20.

3.3K 295 98
                                    

Diğerlerinin tabiriyle özel gücümü(!) ne zaman farkettim emin olamıyorum şuan. Ancak ailemin benden daha erken farkettiği kesindi.

" Bebekken onlara istediğim her şeyi yaptırıyormuşum. Annem bendeki gariplikleri bir şekilde anlamış ve araştırmış. " dedikten sonra yutkundum. Soon Ra'nın gerginliğini yeni yeni üzerimden atıyordum. Zaten onlar gittikten sonra Taehyung ve Jimin'i karşıma alıp bekledikleri şeyi anlatmaya başlamamın üzerinden fazla geçmemişti. " Doğum günüm ve saatim onun işini kolaylaştırmış tabi. Araştırmaları sonucunda öğrenmiş ki Venüs'ün dalgaları doğru açılardan vurmuş doğduğum yere. " (aslında hikayeyi yazmaya başlamadan önce bu konuda çok fazla araştırma yapmış ve mantıklı bi sonuca bağlamıştım ama şuan çok üşendim anlatmaya. İşte ben böyle de üşengeç bi yazarım. )

Garipseyerek baktıkları için ses tonum düşmüştü. En sonunda Taehyung kocaman gülümsemesiyle ' vay canına ' dediğinde kaldığım yerden devam ettim.
" Bu biraz karışık ve astronomik terimlerle aklınızı karıştırmak istemem. " dedim.
" Annem konuşmadığım halde isteklerimi bir şekilde ona yansıttığım için fazlasıyla kolay olmuş beni büyütmesi. Bunu söylerken gerçekten mutlu olurdu. "

Gözlerimi kırpıştırdım dolmamaları için. Annem gerçekten zorlanmış ama beni iyi hissettirmek adına tam tersini mi söylüyordu, bilmiyorum.
" Kendi duygularımı insanlara aktarabiliyorum. " dedim sonra. Hatta unutturabiliyorum. Bu kısmı içimden düşünürken gözlerim Jimin'e kaydı. Bir belgesel izliyormuş gibi dikkatle beni izliyordu.

" Şimdi hatırladım! " Taehyung heyecan içinde elini masaya vurunca sıçramıştım. Bir özür mırıldandıktan hemen sonra hatırladığı şeyi anlattı.
" Senin eline dokunduğumda kendimi garip hissetmiştim. Ellerin soğuk olduğu için garipsediğimi düşünmüştüm sadece. Ondan sonra kendimi tedirgin hissettim, izleniyormuş gibi.. "

Başımı iki yana sallayıp onu düzelttim. " Hayır, sadece gizlediğim bir şeyin açığa çıkacak olması beni tedirgin etmişti. Tam olarak izleniyormuşluk hissi diyemem buna. "

" Şimdi daha iyi anladım. " Jimin çenesini tutup anlayışla başını salladı. " İnsanlara dokunma fobin olduğunu, hatta bu yüzden eldiven taktığını düşünmüştüm. "

Başımı iki yana sallayarak onu reddettim, aslında çok gereksiz bir hareketti. Öyle olmadığını zaten biliyorduk. Mutfaktan ceketini giyerken çıkan ustayı farkedince susmuştum hemen. Diğer iki beden de sessizliği korurken ustayı selamladık ve dükkanı benim kapatacağımı söyledim. Ardından ayağa kalkıp ahşap kapıyı kapattım ve cama yapıştırılan tabelayı ters çevirdim. Evet, kapatmıştım.

Dakikalar saatte akarken hakkımda geri kalan diğer bazı şeyleri anlattım, bazı sorularını cevapladım. Neden gizlemiştim, benden başkaları var mıydı vs. vs.

Ne Jimin ne de Taehyung ile samimi değildim esasında. Bunları anlatacak kadar yakın olduğumuzu da düşünmüyordum. Ama bir şekilde bilmelerini istedim. Özellikle Jimin en büyük devlet sırlarını masaya yatırmışım gibi beni dinlerken açtım kendimi. Toplamaya ihtiyaç duymadan hakkımdaki bazı küçük şeyleri döktüm ortalığa. Pek fazla kişiye bahsetmemiştim bunlardan. Gerek duymamıştım. Çünkü hayatımı idame ettirecek kadar insana sahiptim ve onlar da zaten beni biliyordu.

Yeteri kadar şey anlattığımı düşündüğümde elimde çevirip durduğum bardaktan son su damlalarını da içtim. Taehyung sandalyeden kalkarak ellerini birleştirdi ve omzunu silkti.
" Uzaylı olsan daha çok sevinirdim ama bu da güzelmiş. "

Taehyung'un ciddi bir yüz ifadesiyle söylediği şeye gülmüştüm ister istemez. Jimin de bana eşlik ederken Taehyung ciddiyetini koruyordu.
" Ne? "

MARIGOLD • pjm ☑︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin