Still Alive | KookV

31- Death

31. Bölüm şerefine smut yazdım size dknsqlşkdbklxkş

Dermişiiiim, ehehehe bayram arefesinde ne smutu aq :")

Bayram ve bayramdan sonra bir süre yazamayacağım için erkenden atayım dedim.

Bu arada şunu söyleyeyim, smut olan bölümlerde 'M' sembolü olamayacak :")

Yani kendinizi hazırlayın, homofobik veya smuttan hoşlanmayan biri olduğunu sanmıyorum? Olsa kitabı okumazdı bu bölümlere kadar aq.

Neyse eğer varsa bile smutun başladığını hissedince atlar veya ne bileyim okumaz yani.

Yorum istiyorum ve iyi okumalar~~

Jimin

Okul formalarımla beraber koşarak Batı Lisesin'e varmam tahminen 10 dakika kadar sürmüştü. Jungkook ve Taehyung'un sevgili olduklarını elbette biliyordum, Jungkook o günün gecesi çocuksu bir sevinçle anlatmıştı hepsini.

Ellerimi dizlerime koyarak birkaç dakika soluklandım. İlk derse girdikleri için okul bahçesi boştu ve güvenlik görevlisi bana çatık kaşları altından bakıyordu.

Pekâlâ buraya gelirken güvenlik görevlisi sorunu aklımın ucundan bile geçmemişti. Jungkook tahminimce amcasının adını kullanarak girmişti. Hoş, amcası bunu duyarsa girmesine asla izin vermezdi. Pezevenk bir adam olduğunu biliyorsunuz. Jungkook yakalanırsa sonucu ağır oldurdu. Her neyse eminim ki o bir şekilde girmişti işte fakat ben tıkanmış durumdaydım. Doğu Lisesi'nden olduğumu belli eden formam yüzünden güvenlik görevlisinin gözünde eksilerdeydim zaten. Ağzımla kuş tutsam beni içeri sokmazdı.

Oradan oraya gidip gelirken ne yapabileceğimi düşündüm.

Cebimdeki telefon titremeye başlayınca hızla cebimden çıkardım.

Mesaj Yoongi'dendi.

"Güvenliğe belli etmeden gidiyormuş gibi yap ve okulun arkasındaki kapıya gel. Ben yardımcı olacağım. Dediğim gibi, güvenlik görevlisinin dikkatini çekme Jimin."

Okuduklarımla kafamı kaldırdım.

Okulun içinde bir silüet gördüm. Arka bahçeye doğru gidiyordu.

Elimdeki telefonu cebime attıktan sonra geldiğim yere geri dönüyor gibi yaptım. Bu hareketlerimi izliyordu güvenlik görevlisi.

Görüş açısından çıktığımda kafasını çevirdi ve bende derin bir nefes vererek eğildim ve arka bahçeye ilerledim. Tıpkı ördek yürüyüşü gibiydi yaptığım.

Başarıyla arka bahçeye ulaştığımda kapının arkasındaki Yoongi karşıladı beni.

Yüzünde sıkıntılı bir ifade vardı.

Kapıyı elindeki anahtarla açarken etrafı inceliyordu.

Kapıyı açtığında hızla içeri girdim ve o geri kilitledi.

"Taehyung şuan revirde. Jungkook'u oraya sokmak zor olmadı üstünde forması yoktu ve amcasıyla olan fotoğrafını gösterince güvenlik görevlisinden izin almış. Senin de yakalanmaman gerekiyor. Müdürün kulağına giderse hiç iyi olmaz." Açıklamasına kafamı salladım hızla.

"Taehyung'a ne oldu?" Aklımda başından beri dönüp duran şey buydu.

"Geri zekalı kafasını komidine çarpmış. Üstelik çarptığında bayılmamış bile, panik yaparak kendince kanı durdurmaya çalışmış ama başaramamış ve revire gideyim derken de kan kaybından bayılmış.
Ne ara bu kadar aptallaştı anlamıyorum ki."