16- Training

6.2K 498 92
                                        

Bu bölüm Bigbang'den 'Fxxk it' dinleyerek yazıldı çok mantık aramayın yani mxşsöçxlsx

Medyaya bıraktım siz de dinleyerek okuyun ^-^

İyi okumalar~

----

"Hazır mısın Taehyung?" Taehyung her şeyin tamamlandığını görüp çantasını tekrar kontrol etti, ardından Yoongi'ye dönüp kafasını salladı. "Gidebiliriz." Çantasını sırtına taktı ve bir elini cebine koymuş diğer eliyle tek omzuna taktığı çantanın askısını tutan Yoongi'yle odadan çıktılar.

Gidecekleri yer spor salonuydu. Elbette bu konuda okul müdürünü ikna etmek kolay olmamıştı. Müdür zaten ikiliye takımlarına böyle bir şey yaptıkları için oldukça sinirliyken çocuk oyuncağı gibi tekrar takıma girmek istemelerine karşı öfke püskürmüştü. Yoongi ve Taehyung azar yerken Yoongi'nin Taehyung'a dönüp sırıttığı bile olmuştu. Tanrı aşkına Yoongi cidden çok vurdumduymazdı. O lafları duyarken Taehyung'un yanakları kızarmıştı. Asla Yoongi gibi olamayacaktı.

Yine de elinde başka çare yoktu ve müdür bunu iyi biliyordu. Karşısındaki iki çocuk en iyi oyuncularıydı. Bu yüzden onları takıma geri almak zorunda kalmıştı. Taehyung ortalama sınırından da da yırtmıştı. Bu her aklına geldiğinde sırıtıp duruyordu.

Şimdi ise antrenman yaparak şimdiye kadar boşa geçirdikleri zamanı telafi etmek zorundaydılar. Çok sıkı çalışmaları gerekiyordu çünkü turnuvalar bir hafta sonraydı. Taehyung daha iş bulamadığı için bu bir hafta turnuvalarla ilgilenecekti. Bir hafta sonrasını da iş aramakla geçirecekti. En azından ortalama sınırı kalktığı için daha rahat hissediyordu.

"Jungkook... Onunla nerede karşılaştın?" Taehyung dudaklarını büzdü, yine sahilde olanlar beynine hücum etmişti. O çocuğu düşünmenin düşüncelerine hiç iyi bir etkisi yoktu.

"Sahilde, spor yapmak için gittiğim sahilde karşılaştık."

"Peki bunun anlamı ne? O piçin ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum." Yoongi hafif durgun, hafif sinirli bir ses tonuyla söyledi.

"Bilmiyorum ama eğer bunların arkasında bir şey varsa yakında ortaya çıkacaktır."

Daha fazla konuşmadılar. Salona girdiklerinde boş olduğunu gören Taehyung gülümsedi. "Boş olması çok iyi. O aptal bakışlara artık katlanamıyorum." Boş ve büyük salonda sesi yankılanmıştı. Bu biraz ürkütücüydü.

Yoongi de Taehyung gibi çantasını köşeye bıraktı. "Haklısın. Takıma tekrar girdiğimizi öğrenince kınamaya devam edeceklerdir ama sen takma. Sonuçta neyin doğru neyin yanlış olduğunu biz ayırt edebiliriz."

Taehyung bu sözlere hafifçe iç çekti. Peki o neden Jungkook ile her karşılaştıklarında neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edemiyordu? Bu berbattı ve sinirlerini bozuyordu.

Beynimle ne zorun var Jeon Jungkook? Aklımdan çık artık!

Sinirle kendisine söylendi ve topların bulunduğu büyük sepete doğru ilerledi. Kendisi için bir futbol topu alırken Yoongi için de basketbol topu alarak büyük olana fırlattı. Yoongi havada yakalamıştı.

"Hyung?"

Yoongi basketbol topunu alıp 'Ne var?' dercesine Taehyung'a baktı.

"Basketbol oynamana rağmen benden kısasın, üstelik benden bir yaş büyüksün." Taehyung bunu dedikten sonra pis pis sırıttı ve futbol topunu ayağında sektirmeye başladı.

Still Alive | KookVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin