Cafeye gelmiş, masaya oturmuştum. Aslı ortalıkta yoktu. Ayağımı sallamaya başladım. Telefonum çaldı. Ekranda Kumsal yazınca mutlu oldum.
"Nerdesin sen? Evine geldim. Ceketimi sende unutmuşum. İçinde acil gerekli eşyalarım da vardı."
"Kumsal, kardeşim buldu beni. Buluşmak istediğini söyledi. Şimdi bi yerde oturdum, onu bekliyorum. Bahçenin sol tarafında çiçek saksısı var, gördün mü?"
"Hıhı."
"Onun altında anahtar var. Ceketini alıp çık. Kapıyı kilitle ve anahtarı aynı yere bırak." dedikten sonra telefonu kapattım.
Saçları turuncuya yakın tonlu kız gülümseyerek bana doğru geliyordu. Aslı olmasını umarak ayağa kalktım. Profil resmine baksaydım emin olabilirdim. Yanıma kadar gelip, "Abi?" dedi. Başımı salladım. Gözleri doldu. Sarıldı. Boşta kalan ellerimi beline koydum. Bi süre böyle durdu. Geri çekildiğinde burnunu çekti. "Afedersin." deyip güldü.
"Yo, yo. Önemli değil." deyip dudağımı tek taraftan gülmeye zorladım.
"Babam senden bahsetmemişti. Bende senin gibi vasiyette gördüm." dediğimde kafa salladı.
"Annemle babam aslında evli değiller. Annemin eşi ölünce kaçamak yapıp dışarı çıkmış. Babamla pişirmişler işte o zaman işi." güldü tekrar. Sonra devam etti.
"Aslında ona baba demek istemiyordum. Annem onun kimsesiz olduğunu, hep bi kız çocuk istediğini ve ona baba demem gerektiğini söyledi."
3 saniye kadar cevap vermeden baktım ona.
"Anlıyorum." diyebildim sonra. Bi sessizlik oluşunca, "Bir şeyler içelim mi?" dedi. Lanet olsun. Benim demem gerekmiyor muydu bunu?
"Ben söylerim." deyip elimi kaldırdım. Garsonu çağırma amaçlı. Görüp geldi uzun, ince bi adam. "Buyrun efendim. Ne istersiniz?".
"Kahve olur mu?".
"Hıhı."
Siparişleri verdikten sonra yine sessizlik oluştu. Garson elinde kahvelerle gelince sessizlik bozuldu. "Teşekkürler." dedi. Garson gidince, "Eee, anlat bakalım abicim, neler oluyo hayatında? Kız arkadaşın filan varmı? Müstakbel yengeciğim?" deyip merakla bakmaya başladı.
"Hayır. Kız arkadaşım yok. Sevgili anlamında. Okulu bıraktım. Liseden sonra. Şimdi evde tek başıma yaşıyorum. Başka birine şimdi gerek duymuyorum. Daha 18 yaşındayım zaten. Bi ilişki için belki de yaşım normal. Ama alıştım yalnızlığa. Belki ilerde... Her neyse. Eeee anlat bakalım. Sen neler yapıyorsun?" dedim. Kumsal'dan hoşlanmaya başlamamıştım, güzel buluyordum sadece belki ama bu onunda bana karşı bir şeyler hissettiği anlamına gelmezdi dimi?
"Hayatım sıradan. Herhangi bir eğlenceli yanı yok. Erkek arkadaşım da yok. Sadece annem var."
"Kıymetini bil." dedim tam o anda. Annesizliğin ne demek olduğunu iyi bilirim. Kimse görmesin böyle şey.
İç çekti. Kahvesindeki son yudumu da içti. "Kalkalım mı?" dedi kısık sesle.
"Olur tabii." dediğimde çantasını alıp kalktı. Hesabı ödeyip cafeden ayrıldık. Gelen telefona hemen cevap verdi.
"Efendim?"
...
"Öyle mi?"
...
"Tamam."
...
"Geliyorum."
Telefonu kapattıktan sonra bana döndü.
"Gitmem lazım. Sonra görüşürüz." sarılıp öptü.
"Hoşçakal." deyip el salladım. Gitmesini bekledim. Gözden kayboluncaya kadar arkasından baktım. Cafe'nin arkasındaki sokakta otopark bulunuyordu. Motorumu oraya park etmiştim. Gidip almak için yola koyuldum. Yavaş yürüyerek gittim. Otoparka ulaşmak 10 dakikamı almıştı. Motoru çalıştırıp caddeye çıktım. Eve gelene kadar halamı düşündüm. Şuan burda olsaydı babama küfrederdi. Aslında pek küfür etmezdi ama sinirlendiğinde savururdu iki üç küfür. Benimle çocuk gibi oynardı. Saçlarımı okşardı. Onunlayken hep gülerdim. Koskocaman kahkahalar atardık. Filmler izlerdik. 3 sene öncesine kadar.
Eve geldiğimde saksı yamuk duruyordu. Kumsal yüzünden. Anahtarın orda olup olmadığını yokladım. Neyse ki yerine koymuştu. Saksıyı düzeltip içeri girdim. Çerez tabağını alıp koltuğa yayıldım. Kumandayı elime alıp televizyonu karıştırdım. Aşk filmlerinden nefret ederdim. Ama bu film dikkatimi çekmişti. Bitene kadar izledim. Sonuçta tek başımaydım. Kimse romantik film izlediğim için tehdit edemezdi.
Çerezler bitince kalkıp mutfağa gittim. Kumsal'da olsaydı şimdi... Her neyse şuan yok. Meyveyi o olunca yeriz.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR TUTAM AŞK
Novela JuvenilKimsesizlik değil bu! Kimsesizleşmek. Kaybetmek istemiyorum artık. Bi' kişiye daha gücüm kalmadı.