•32•

11 1 0
                                    

Motor durduğunda kafamı Ceyhun'un sırtından kaldırıp gözlerimi açtım. Benim evime gelmiştik.

"Neden buraya geldik?"

"Bütün eşyalarını al. Kıyafet, önemli eşya vesaire her ne varsa hepsini topla."

Motordan inip önüne geçtim.

"Neden?" diye sordum.

"Çünkü bundan sonra burda yaşamayacaksın."

"Niyeymiş o? Nerde yaşayacağım ben ya? Sen kafayı mı yedin?"

"Benimle yaşayacaksın. Benim evimde. Evimizde."

"Neeee!!!"

Ufak bi çığlık atıp Ceyhun'a sarıldım. Sonra eve doğru koşmaya başladım.

"Ne kadar bekliycem?"

"15 dakika." diye bağırdım arkamı bile dönmeden.

Odama girip bavulumu yatağın altından çıkarttım. Dolaptan kıyafetlerimi indirip bavula sıkıştırdım. Yatağımın başındaki fotoğrafı da elime alıp odadan çıktım. Lavaboya girip diş fırçamı, bornozumu da alıp bavula koydum. Zaten evde toplasan bu kadar eşya vardı.

Evden çıkmadan önce dönüp tekrar baktım. Sonra hiç tereddüt etmeden kapıyı kapatıp evden çıktım.

Ceyhun yanıma gelip elimden bavulumu aldı. Yoldan bir taksi çevirip bavulumu bagaja koydu.

"Sende atla." deyip taksinin arka kapısını açtı.

Ben taksiye binince Ceyhun, adama motorun peşinden gelmesini söyledi. Sonra da motora bindi. Eve gidene kadar radyoda çalan müziği dinledim.

Ceyhun'un evine geldiğimizde Ceyhun motoru yerine park etmiş, motora yaslanmış bizi bekliyordu. Taksi evin önüne yanaşınca Ceyhun taksinin parasını ödemek için yanımıza geldi. O parayı öderken bende bagajdan bavulumu indirdim.

Taksi gittiğinde Ceyhun bavulu elimden alıp eve kadar taşıdı.

Ben anahtarı Ceyhun'un ceketinden alıp kapıyı açtım. Eve girdiğimizde bavulu kapının yanına bırakıp salona geçtik. Kendimi koltuğa bırakıp,

"Oh be. Sonunda evimdeyim." dedim.

"Biraz fazla mı erken sahiplendin sen burayı?" dedi gülerek.

Yastığı ona doğru fırlattıktan sonra,

"Ben hangi odada kalacağım?" diye sordum.

Kalkıp elimden tuttu ve beni salondan çıkarttı. Üst kata çıkarken daha hızlı sürüklüyordu. Ceyhun'un odasının yanındaki odayı gösterip,

"İşte burası. Nasıl olmuş?" diye sordu.

Oda pembe ve mavi tonlarının hakim olduğu aydınlık bi odaydı.

"Güzel olmuş. Sevdim ben burayı."

"Ben bavulunu getireyim de yerleş sen." deyip odadan çıktı.

Yatağın üzerine oturup etrafı seyrettim. Çok geçmeden Ceyhun elinde bavulumla geldi.

"Ben aşağıda bekliyorum güzelim." dedi ve odadan çıktı.

Bavulumu yatağın üzerine kaldırıp açtım. Kıyafetlerimi dolaba yerleştirmeye başladım.

Yarım saat sonra işim bittiğinde acıkmıştım ve hava artık tamamen kararmıştı.

Merdivenleri zıplaya zıplaya inip mutfağa girdim.

Ceyhun da lavabodan çıkıp yanıma geldi.

"Ne çabuk bitti işin." dedi dolaptan yumurtaları çıkartırken.

"Zaten az kıyafetim vardı."

"Sucuklu yumurta yer misin?"

"Yerim."

Sucuğu bana uzattı. Yumurtaları da tezgahın üzerine bırakıp tezgaha yaslandı.

"Ben mi yapıcam?" dedim.

"Evet."

"Neden ben yapıyormuşum?"

"Evin kızı ben miyim?"

Gözlerimi devirip sucuğu tavaya doğramaya başladım. Sucuklar kızarınca yumurtayı da kırıp Ceyhun'a döndüm. Tam o sırada Ceyhun'un telefonu çaldı.

"Efendim?"
"..."
"Kimsiniz?"
"..."
"Asla."
"..."
"Seni bulduğumda..."
"..."

Telefon Ceyhun'un yüzüne kapatıldığında telefonu duvara fırlattı. Elini masaya sertçe vurdu ve olduğu yere çöktü.

"O muydu?"

Kafasını salladı. Yanına oturup başını omzuma koydum.

"Her şey çok güzel olacak. Geçecek merak etme."

"Seni çok seviyorum."

"Sucuklar yandı." deyip hızlıca kalktım oturduğum yerden.

Tavayı masanın üzerine koyup Ceyhun'u kaldırdım.

"Tek derdin boğazın ya." dediğinde güldüm.

"Diyene bak ya."

Sonra ikimizde konuşmadık ve yemeye koyulduk.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 06, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BİR TUTAM AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin