•11•

22 15 0
                                    

Yüzüme vuran Güneş yüzünden uyanmak zorunda kaldım. Gözlerimi açıp etrafa bakındım. Kumsal'ı karşımda gördüğüm zaman ilk önce şaşırdım. Ben buraya nasıl geldim? En son Kumsal'la koltukta yatıyordum. Beni tek başına buraya kadar taşıdı mı yani?
"Hadi uyan artık! Öğle oldu." deyip ellerini iki üç kez çırpttı. Kolumdaki saati gözüme kadar getirip saate baktım.
"Ooo, saat 1 olmuş ya!" deyip fırladım yataktan. Odamda olan banyoda yüzümü yıkayıp Kumsal'a yaklaştım.
"Fularım nerde?" dedim aslında onun olan fuları kastederek.
"Benim fularım!" derken benim kelimesine vurgu yaptı.
"Neyse ne! Nerde?"
"Mutfakta. Zaten oraya inicez şimdi. Sucuklu yumurta burnumu doldurdu. Ağzımı doldurmaya gidiyorum." deyip merdivenlere yöneldi. Kokuyu içime çekip aşağıya inme kararı aldım.
"Onu sana yâr etmem." deyip ona yetiştim. Kıkırdadı. Adımlarımı hızlandırıp onu geçtim. Mutfak kapısından içeri girdiğimde hiç beklemediğim bir sofrayla karşılaştım. Mükemmel gözüküyordu. Salam, sucuk, portakal suyu, parlayan domatesler...
"Bunları nasıl yaptın?" Parayı kastediyordum.
"Cüzdanını birazcık karıştırdım." deyip yavru kedi bakışları attı. Sofraya oturmasını bekledikten sonra bende oturdum. Tıka basa dolana kadar yedim. Daha doğrusu sofrada bir şey kalmayana kadar.
Kahvaltımı bitirdikten sonra içeri girip cüzdanımı elime aldım. Açıp kaç param kaldığına baktıktan sonra Kumsal'a dönüp
"Bu ne şimdi?" içinde hiç para kalmayan cüzdanı gösterdim.
"Şeyy.. Canım çekmişti de.. O yüzden her şeyden aldım." Kızmadım aslında. Uzun zamandır bu kadar iyi kahvaltı yapmıyordum. Onun bu çekingen haline kahkaha atarak güldüm. Benim gülmeme o da güldü.

***

"Sen dün gece burda mı kaldın?" dedim mutfağı beraber toparlarken.
"Hıhı. Koltukta uyuya kalmışım."
Onun arkasındaki çöp kutusuna elimdekileri atmak için yaklaştım. Kokusunu içime çektim. İliklerime kadar hissediyordum ahududu kokusunu. Harika kokuyordu. En sevdiğim gibi.
"Şimdi ne yapacaksın?" demesiyle uzaklaştım saçlarından. "Nasıl yani?"
"Kız kardeşini.." cümlesini bitirmesini beklemeden atıldım. "Bulmiycam."
Anlayışla karşıladı. Umarım daha fazla üstelemez.
Mutfağı toplayana kadar aramızda başka konuşma geçmedi. Meyve tabağını alıp tezgaha oturdu. Yeşil elmayı ısırarak yemeye başladı. Ekşi gelmiş olacak ki yüzünü buruşturdu. Onun bu haline gülmeden edemedim.

***

Kumsal'dan...

Gülünce kısılan gözleri vardı beni ona bağlayan. Onunlayken vakit çok hızlı geçiyor. Eğleniyorum. Kimsem olmadığı halde kimsesiz hissetmiyorum onunlayken. Ona karşı tuhaf bir şeyler hissediyorum. Karmaşık şeyler.
Başımızda bir de takipçi vardı. Kim olduğuna bile emin olmadığımız, ama bizi sürekli takip eden, yanımıza bile gelebilecek cesareti bulabilen kişiydi. Kimdi bu? Selim olamazdı. Bu cesareti bulamazdı.

***

Kumsal tezgahta otururken dalıp gitti. "Hey!" dediğimde korktu. Elindeki elma çöpünü üzerime fırlattı. "Pislik, korkuttun beni." dedi. Gülümsemesine karşılık verdim. Tezgahtan inip elindeki tabağı masaya bıraktı. Sonra sarıldı bana. "İyi ki varsın." dedi. Çok içten söylemişti. Bana değer mi veriyordu? Doğruyu söylemek gerekirse bende ona değer veriyordum. Bende ona sıkıca sarılıp, "İyi ki varsın." dedim.
Yaklaşık 5 saniye daha böyle durduk.
"Gitsem iyi olacak." dedi.
"Hoşçakal." deyip elimi hafifçe kaldırdım. Mutfak kapısından çıkınca tekrar bana döndü. Elini kaldırıp tebessüm etti. Salona girip çantasını aldı. Kapıda onu yolcu edip gitmesini bekledim. Bir kaç adım attı. Bende ardından deri ceketimi alıp cebinden motorun anahtarını çıkardım. Salondan telefonumu alıp ceketin cebine koydum. Evin anahtarını da alıp evden çıktım. Motoru çalıştıp yanına kadar gittim. Yanında motoru yavaşlattım.
"Güzel bayan. Yolculuğunuzda size eşlik etmekten zevk alırım. Buyrun lütfen." deyip sırıttım. Oda sırıttı. Kaskı kafasına geçirip arkama bindi. Bu sefer sıkıca tutmadı. Tekrar durdum. Neden kaburgamu kıracak kadar tutmuyordu ki?
"Neden sıkıca sarılmıyorsun?" dediğimde,
"Bu sefer sana güveniyorum çünkü." dedi.
Bu kız beni kendine bağlıyordu. Aşık olabilirdim. Her an. Kafamda kask olmasaydı şuan onu öperdim.
Motoru tekrar çalıştırdım. Ellerini tamamen bırakıp kaldırdı. Yehuhuhu tarzında bir şeyler söyleyip biraz kalktı.
"Hey hey hey! Napıyorsun otur." dediğimde biraz bozuldu. Oturup elini belime yerleştirdi. Kafasını bana yaslayıp gözlerini kapattı. Işıklara geldiğimde yan arabadaki adam Kumsal'a bakmaya başladı. "Hayırdır kardeş?" dedim kafamdaki kaskı çıkartıp. Bir şey olmamış gibi önüne döndü. Kaskımı tekrar takıp ışığı bekledim. Yeşil yandığında ilk ben yüklendim gaza. Kumsal'ların sokağa girdiğimde durdum. Geçen seferki yerde. Ama Kumsal'da bir hareketlenme olmadı. "Burda inmiycem." dediğinde eve kadar götürme kararı aldım. Biraz ilerleyince, "Burası." dedi. Pembe ve mor renklerin olduğu evin önünde durmuştum.
İnip kaskı çıkarttı. "Teşekkür ederim." deyip öptü. Yanaktan.
"Bir saniye." deyip gitmekte olan Kumsal'ı durdurdum. Kolundaki saat benimdi. Motorun ayağını indirip ayakta durmasını sağladım.
"Ödünç mü?" saati gösterip bir elimi cebime koydum. "Evet, çok değerli bir arkadaşımdan habersiz aldım. Ödünç sayılır mı?" deyip güldü.
"Sahibi hediye etsin o zaman sana." deyip güldüm. Sırıttı. Arkasını dönüp gitti. Eve girene kadar arkasından baktım. Girdiğinde motora binip eve gittim.
Ev şimdi sessizdi. Laptopun altına kitapları yığdım. Göz hizama kadar getirdikten sonra facebook'u açtım. 'İki yeni mesaj' bildirimine tıklayıp gelen mesaja baktım. Tanımadığım biriydi.
'Abi.' ilk mesaj.
'Senden yeni haberim oldu. Babam vasiyette senden bahsetmiş. Buluşalım mı?' ikinci mesaj.
Ne demek bu? Cevap yazmak için klavyeye uzandım. Ne yazacağımı bilmiyordum ki. Kumsal'ı aradım. Çaldı, çaldı, çaldı... Ama açmadı. Klavyeye tekrar uzandım.
'Benimde senden yeni haberim oldu. Ne zaman istersen buluşabiliriz.' gönder tuşuna bastığımda bende şoke olmuştum. Buluşmak istediğimden emin değildim. Pek fazla vakit geçmeden cevap geldi.
'2 saat sonra Aras Cafe'de buluşalım mı?'
İki saat sonra çok erkendi. Hazır hissetmiyordum.
'Olur.' yazıp gönderdim.
Adı Aslı'ymış. Öğrendiğim iyi oldu.

BİR TUTAM AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin