Leon
Sabah ondan önce uyanıp kahvaltı hazırlamaya başladım. Sofrayı hazırlandığımda dönüp şöyle bir baktım.
Hey! Bir harika yarattım. Bence Hilal bu kahvaltıyı görünce dün akşam ki üzüntüsünü unutacak! 😎
Odasına doğru gittim. Kapıyı çaldım. Ses vermedi. Demek ki daha uyanmamış uykucu ufaklık diye geçirdim içimden .
Kapıyı açtığımda hala mışıl mışıl uyuyordu. Yavaşça uyandırdım. Kollarını kocaman açarak uyandı. Karşısında beni görünce kaşlarını çattı. Hala kızgındı bana. Ben yine de ona gülümsedim ,
--Günaydın minik sincabım ! Sana harika bir sürprizim var. 😉
--Banane merak etmiyorum,dedi
--Kahvaltı hazırladım sana , dedim dayanamayarak.
--İstemiyorum, yemeceğim aç değilim.
--Ne demek aç değilim. Aç aç olmaz yiyeceksin Hilal Hanım.
Şu hale bak! Ben sabahın köründe kalkmışım muazzam bir kahvaltı hazırlamışım. Hanımefendi yemeyecekmiş.
Elimi uzattım ona,--Hadi ufaklık! Gelmezsen pişman olursun
Hala gelmemekte direniyordu. Bende dayanamadım ve belinden tutup sırtıma attım. Zaten yapmadığım şey değildi.😬
--Bıraksana ya bırak yemeyeceğim. Git sen başkalarına kahvaltı hazırla. Git ya git!
Zorla kahvaltı masasına oturttum. Ben de karşısına oturdum.
--Başla hadi! Bak gerçekten kızacağım sana.
Hilal
Hala bana küçük bir çocukmuşum gibi davranıyordu. Bu da canımı daha çok sıkıyordu.
--Yemeyeceğim, diye hışımla kalktım masadan.
O da daha fazla dayanamadı zaten.--İyi ne halin varsa gör. Ben sana ne yapacağımı biliyorum,dedi.
Umursamadım. Salona gittim. Kafamı dağıtmak için biraz internete girdim.
Haberleri karıştırırken birinin bacaklarından ve kollarından kesilerek sokağa bırakıldığını okudum. Biraz daha dikkatli bakınca Leon ların hastanede çalışan, o akşam bize gelen Cem olduğunu fark ettim. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Bu kesin Leon'un işiydi.
Elimde bilgisayarla mutfağa gittim. Sertçe önüne bıraktım haberi. Ne oluyor dercesine suratıma baktı,
--Ne oldu yine ?,dedi
--Oku şu haberi, bu senin işin değil mi?Habere bir göz attı. Sonra umursamaz bir tavırla,
--Hee bu muydu ? Cezasını almadan bıramazdım onu, dedi
Ne kadar da kolay söylüyordu. Hiç vicdan azabı çekmeden. Leon bu mu yani? Dün akşamdan beri gözyaşı akıttığım adam bu mu? Midem bulanmıştı birden.
Ona tuhaf tuhaf bakınca ,
--Bakma bana öyle. Ne bekliyordun ? Sana dokunmaya çalıştı. Hak etti, dedi.
--Sen iğrenç bir herifsin. Babanın, annene ve kızkardeşine yaptığını sen de başkalarına yapıyorsun. Nefret ettiğin insana dönüşmüşsün sen.
-- Hilal öyle değil !
Ayağa kalkmıştı. Göğüs kafesi hızlı hızlı inip kalkmaya başlamıştı.
Leon
Yaptıklarımı başka bir birinden duymak birden nefesimi kesmişti. Ben babama mı benziyordum? Evet haklıydı. Hatta ondan daha berbat biri olmuştum.
Hilal haklıydı. Ben bir katildim.
Başım dönmeye başlamıştı. Birden yere çöktüm. Başımı ellerimin arasına aldım.Sonra Hilal yanıma diz çöktü. Üzgünce baktı suratıma,
--Leon iyi misin ? , diye fısıldadı.
--Ben babama benzedim Hilal.
--Hişt tamam biraz sakin ol şimdi. İstersen düzelebilirsin. Ben yardım ederim sana. Hep yanında olurum,dedi
--Ben senin de canını yaktım Hilal. Sen bana kalbini açtın ama ben onu da yittim. Sen buna rağmen hala bana yardım etmekten mi bahsediyorsun ? ,dedim
Avuç içimi öptü.
---Sen yeter ki iyi ol. Bu bana yeter, dedi
Bu nasıl bir fedakarlıktı aklım almıyordu. Her şeye rağmen beni bırakmıyordu. Gözlerim dolu dolu baktım ona. Beni daha önce kimse böyle sevmemişti.
O an bir karar aldım. O çok mutlu olmayı hak ediyordu. Ne pahasına olursa olsun onu hiç bırakmayacaktım.
Sarıldık ve kalp atışlarımız birbirine karıştı.Bölüm sonu.
Okuduğunuz için teşekkürler 🎈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peşimdeki Kız
FanfictionKimsesi olmadığı için katilinin peşine takılan bir kız. Onu başından atmaya çalışan bir katil.