4.BÖLÜM

6.5K 350 21
                                    



Derin bir nefes aldım.Gözlerim kadının saatindeki akrep ve yelkovanın hareketler arasında ilerliyordu.Kaç saattir burada oturduğumu bilmiyordum.Fakat karşımdaki kadının kayda değer bir şeyler öğrenmeden beni bırakmayacağını hissediyordum.
"İlk birlikteliğiniz o gece oldu."dedi.Tam gözlerimin içine bakıyordu.Sanki yalan söylememden korkuyormuş gibi bir hali vardı.Fakat ben hayatımda artık yalanları istemiyordum.En büyük yalanımdan bile daha kurtulamamışken yenilerini yaratmak beni zorluyordu.Artık hayatımda yalanlara yer yoktu.Sadece gerçekler vardı.Sadece hisler...
"Gece değildi.O öğlen onunla seviştik."
"Onu 24 saatten az tanımana rağmen bunu yaptın."gülümsedim.Anılar yeniden beynime dolmaya başlamıştı.Bana dokunuşu,gülümseyişi ve bütün ihtişamıyla altımda uzanışı.Luhan inanılmazdı.Onu hatırlamak,her hatırladığımda aynı şekilde hissetmek inanılmazdı.Luhan benim diğer yarımdı.Ve ben şuanda o yanımda olmadığı için oldukça eksik hissediyordum.
"Luhan'ı tanımıyorsunuz.Ona direnemezsiniz.Tek bir bakışıyla sizi ele geçirebilir.Ondan uzak durmayı o kadar çok denedim ki..."
"Ama başaramadın."
"Başaramadım.Başaramazdım da.Luhan uyuşturucu gibiydi.Sadece birkaç saatte bedenime yayıldı ve sadece birkaç saniyede beni ele geçirdi."
"Ondan kurtulabilirdin Sehun.Ama sen istemedin.Seni sürüklemesine izin verdin."Kadının ses tonundaki suçlamayı sezebiliyordum.Fakat bunu umursamıyordum.Birileri tarafından suçlanmaya o kadar çok alışmıştım ki bu artık canımı yakmıyordu.Ve kadın haklıydı.Luhan'a izin vermiştim.Onun beni ele geçirmesine ve her zerreme yayılmasına izin vermiştim.Bu belkide yaptığım en büyük hataydı.Fakat asla pişmanlığım olmayacaktı.
"Ondan kurtulamazdım.Çünkü onu bir kere hissetmiştim."
"Hisler geçicidir Oh Sehun!En başından durdurabilirdin.Ama hislerine izin verdin.Ona doğru koştun Sehun.Sana zarar vermesine rağmen her seferinde Luhan'a doğru koştun."
"Bana zarar vermedi.Hatta beni kurtardı bile diyebilirim.Luhan yeniden hissetmemi sağladı."
"Seni bırakıp gitti."Kadının sesi fısıltı şeklinde çıkmıştı ve gözleri dolmuştu.Fakat ben yinede ne dediğini duymuştum.Luhan beni bırakıp gitmemişti.Sadece kaçmıştı.Kaçması gerektiği için gitmişti.Kalırsa zarar göreceğim için gitmişti.
"O geri gelecek.Luhan tam bir deli olabilir Bayan Kang.Ama o geri gelecek.Bunu biliyorum."
"Sehun o seni sevmiyordu."Gülümsedim.Karşımdaki kadının kanının donduğunu görebiliyordum.Kaskatı kesilmiş sadece bana bakıyordu.Ve tam o anda kadının aslında Luhan hakkında hiçbir şey bilmediğini anlamıştım.
"Yanılıyorsunuz Bayan Kang."dedim.Gülümsemem hala yüzümdeydi.Ve kadın hala kaskatı bir şekilde bana bakıyordu.
"Luhan beni seviyordu.Hemde tahmin edebileceğizden daha fazla."

....

Bazı anlar vardır.Deli gibi pişman olduğunuz ve o kişinin yüzünü gördüğünüz an hep aklınıza gelecek anlar...Şuanda o anlardan birini yaşıyordum.Luhan yanımda sandalyede bağlı bir şekilde dururken ona hiç zarar vermemem gerektiğini düşünüyordum.İçimdeki bu his anlamsızdı.Onun bana zarar vermeye kalkışmasına rağmen içimdeki onu koruma dürtüsüne engel olamıyordum.Sanırım deliriyordum.Gerçekten deliriyordum.
Gözleriimi televizyona sabitledim.Boş bir şekilde bakıyor ve onun uyanmasını bekliyordum.Uyanınca ne tepki verecekti?Korkacak mıydı?Yoksa yine o çarpık gülümsemesiyle bana mı bakacaktı?Bilmiyordum.Fakat şuanda içimdeki anlamsız his git gide büyüyordu.Sonra onu gördüm.Yine bana o çarpık gülümsemesiyle bakıyordu.Hayır hayır uyanmamıştı.Luhan şuanda televizyondaydı.Deliriyor muydum?Baktığım her yerde onu mu görmeye başlamıştım?Yavaşça kumandayı elime aldım ve sesini açtım.
'Akıl hastanesinden kaçan Lu Han bütün aramalara rağmen bulunamadı.'irkildim.Cümleler zihnimde dönmeye devam ediyordu.Akıl hastanesi,kaçmak her şey kafamın içinde anlam kazanmaya çalışıyordu.Dün gece ona 'Sen delisin.'derken aslında doğruyu söylediğimi bilmiyordum.Luhan deliydi.Luhan akıl hastanesinden kaçacak kadar ve beni öldürmeye kalkacak kadar cesaretli bir deliydi.Ve ben o deliyi evimde saklıyordum.
"Şunun sesini kıs."Kendi düşüncelerimde hapsolmuşken ve karşımdaki haber hala yayınlanmaya devam ederken onunda benimle birlikte haberi izlediğini yeni fark ediyordum.Fakat biraz önce kafasında vazo patlatmış olmama rağmen mimiklerinde en ufak bir değişim bile yoktu.
"Sen...."dedim.Kalbim beni öptüğü an attığından bile daha hızlı atıyordu.O ise hala bana tepkisiz bir şekilde bakmaya devam ediyordu.
"Sen delisin."
"Bu kadar abartma Sehun.Herkes biraz delidir."Aniden ayağa fırladım ve salonun ortasında volta atmaya başladım.Ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.
"Lanet olası bir deliyi evimde saklıyorum."dedim.Bu ona söylediğim bir cümle değildi.Daha çok kendi kendime konuşuyordum.Fakat Luhan bu sefer cümlelerime karşılık vermek için fazla istekliydi.
"Ben deli değilim."dedi.Her kelimenin üzerine basa basa söylemişti.Ve ben biliyordum ki Luhan deliydi.Luhan tam anlamıyla bir deliydi.
"Bana inanmak zorundasın Sehun.Ben deli değilim."

Ses tonundaki acizlikle ürpermiştim.Bana her an ağlayabilecekmiş gibi bakıyordu.Nasıl bu kadar farklı olabiliyordu?Nasıl bu kadar beni etkiliyebiliyordu?
"Sen delisin Luhan.Sen dün gece beni öldürmeye çalıştın."Aynı ses tonu benim sesimede yansımıştı.Acizdim.Luhana şuanda deli gibi sarılmak istiyordum.Ve tam anlamıyla umutsuz vakaydım.
"Seni öldürmeyecektim.Sana yemin ederim Sehun senin o bıçaktan kaçacağını biliyordum."
"Ya kaçmasaydım?Ya o lanet bıçağı bana saplasaydın?"susmuştu.Sadece gözlerime bakıyordu.Ve ben şuanda o bana böyle bakarken delireceğimi hissediyordum.Luhanı burada tutamazdım.Başımda yeterince bela varken bir yenisini daha ekleyemezdim.
Yavaşça yanına doğru gittim ve onu bağladığım ipleri çözmeye başladım.Bana şaşkınlıkla bakıyordu ve ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.Fakat benim aklım o kadar karışmıştı ki kendimde artık onunla mücadele edecek gücü bulamıyordum.
Sadece "Git."dedim,ipleri çözmeyi bitirdiğimde.Gözleri aniden irileşmiş ve sanki dolabilirlermiş gibi daha da dolmuşlardı.
"Ne?"
"Sen yanımda istemiyorum Luhan.Sadece burayı terk et."Odama gitmek için yöneliyordum ki hızlı bir şekilde kolumdan kavrayıp beni kendine çevirdi.
"Bir hafta demiştin.Bir hafta boyunca kalabileceğimi söylemiştin."
"Bu senin deli olduğunu ve her yerde arandığını öğrenmeden önceydi."Gözünden bir damla yaş süzüldü ve yanağında düz bir yol çizdi.O yaşı o anda yok etmek istemiştim.Fakat ona dokunacak cesaretim kendimde bulamıyordum.
"Ben deli değilim.Bana inanmak zorundasın.Ben deli değilim."Gözlerinden yaşlar süzülmeye devam ediyordu.İçimde bir yerde ona sarılmamı söyleyen çığlığı umursamamaya çalışıyordum.Fakat o kadar güçlüydü ki ellerimin istemsizce yanaklarında dolaşmasına engel olamıyordum.
"Gitmelisin Luhan.Geri dön ve teslim ol.Benim yanımda kalamazsın."
"Hayır hayır hayır.."mırıldanırken hızlıca yanağındaki elimi kavradı ve bir öpücük kondurdu.
"Beni oraya gönderme lütfen.Oraya gidemem.Yapacağım şeyi yapmadan olmaz."Elimi sımsıkı tutuyordu.Sanki bırakmamdan korkarmış gibi.Fakat biliyordum ki onu bırakmam lazımdı.O belaydı.Luhan hayatıma beladan başka hiçbir şey getirmiyordu
"Eğer gitmezsen polisi arayacağım Luhan."Elimi elinden kurtardım.Hıçkırarak ağlamaya başlamış ve aniden diz çökmüştü.Kalbimin o anda yerinden çıkacağını hissetmiştim.Luhan acizdi.Korunmaya muhtaçtı ve kimsesi yoktu.Onu bırakırsam ölürdü.
"Sehun lütfen...Beni bırakamazsın lütfen.Sadece bir hafta için koru beni.Daha önce kimse beni korumadı.Bu sefer lütfen sen koru."Gözlerimi deli gibi ağlayan ve bana yalvaran bedeninden alamıyordum. "Koru beni."Biri ilk defa ona sahip çıkmamı istiyordu.Biri ilk defa bana yalvarıyordu.Ve kalbim Luhan'ın her hıçkırığıyla daha da acıyordu.
"Ayağa kalk Luhan."Elinden kavradım ve onu hızla yukarı çektim.Bedeni bana anında itaat etmiş ve ayağa kalmıştı.Ellerim hala ellerini kavrıyordu.Ve onun elleri ellerimdeyken ben çoktan kararımı vermiştim.
"Dün gece beni neden öptün Luhan?"
"P..olis vardı."Kekelemesine gülümsedim ve onu belinden kavrayıp kendime çektim.Gözlerinden hala yaşlar akmaya devam ediyordu.Fakat onu belinden kavramamla kollarımın arasında gevşediğini hissediyordum.
"Sen tam bir delisin Luhan."İnkar etmek için dudaklarını aralamıştı ki dudaklarımı aniden dudaklarına bastırmamla sustu.Öpücüğü kısa tutmuştum.Fakat Luhan'ın bedenim altımda titreyen bedenini hissedebiliyordum.
"Beni öptün."dedi.Artık ağlamıyordu ve gözlerimin içine beni deli eden bir derinlikle bakıyordu.
"Dünkü öpücüğün intkamı."
"Sehun...Tam bir piçsin."bunu gülümseyerek söylemiş ve bedenini bedenime daha yaslamıştı.
"Ama biliyor musun Sehun?Senden hoşlandım.Senden deli gibi doşlandım."Dudaklarını dudaklarıma bastırmadan ve yatağa doğru ilerlemeden söylediği son söz buydu.Fakat Luhan'la aramızda bir fark vardı.Luhan benden hoşlanmıştı.Ben ise ona aşık olmuştum.
....
"Ziyaretçin var Sehun."Gözlerimi zar zor açık tutarken kadının söylediği şey ile gülümsedim ve başımı olumlu bir şekilde salladım.Kadın eşyalarını alıp beni izlemek için siyah camın arkasına geçtiğinde ise derin bir nefes aldım ve beklemeye başladım.Beklemem çok uzun sürmemişti.O içeri bütün ihtişamı ve sakinliğiyle girmiş ve tam karşıma oturmuştu.Bakışları donuktu.Yüzünde en ufak bşr duygu kırıntısı bile yoktu.Fakat ben gözlerinde gizlemeye çalıştığı bütün duyguları görebiliyordum.
Kini ve nefreti.
"Nasılsın?"dedi.Sesinden nasıl olduğumu merak etmediğini anlayabiliyordum.Gülümsedim.Sadece gülümsedim.
"Harikayım.Burada oldukça eğleniyorum."Yüzü kasılmıştı.Beni tamamen bitmiş bir şekilde beklediğini biliyordum ve içimden sevinç çığlıkları atmama engel olamıyordum.
"Luhan'ın nerede olduğunu biliyorsun değil mi Sehun?"Umursamaz bir biçimde omuz silktim.Bu hareketimle birlikte o ellerini masanın üzerinde yumruk yapmış ve tehtitkar bir biçimde bana bakmaya başlamıştı.Fakat onu umursamıyordum.Artık kimseyi umursamıyordum.
"Bilmem.Belki biliyorumdur belki de bilmiyorumdur.Ve emin ol Luhan'ın yerini en son söyleyeceğim kişi sensin."

"Onu sen olmadanda bulabilirim Sehun."
"Bul o zaman."dedim.Onu bulamayacağını o da bende çok net biliyorduk.Luhan inanılmazdı.Eğer o bulunmak istemezse onu asla bulamazdınız.Ve karşımdaki adam blöf yapmaktan başka hiçbir şey yapmıyordu.
"Bu kadar emin olma."dedi.Gülümsemesi kanımı dondurmuş ve masada bana doğru eğilmişti.
"Benim kim olduğumu biliyorsun Sehun."Ürperdiğimi hissettim.Karşımdaki adam hala aynı gülümsemeyle bana bakıyordu.Fakat gözlerimin içine öyle bir bakıyordu ki sanki bana her şeyi biliyorum diyordu.
"Ben Luhan'ı delirten kişiyim Sehun.Onu bulmam sadece bir haftamı alır."devam etmesi için bekledim.Sırtımdan soğuk terlerin boşalmaya başladığını hissediyordum.Karşımdaki adam acımasızdı.O gerçekten acımasızdı.
"Ve Sehun umarım buradan çıkmazsın.Çünkü eğer çıkarsan.."Gözlerimin tam içine baktı ve içeride bizi izliyenlerin duymaması için sadece dudaklarını oynattı.Yüzümdeki bütün kanın çekildiğini hissediyordum.Ve karşımdaki adam benm bu halimin aksine oldukça rahat bir şekilde bana bakıyordu.
"Ve Sehun umarım buradan çıkmazsın.Çünkü eğer çıkarsam SENİ ÖLDÜRECEĞİM."

TIMARHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin