24- Contact

5.4K 453 196
                                    

Min Yoongi görkemli villadan çıkarak bahçeye adımını attığında tam da Taehyung'un havuza düştüğü ana denk gelmişti.

Gördükleriyle gözleri kocaman oldu, Taehyung'un yüzme bilmediğini adı kadar iyi biliyordu. Jisoo ilk şoktan kurtulup hızla havuza koşarken ondan öne davranarak suya atladı. Suyun içinde hareketsiz duran karaltıyı görünce suyun içinde de olsa ellerinin titrediğini hissediyordu.

Çok geç kalmadığını umuyordu. Hızla suyun altında ulaştığı bedeni kucaklayarak suyun üstüne çıkardığında nefes aldırmaya çalıştı. Hiç düşünmeden suya atlayan Jisoo'nun yardımıyla sudan çıkartıp havuzun kenarına yatırdılar ve uyanması için uğraş verdiler.

Jungkook şaşkınlıkla kalakalmıştı, anında değişen duyguları ve Taehyung'a bir şey olacak olmasının düşüncesini beynini yakarken yere yapışmış ayaklarının el verdiği kadar hızla yürüdü onların yanına doğru. Neyse ki kötü bir şey olmamıştı. Taehyung yuttuğu suları öksürdükten birkaç dakika sonra kendine geldi. Jungkook tepeden izliyordu onları. Uyandığı gibi Yoongi'ye sarılmıştı Taehyung korkmuştu, gerçekten korkmuştu.

Yoongi'nin omzuna yaslıydı çenesi. Gözleri dolu doluydu ve karanlık gecede parlıyordu. O gözler Jungkook'a odaklandığında kalbinin ezildiğini hissetti Jungkook. Bu his de neydi?

"Şşş, bak bir şey yok. Gel benimle kıyafetlerimizi değiştirelim haydi." Yoongi gülümseyerek Taehyung'u kaldırdı ve elinden çekiştirerek içeri götürdü.

Girmeden önce Jisoo'ya da seslendi. "Sana da kıyafet vereyim Jisoo. Ve Jungkook, buradan siktirip gitsen iyi edersin."

Jisoo Yoongi'nin dediğini dinleyip içeri gitmek için hareketlenirken öylece dikilen Jungkook'a ters bir bakış attı. Gitmeden önce Jungkook'un karşısına geçti. Alaycıydı bakışları. "Ben veya Yoongi olmasaydık onu kurtarabilir miydin diye düşünüyorum da Jungkook, sen kendinden başka kimseyi önemsemezsin." Tükürürcesine söyleyerek içini döktü ve ardından diğerlerini takip etti.

Jungkook içini kavuran hislerle beraber yere çöktü, bilmediği bir sebepten ötürü midesi çok bulanıyordu. Gözlerini yere sabitleyince orada yerde parlamakta olan bir şey gördü. Eline aldı ve parlak nesneyi inceledi.

Bir bileklikti bu. Bunu daha önce Taehyung'un bileğinde gördüğünü hatırladı. Bir an heyecanlandığını hissetti, neden bilmiyordu. Bilekliği cebine attı ve yerden kalktı.

Bir yerden başlamak gerekiyor, diye düşündü. En azından yaptıklarımı affettirebilmek için.

-

Taehyung'un ağzından

Yoongi hyungun uzattığı kıyafetleri giyinirken oldukça sessizdim. Sadece düşünmek istiyordum.

Bir nevi Jungkook yüzünden düşmüş sayılırdım o havuza, fakat o kurtarmak için bir hamle bile yapmamıştı. Neden bilmiyorum bu çok dokunmuştu işte. En azından bir iyi misin diye sorabilirdi değil mi, onu bile yapmamıştı. Hayal kırıklığından başka bir şey değildi Jeon Jungkook benim için. Bu biraz da sinir bozucuydu, neden beni kurtarmasını dilemiştim ki? Tanrım iyice deliriyordum.

"Siz Jisoo'yla dönersiniz değil mi? Ben burada kalacağım, işlerim var." Kafamla onayladım. Jisoo lavaboda üstünü değiştiriyordu. Yoongi hyung yanıma havluyla geldi ve saçlarımı özenle kuruladı.

"Biraz dikkatli ol Taehyung, sonucu kötü olabilirdi. Bizi korkuttun."

O 'Biz'in içinde Jungkook var mıydı?

Nefes verdim ve kafamı salladım. "Haklısın hyung daha dikkatli olmalıydım." O an Jungkook üzerime yürüyordu ve fazlaca şaşkındım. Ne yapacağımı bilememiştim ki.

Still Alive | KookVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin