Leon
Onca kan gördüm bu yaşıma kadar ama Hilal'in kanı sanki gördüğüm ilk kandı. Onu nasıl taşıdım, nasıl hastaneye getirdim hatırlamıyorum.
Akıl ile bilinçsizlik arasında yaşadım o an. Ben onu yalnız bırakmıştım o yüzden o da böyle bir şeye kalkışmıştı. Düşündükçe çıldıracak gibi oluyordum.
Onun damarından akan her damla kan benim nefes boruma dolmuş ve nefesimi kesiyordu.
Bizim hastaneye getirdiğim için ben de içeri girdim. Çok kan kaybetmişti. Durumu krıtikti. Hilal ile ilgilenirken sakin olamıyordum. Yanımdaki arkadaşım anlamış olacak ki beni dışarı çıkardı,
--Leon istersen sen dışarıda bekle. Bak biz buradayız. Biz ilgileniriz merak etme,dedi teskin edercesine
Onaylayarak kafamı salladım. Bir kaç saat kapıda bekledim ama bana bir kaç asır gibi gelmişti bu süre.
Hilal'in yanına girdiğimde yatıyordu. Rengi kansızlıktan solmuş. O pembe dudakları rengini sarıya çalan bir renge bırakmıştı. Boğazıma bir düğüm attılar o an.
Keşke gitmesine hiç müsade etmeseydim. Ya uyanmazsa bir daha, ya bir daha karışmazsa mavileri bana.
Dünyanın tüm denizlerini, okyanuslarını toplasam Hilal'in bir çift mavisi eder miydi ?
Etmezdi.
Tüm gece başında bekledim. Eğer açarsa mavilerini ilk beni görsün diye. Ama açmadı.
Tam iki gece bekledim. Üçüncü günün gecesinde bir ara gözlerim yenik düşmüş uykuya. Bir baktım hemşire beni uyandırdı.
-- Leon Hocam uyanın hastanız gözlerini açtı.
Bir çırpıda kalktım koltuktan . Vardım yanına.
Üç gece beklediğim maviler beni görünce kafasını çevirdi. Olsun!Tek isteğim iyi olmasıydı. Hemşire çıkınca saçlarını okşadım.
--Hilal iyi misin ? Korkuttun beni.
--Sen nasıl buldun da kurtardın beni ?,dedi
--Boşver orasını. Kurtuldun ya .
Çok üzerine gidip neden yaptın demek istemiyordum . İyileşince elbet konuşacaktır.
--Hilal ben çok özür dilerim. Her şey için. Tüm olanlar için.
-- Bu olayın seninle bir ilgisi yok Leon. Her insan kendi sonunu kendi hazırlar, dedi.
-------- -------- -------
Bir hafta sonra taburcu olmuştu Hilal. Üzerini giydirdim, arabaya bindirdim.
Doğru düzgün konuşmamıştı benimle bir hafta boyunca. Varsın konuşmasın ben onu susarken de seviyorum.
Eve geldiğimizde benim odama götürmek istedim ama kendi odasına gitmek istedi. Ses etmedim yine. Yatağına yatırdım tam çıkacaktım ki elimi tuttu birden. Şaşırdım ,
--Leon ben çok utanıyorum ,dedi gözlerini kaçırarak
--Neden ?
--Seni korkuttuğum için
--Geçti artık. Beni boşver sen iyisin ya bu bana yeter.
--Seni bıraktım ben. O gün de odadan kovmuştum ama sen yine de...
Sözlerini kestim burada.
--Tamam ufaklık ben bunları konuşmak istemiyorum ,dedim.
Tekrar üzerini örttüm. Gülümsedim alnına da minik bir öpücük kondurdum.Odama girdim tam üzerimi değiştiriyordum ki odanın kapısı açıldı. Yanıma yaklaştı. Dolabımı açtı.
--Leon ben senin pijamalarını özledim ,dedi gülerek
--Onlar da seni özledi prenses ,dedim
Birlikte yatağa girdik. Çok yağmur yağıyordu. Gök gürültüsünü duyunca iyice sokuldu bana eskiden olduğu gibi..
Burnunu tam boynumun altına koydu. Bacağını da bacaklarımın arasından geçirmişti. Bir ay sonra ilk defa güzel bir uyku çektim.
Bölüm sonu
Okuduğunuz için teşekkürler 🍀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peşimdeki Kız
FanficKimsesi olmadığı için katilinin peşine takılan bir kız. Onu başından atmaya çalışan bir katil.