•1•

101 23 4
                                    

YELİZ BAŞTAN'DAN...
"Arabayı hazırla Cihan! Hastaneye gidiyoruz. Elif'in sancısı başladı!"
"Ne? Tamam abla hemen hazırlıyorum."
Koşarak içeri girdim. Elif çok terlemişti. Sürekli derin derin nefes alıp veriyordu.
"Gökçe hadi kaldıralım Elif'i."
"Tamam abla."
Kadın çığlıklar atıyordu. Aslında doğuma henüz 9 gün vardı. Ama Ebru'nun merdivenlerden yuvarlandığını duyunca panik yapmıştı.
"Hadi hadi yatıralım arka koltuğa!"
"Tamam Cihan ya zaten panik haldeyiz bir de sen panik yaptırma bize."
"Abla ben öne geçiyorum, sen Elif'in yanına otur."
Onaylama anlamında kafamı salladım. Koşar adımlarla herkes yerleşti. Zavallı kadın çığlık atmaktan baygın hâle gelmişti.
"Hadi Cihan biraz hızlı!"
"Off abla ya neden böyle oldu? Daha 9 gün vardı."
"Enişte Ebru'nun merdivenlerden yuvarlandığını duyunca böyle oldu."
"Ne? Ebru merdivenlerden mi yuvarlanmış? Hangi hastanedeymiş?"
"Ortadoğu Hastanesi'ndeymiş. Buraya en yakın olan o hastane. Bizde oraya gidelim."
Bunu söylemem üzerine Cihan, direksiyonu ani bir şekilde sağa çevirdi. Elif'in sesi kısılmıştı. Hastanenin önüne geldiğimizde Cihan "Sedyee!" diye bağırdı. Görevliler hemen bi sedye ile geldiler. Elif'i sedyeye yerleştirdiler. Elif artık çığlık atmıyordu.
Ameliyathane sanırım hazırdı ki hemen Elif'i içeri aldılar. Ama Elif neden hiç tepki vermiyordu. Kafam allak bullak olmuştu. Sanki bi rüyada gibiydim.

1 saat sonra..

Ameliyathanenin kapısı açıldı. Cihan çömeldiği duvar kenarından aceleyle kalktı.
İçerden bebek ağlaması duyuldu. Cihan dönüp bana baktı. Bi an gülümsedi. Baba olmuştu. Bende hala.
Doktor hiçbir şey söylemiyordu. Yüzü asıktı.
"Ne oldu doktor?"
"Bakın öncelikle sakin kalın lütfen. Biz elimizden gelen herşeyi yaptık. Bebek gayet sağlıklı ama maalesef kadını kurtaramadık."
"Ne?"
Cihan'ın çığlığı koridorda yankılanmıştı. Bu doktor ne saçmalıyordu ki? Öyle bi şey olamazdı dime? Elif ölmüş olamazdı. Olamazdı. Hayır.
Cihan bağırarak ağlıyordu. Gökçe yanındaydı. Teselli etmeye çalışıyordu. Ama o da onun gibi ağlıyordu.
Bense şimdi ne olacağını düşünüyordum. Bebek ne olacaktı? Annesiz mi büyüyecekti? Cihan ona hem annelik hem babalık yapabilecek miydi?
Ameliyathaneden Elif'in cansız bedenini çıkarttılar. Cihan hemen Elif'e sarıldı. Bişeyler söylüyordu. Ağladığından söyledikleri anlaşılmıyordu. Sedyeyi sürdüler. Asansöre yerleştirdiler. Cihan ve Gökçe de merdivenlerden indiler. Cihan perişan olmuştu. Hiç kolay değildi. Hiç.
Ameliyathanenin kapısı yeniden açıldı. Beyaz bir beze sarmışlardı çocuğu. Kucağıma verdiler. Elif şimdi burada olsaydı, yani bizimle olsaydı bebeği onun kucağında, Elif'i kocaman bi gülümsemeyle karşılardık. Ama öyle olmadı. Öyle olamadı.
Bu bebek Cihan'a her baktığında Elif'i hatırlatacaktı. Çok zor şeyler bu bebeği bekliyordu. Hadi gözün aydın, nur topu gibi bi bebeğin oldu. Demek varken şimdi gelenler başınız sağolsun diyeceklerdi. Ne acı!
Bebek çok ağlıyordu. Sanki hissediyor gibiydi. Sanki her şeyden haberdar gibiydi. Sen ne güzel şeysin!

BİR TUTAM AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin