Tolga :Arabaya bindikten sonra daha demin olanlar gözümün önüne geldi birden. Kız baya bi agresif ve sinirli birine benziyor.
Aslında suç biraz bende de var. Ona orada çarpmış olmasaydım, bunlar olmayacaktı. Neyse olan olmuştu artık. Kızla tartışırken yüzünü pek göremedim. Ama tam düşeceği sırada onu belinden tuttuğum için bi an ona bakakalmıştım. O an yüzünü incelerken sanki bi his doğmuştu içime. En kısa zamanda yine görüşücez gibi. Neden öyle bi hisse kapıldım bilmiyorum.. Ben böyle düşünceler arasındayken kız kollarımın arasından kurtulmaya çalışıyordu. Nasıl tuttuysam artık.
Onu bıraktığımda yaptığımız tartışma geldi aklıma. O bi daha görüşmeyelim demişti. Benim de iç sesim en kısa zaman da yeniden görüşüceğimizi hissetmiştim. Aceba hangimizin dediği olacaktı. Arabaya bindiğimden beri bunu düşünüyordum. Kız aklımdan çıkmamıştı bi türlü. Kendine gel Tolga dedim kendi kendime. Ne diyorum ben ya. Banane kız güzel ya da değilse. Allah sahibine bağışlasın.Bu düşüncelerden kurtulup arabayı çalıştırdığım sırada, telefonum çalmaya başladı.
Arayan Duru'ydu. Telefonu açtım.Tolga: Efendim Duru
Duru: Tolga güzel haberlerim var sana. Teklifi gelen proje seni kesinlikle istiyor. Tüm kadro tamam. Yarın saat 12.00 da sana gönderilen adrese gidip de ekip arkadaşlarınla tanışabilirsin. Hepsi orda olacak. Senin de olman lazım biliyorsunki.
Tolga: Bu güzel haber. Teşekkürler duru.
Duru:Bir şey değil canım. İşimiz bu.
Tolga: olsun yinede bi teşekkürü hak ettin.
Diyip telefonu kapatır. Ve yoluna devam eder.Kız: Daha demin bana çarpıp da sonra az daha onun yüzünden yere düşeceğim adam yüzünden hala sinirliydim. Bugün böyle koşuşturmanın ardından bi de o adamla uğraştım ya. Normalde böyle şeyleri asla kafaya takmazdım. Ama suçun çoğunluğu ondaydı. Niye önüne bakmaz ki bi adam. Önüne bakmamayı geç. Bi adam birine çarpınca nasıl düşürecek kadar çarpabilir. Bi de tam düşeceğim sırada belimden tutup da öyle yüzüme bakakalması Allah ım hala sinirlerim bozulyo.
Tartışma sırasında dediğim kelimeler bi daha karşıma çıkmazsan sevinirim. İyi de demiştim. Amaa..Ben böyle düşünceler arasındayken telefonum çaldı. Arayan Emre'ydi.. Menejerim..
Emre: Alo Aybüke.
Aybüke: Efendim Emre.
Emre: Sana güzel haberler vermek için aradım. Yarın Set arkadaşlarınla toplantınız var. Bi buluşma yapılacak. Hepsiyle orda tanışabilirsin.
Aybüke: Bu çok güzel bi haber. Hepsiyle tanışmak istiyorum bi an önce.
Emre: Sana toplantının yerini konum olarak atacaklar. Bu arada sen başrolsun unutma. Partnerin de orada olacak. İyi anlaş onunla:)Aybüke: Tabiki de iyi anlaşırız. Beni biliyosun çok cana yakın ve sıcakkanlıyımdır...
Neyse ben yarın için Avm ye gidip de üstüme başıma güzel bir şeyler alayım. Sonra yine haberleşiriz.Emre: Tamam.
Dedikten sonra telefonu kapattım.Avm ye gittim. Biz kadınların en çok zorlandığı an yani iki elbise arasında kalıp da seçim yapmak..
Bundan daha zor bi an olamaz .
Ama bi tane almalıyım. Sonuçta bi görüşmede ikisini de giyemiyeceğime göre.öyle pek abartılı bi şey değil sonuçta, az da makyajla daha iyi olur. Sonunda bi tane yi beğenip da aldım. Ve Avm den ayrıldım. Yarın için çok heyecanlıydım. Aceba partnerim le aram nasıl olacak. Sonuçta Set te zamanımın çoğu onunla geçecek.
Avm den ayrıldıktan sonra artık eve gidebilirdim. Eve gidince
Güzel bi uykudan sonra yarın için hazır olabilirdim.
Öyle de yaptım zaten eve gittim, duşumu aldım. Hemen yastığa kafamı koyar koymaz uyuya kalmışım.Tolga:Yarın ekip arkadaşlarımla tanışacaktım. Biraz heyecan vardı tabiki. Sonuçta yeni insanlar.. yeni proje.. He bide Partner. En merak ettiğim kişi şu an da o. Adı Aybüke ydi sadece onu biliyorum. Onula yarın tanışmak istiyorum. Bu yüzden merakıma yenilip de sosyal medyadan ona bakmayacağım. Zaten pek sevmiyorum sosyal medyayı.
Bakalım kızla yani Aybüke ile nasıl anlaşıcaz...
Yine böyle düşünceler ardından saate baktım da saat 1 di. Yarın görüşmem vardı. Ve hala ayaktaydım. Hemen yatağa uzandım. Eğer uyumazsam herkezin karşısına uyku sersemi ve göz altları şiş bi tolga halinde çıkmak istemem. Böyle kendi kendime derken uyuya kalmışım bile..(Sabah)
Aybüke: Alarm sesiyle uyanmıştım. İlk bi şöyle etrafa baktım da niye ben bu saate alarm kurdum dedim. Uyku sersemliğimle. Sonra her şey aklıma geldi. Bugün ekip le tanışacaktım. Ve saat 10'du. Benim görüşmem ise 12 'de.
Hemen yataktan attım kendimi nasıl kalktığımı ben bile bilmiyorum. Hemen elbise dolabımı açtım dün aldığım elbiseyi aradım. Koca dolabı yerle bir ettim ama bulamamıştım.
En sonunda yere oturunca karşı da koltuğun üzerinde duran elbise dün aldığım elbiseydi. Evet bu oydu. Yani ben bu dolabı boş yere mi bu kadar dağıtmıştım gözümün önündeki elbiseyi göremediğim için. Neyse diyip kalktım hazırlanmaya başladım.
Hazırlanmam kısa sürecekti çünkü bi elbise,ayakkabı bi de hafif bi makyajla zaten işim bitmişti.
(Aybüke nin kıyafeti medyada)
Ama asıl sorun trafik.Tolga
Dün gece 1 de yattıktan sonra bugün saat 9.30 gibi kalmıştım. Görüşme zaten 12 de diyip tekrar uyumuşum.
Sonra kalktığımda bi saat e bakım dedim 11.15 olmuş. Görüşmeye yarım saat vardı. Böyle önemli bi günde bu kadar uyunurmu diye kendime kızıyordum. Hemen hazırlanmaya başladım. Sonuçta kızlar gibi saat 12 de olan görüşme için 8 de kalkıp hazırlanmayacaktım ya. Alt tarafı bi pantolon ve tişört. Kesin şimdi benim Partner 8 de kalkmıştır. Hazırlanmaya başlamıştır.
Ben ise şu an hazırım. Hemen arabaların anahtarını aldım ve eden çıktım. Asıl sorun ise bu trafik. Geç gidersem Duru beni öldürürdü.( Aybüke)
Görüşme için o kadar geç uyanmama rağmen erken gelmiştim. Daha 15 dakika vardı yani. Bu fırsatı değerlendirip, birkaç sokak geride olan cafe den kahve almaya gidebilirdim. Bunu menejerim emre ye de dedim. Tam git ama geç kalma sakın dedi.
Hemen gittim kahvelerimizi aldım. Tam geri dönecekken bi araba durmuştu önümde. Arabanın filmleri yüzünden tam belli olmuyo du sürücünün yüzü. Arabanın camına bi kaç kez vurmamla çekti arabasını. Daha sonra Buluşma yerine vardığımda emre içeri çoktan geçmişti. Ben de hemen geçtim içeri. Kahvesini ona verdim. Ve beklemeye başladık. Herkez gelmeye başlamıştı. Ama bikaç kişi dışında.( Tolga )
Trafik nedeniyle biraz gecikmiştim. Bi yandan da duru arıyordu. Neredesin diye. Belki de sadece ben gecikmiştim. Aslında verilen konuma göre bi kaç sokak gerideydim. Bi cafe nin yanında durdum verilen adresi sordum. Belki daha kestirme bi yol vardır diye. Biraz ilerde olduğunu söyledi bi adam. Tekrar arabama geçtim. Tam o sırada kimi göreyim birden.. arabamın önünde dün çarptım kız. Elinde 2 kafe ile yolun açılmasını bekliyo. Beni arabanın filmleri sayesinde göremedi belliki.. Onu görünce şok olmuştum adeta.. cama eliyle vurunca hemen arabayı çektim önünden.
Onun ne işi vardı burada?
Neyse Tolga kendine gel.. sanane kızdan ne işi varsa var.
Bi kaç sokak ilerde verilen adrese varmıştım artık.
Buluşma yerinin kapısında beni bekleyen bi adet Duru vardı.
Duru: Nerdesin sen ya . Herkez seni bekliyo.Tolga: Geldim işte. Biraz geç kalktım ve üstüne bi de trafik. Bu nedenle geciktim. Neyse hadi içeri girelim.
Duru: Tamam hadi.
İçeri girerler..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Tuzağı (AyTol) (BİTTİ)
FanfictionAybüke: Tolga sen bana ne zaman aşık oldun? İkisi de gözlerini birbirine kenetler; Tolga: "Gözlerinin iki satırlık Cemal Süreyya sözleri gibi baktığı her an, sana aşık oldum ben.. " Aybüke utanır, sevdiği adama sarılır. Ve şu soruyu sorar.. "O zama...