Nereye götürüldüğümü yine bilmiyordum ve devaju yaşadığım anlardan birindeydik. Ne yapmaya çalıştığını bilmiyordum ve bu beni deli ediyordu. O son söylediği de neydi öyle?
Kalp atışlarım hala hızlıydı resmen.
Dudaklarımı dişleyip dururken yine geçen seferki gibi sesimi çıkarmadım.
Akışına bırakmak en iyisiydi şu anda.
Uzun bir yürüyüşten sonra sahile geldiğimizi görünce kaşlarım havalandı. Ne işimiz vardı okul saatinde sahilde?
Bileğimi bıraktı ve ardından tekrar yürüdü. Geçen seferki gibi onu takip edeceğimi biliyordu.
Sahilde o önde ben arkada ilerken plaja kadar gelmiştik.
Kumlara basarak ilerlemeye devam ettiğinde bir kaç saniye ayakkabılarıma bakarak durup düşündüm.
Omuz silkerek peşinden gittim. Sonuçta ne olacağını merak ediyordum.
Arkasına hiç bakmaması şaşırtıcıydı. Bu kadar mı emindi peşinden gittiğimden?
Yere bakarak ilerlemeye devam ettiğimde önümdeki Jungkook durdu. Kafamı kaldırıp neden durduğuna baktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gördüklerimle dudaklarımın aralanarak kaşlarımın havalanmasına engel olamadım.
"J-Jungkook-"
"Şşş, bugün sadece ben konuşacağım."
Güzel yüzünü bana çevirdi ve elimden tutarak minderlerden birine oturttu. Hala şaşkındım ve ne desem bilemiyordum.
Karşıma oturduğunda gözleri güneş yüzünden kısılmıştı.
"Bir yerden başlamak gerek diye düşündüm."
Dudaklarımı yalarken etrafımda göz gezdirdim. "Ne için?"
Sınırları zorlamak ve her şeyi öğrenmek istiyordum.