Hilal
Leon'u kaybetme kaygısı taşırken birden ettiği evlenme teklifi başımı döndürmüştü. Bu adam beni mutlu etmek için yaratılmıştı. Ve kesinlikle insan değildi...
Yüzündeki o aklımı alan gamzesi çıkmışken ona hayır demem imkansızdı. Bir insan ancak bu kadar güzel gülebilirdi. Sanat eseri gibiydi her hareketi.
Evet ben bir katile aşık olmuştum ve bunu daha da ileri götürüp eşi olmaya adaydım.
Hayat böyle bir yer işte ! Düşünü bile kuramadığınız bir yaşam ile başbaşa bırakırdı sizi. 18 yıl kötü bir ve yalnız bir yaşamla sınanmıştım. Fakat şimdi mutluluk ve ben havadaki bulut ile uçak kadar yakındık...
Leon gözümdeki yaşları siliyordu hala. Ama bu sefer mutluluktan akan yaşları...
Yüzüğü en zarif hareketlerle parmağıma geçirdi. Cevabımı gözlerimden almıştı. Kelimeler lüzumsuz bir kaç ses dalgasından başka bir şey değildi o an...
Sarılmakla yetindim. O da karşılık verdi. Dudakları dudaklarımı bulduğunda ben çoktan sarhoş olmuştum.
Leon
Hilal yeryüzündeki tüm mutlulukları hak ediyordu. Ben de ona bunu vermek için görevlendirilmiştir.
Evet Tanrı beni bunun için indirmişti yeryüzüne. Ben de zevkle bu görevi ifa ediyordum. Tüm hayatımı ona adamaya hazırdım. Her haliyle, her zaman diliminde ve her koşulda onu sevecektim. O bir gün beni sevmeyi bıraksa da...
O gece ben Hilal'i sardım , mutluluk da bizi sardı ve uykunun kollarına attık kendimizi...
Sabah ondan önce uyandım ve Ersin'i aradım. Bize kuzeninin işlettiği yerde güzel ve özel bir masa hazırlamasını istedim. En azından özenli bir yerde bir kaç cümle kurmalıydım bu ufak kadına.
Ufaklığım gözlerini açınca,
--Günaydın minik prensesim
--Günaydın presensim, dedi mavilerini bana dikerek.
O güzel sarı saçları yastığımı süslüyordu. Biraz sonra kafasını kaldırınca yastığın süsü bozulmuş ve yavan kalmıştı. Mutfağa doğru yürüdüğünde ,
--Hilal hadi hazırlan dışarı gidelim kahvaltıya ,dedim
--Ben şimdi sana dışarıdakinden de güzel bir kahvaltı hazırlarım merak etme,dedi iddialı bir şekilde.
Her şeyin en güzelini yapardı. Bundan hiç şüphem yoktu.
--Biliyorum miniğim. Ama yine de bu gün dışarıda yapamaz mıyız ?
Bir süre anlamaz ifadelerle yüzüme baktı. Dudağının kenarında çıkan çıkıntı o an en güzel detayıydı.
--Peki sen nasıl istersen sevgilim ,dedi.
Hazırlanıp odadan çıktığında üzerinde beyaz bir elbise vardı. O güzel sarı saçlarını beline bırakmıştı. Yüzünden hiç makyaj yoktu. Ama onun makyajı gülüşünde saklıydı ve onu bir tek ben görüyordum.
Arabaya bindiğimizde söyleyeceklerimi kafamda düşlüyordum.
Hilal
Beni getirdiği yer minik bir kırdı. Bir söğüt ağacının gölgesinde muazzam şekilde hazırlamış bir masa vardı. Ağacın ve masanın kenarları papatyalarla bezenmişti. En sevdiğim çiçek papatya demiştim bir keresinde. Demek unutmamış...
Dönüp Leon'a baktım minnetle. O harika bir adamdı.
Bölüm sonu
Okuduğunuz için teşekkürler 🍁
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peşimdeki Kız
FanficKimsesi olmadığı için katilinin peşine takılan bir kız. Onu başından atmaya çalışan bir katil.