Selam canlar:)) keyifli okumalar dilerim öncelikle , beğeni ve yorum sınırı koymayacağım, ama siz yine de bölümü okuduktan sonra yorum yapmayı ihmal etmeyin lütfen 🙏
~~~
Tolganın kollarımı iyice sıkmış bana mantıklı bi açıklama yap derken gözü dönmüş ve şu an ne yaptığının farkında bile değildi ben kolumun acısından aahh kolumu acıtıyorsun diye dedikten sonra ilk yüzüme baktı sonra ne yaptığının farkına varmış olacak ki bi adım geri çekildi. Bana telaşlı gözlere bakarken yanıma daha sakin bi şekilde gelip;- Bişey olmadı demi bak bu hareketim için çok özür dilerim. Diyip az önce sıkarak neredeyse morarmış olan kolunu sıvazlamaya başladım. Her ne kadar şu an kızgın olsam da onun canının yanması benimkini daha da yakıyordu. Kolunu sıvazlamayı bırakıp bi kaç adım geri giderek telefonumu açtım ve ona yönelttim ekranda çıkan haberi görünce derin bi nefes aldı. Ve bana baktı ben sakinmiş gibi bi görüntü çizmeye başlarken oda konuşmaya başladı.
-Az önce kolumu sıkıp şimdi ne yaptığını farkına varıp kolumu sıvazlayıp benden özür dilemişti. Ben onun bu hareketine tebessüm ederken beni tekrardan ne kadar sevdiğini analdım, biliyordum çünkü benim canım yansa Tolga nın canı benden daha fazla yanardı. O da böyle seviyordu işte, sevdimmi ölümüne yani..
Geriye çekilip bana çıkan yalan haberi gösterdi ve yüzün de sakinleşmiş gibiydi ben bir derin nefes alarak konuşmaya başladım.-Biraz daha sakinsin demi. Öyle anlatmaya başlıcam çünkü.
+ Ya evet çok sakinim ya, sevdiğim kadının adı başka biriyle manşetlerde yazılıyor, ve hala bana bi açıklama yapmıyor. Bide sakinmisim diye soruyor, he evet gerçekten çok sakinim ya.
Bekliyorum hadi anlat..- Ya Tolga bi dur Allah aşkına, bak iyi dinle beni,
Dün Dilan la konuştuk ve buluşma kararı aldık bi kafede, biz oturup hasret giderirken Dilan ın arkadaşı olan Denizi de kafeye gelince bizim masaya davet etti. Bende bişey diyemedim tabi
Daha sonra işte yemek yedik muhabbet ettik. Hatta Deniz bana ne dedi biliyormusun, hayatımda biri varmı diye sordu ve evet dedim. Bana kesin Tolga Sarıtaş demi dedi. Annesi çok büyük hayranımızmış Yavbah çı yani.Deniz e de annesi söylemiş ki birbirlerimize nasıl içten baktığımızı, ekrandaki uyumunuzun ne kadar iyi olup birbirimize ne kadar yakıştığımızı söyledi. Bende teşekkür ettim tabi ikimiz için böyle güzel şeyleri duymak hoşuma gitmişti.
Araya Dilan da girerek tabi ki yakılışırlar sonuçta Tolga sarıtaş yani eniştemiz bi yerde diye söylemişti. Ben sadece gülerken konu birbirini açtı biz biraz daha oturduk daha sonra Dilan ın telefonu çalıp bi işi çıkıp gitmesi gerektiğini söyledi. Ben de gelim mi diye sorarken yok dedi ve özür dileyip çıktı ondan sonra biraz daha oturup kalkmayı istedim bende Deniz de gecenin bi yarısı tek başıma taksiyle gitmeyim diye beni bırakmayı teklif etti biraz ısrardan sonra tamam dedim. Tam çıktık arabaya doğru giderken kafede unuttum ceketi almaya gidiyordum sen bekle ben alırım dedi Deniz ben onu beklerek olan oldu zaten birden flaşlar patladı ikimizde şok olduk kameramanlar da tam ceketimi bana veririken çekmişler. Biz hemen oradan ayrılırken arabaya bindik. Ve aklımda tek bir düşünce vardı oda da senim yanlış anlamandı. Ben bunu düşündükçe ağlıyordum. Dün gece bile zar zor uyudum. İşte tüm olan bundan ibaret.Tolga, Aybüke nin anlattıklarını hiç bölmeden dinlemişti. Ve şimdi ne diyeceğini bilemiyordu. Kendini nasıl bu kadar kaybettiğini, nasıl onu dinlemeden böyle düşünürüm diye kendine küfürler savuruyordu. Ona soracağı son bi soru vardı.
T- Peki ya neden Dilan la buluştuğunuzu bana haber etme gereği bile duymadın?
Aybüke onca anlattığı şeyden sonra Tolga dan gelen bu soruya ufak bi kahkaha attı. Ve
- Acaba dün set için gittiğin yerde telefon çekiyormuydu? Ha eğer buna da inanmıyorsan son aramalarına bak bi aramışmıyım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Tuzağı (AyTol) (BİTTİ)
FanfictionAybüke: Tolga sen bana ne zaman aşık oldun? İkisi de gözlerini birbirine kenetler; Tolga: "Gözlerinin iki satırlık Cemal Süreyya sözleri gibi baktığı her an, sana aşık oldum ben.. " Aybüke utanır, sevdiği adama sarılır. Ve şu soruyu sorar.. "O zama...