“NE!” İşte ikiside onlara göre saçma ama yerine tam uygun olan bu soruyu sordular. Aslında şaşkındılar çünkü koskocaman evde ikisi beraber yaşayacaklardı bunun mümkün olma olasılığı neydi birbirine aşık ama aşkına karşılık verilmediğini düşünen iki genç aynı evde ne yapabilirlerdi nasıl zorluklar yaşarlardı. Bu sorunları yaşayarak öğreneceklerdi.
Luhan’ın yüzünde bir endişe vardı Sehun’la aynı evde yaşama fikri onu heyecanlandırmıştı hatta şu anda çığlık atıp çıplak bir şekilde koşmak istiyordu bunu neden istediğini oda kavrayamamıştı ama hep Amerikan Pastası çıplaklar kampına özenmişti. Bazen böyle bir etkinlik oda düzenlemek istemiyor değildi. Sonuç olarak mutluydu işte aynı duygular Sehun’un bedenini de işgal etmişti Luhan ve o aynı evde oturacaklardı aynı mutfakta yemek yiyecek aynı salonda oturacak ve belkide aynı yata… Yok bu olmazdı Luhan ondu oyuncak olarak görüyordu en azından Sehun böyle düşünüyordu.
Luhan iki gün sonra ailesi ile airportda vedalaştıkdan sonra vakit kaybetmeden Sehun’un eşyalarını taşımaya gitti. Eve geldiğinde Sehun kutuları salona yaymış büyük bir karmaşa içinde tam ortada kafasını kaşıyordu. Muhtemelen salon kadarda olmasa kafası karışmıştı. “ Ne yaptın Sehun buraya” Sehun kafasını çevirdi Luhan’ı görünce iyice endişelendi “ Ben eşyalarımı nasıl yerleştirmem konusunda düşünüyordum” Luhan yiğinin arasında geçerek Sehun’un yanına ulaştı. “ Neler var bu kutuların içinde” Luhan eğildi ve kutulardan birini açtı. Sehun’un banyo malzemeleri vardı içinde. Şampuanını açıp kokladı Sehun’un kokusu diye düşündü suratında bir gülümseme oluştu “ Sen kokuyor” sonra diğer bir kutuyu açtı kitaplar ve saçma kalemler vardı “ Nesin sen kızmı böyle süslü kalemler kullanıyorsun” Sehun yanına çöktü ve sırıtarak “ Kızlardan gelen birkaç hediye işte” Luhan ona baktı sinirliydi gururla söylemesi onu kızdırmıştı ‘kızlardan gelen hediyeymiş o kızları bulup hepsinin saçlarını yakmazsam ama gör bak’“ Kızlar evet onlar aşırı vıcık vıcıklar” “öyleler ama sevimliler” Luhan konuyu değiştirmek için bir kutuya daha yöneldi “ Bunda ne var bakalım Bu küçük kutuda” Sehun hala onu izliyordu ama unuttuğu bir şey vardı o kutunun en altında Luhan’ın resimlerinin bulunduğu büyük bir albüm ve Luhan’la ilgili daha çok şey. Sehun gözlerini büyürü ve Kutuyu almaya çalıştı ama Luhan çoktan kutuyu açmış gülüyordu “ Ooooo bakın burada ne varmış” Sehun gözlerini kapattı Luhan’ın ona bağırmasını bekledi yada ne bileyim herhangi bir fevri hareket ama olmamıştı Luhan gülüyor ve sürekli ‘vay vay’ diyip duruyordu Sehun gözlerini açtığında elinde dergilerinden birinin olduğunu gördü “ Birde erkeklere ilgim olup olmadığını bilmiyorum diyordun. Her gece bunlara bakıp mı boşalıyorsun” Sehun sinirlenip dergiyi almak için atıldı fakat Luhan çoktan kalkıp yukarı doğru koşuyordu. Sehun’da arkasından koşmaya başladı “Luhan kaçma da ver şu dergiyi” “ Ne oldu utandın mı hahaha” “ Luhan ver dedim sana. Kaçma dur” “ Sehun beni yakalarsan sana bu dergiyi vereceğim bir öpücükle beraber” Sehun bunu duyunca ayakları felç geçirmiş gibi durdu hareket etmedi sadece şaşkındı ama Luhan’ın ona dil çıkarıp gülerek koştuğunu görünce peşinden koşmaya devam etti. O öpücüğü almalıydı Luhan’ın dudaklarının tadını sevmişti ve ne olursa olsun yeniden tadına bakacaktı. Luhan köşedeki ikinci odanın kapısını açtı kapatacakken Sehun koluyla kapının kapanmasını engelledi. Luhan hem gülüyor hemde çığlık atıyordu “ Sehun hayıt çık çık “ Bambi düştün elime kaçışın yok” İkisi de mutlulardı sonunda Sehun hırslanıp kapıyı birden açtı uhan önünde tatlı bir gülümseme ile duruyordu “ Bambi dergimi almaya geldim” Luhan gerileyerek ufak adımlar atıyordu “ Sehun s-sana dergiyi vereceğim tamam.” Sehun giderek yaklaşıyordu “ Verdiğin sözü tutmalısın Luhan öpücüğümü ver” Luhan sözünü tut demesiyle sinirlenmişti aklına Sehun’un verdiği sözü tutmadı geldi birini bulamazsan bana gel ben seninle evlenirim demişti ama Luhan gelmesine rağmen hatta ilk günden kendisini sunmasına rağmen Sehun çekip gitmişti. Yüzündeki gülümseme silindi aynı anda Sehun’un da yüzü düştü Luhan’ın yüzündeki gülümsemenin kaybolma nedeni neydi diye düşünmeden alamadı kendini ve çok geçmeden cevabını aldı “ Bunu sözünü tutamayan biri mi söylüyor” Sehun afallamıştı ne sözünü tutmamıştı ki “ Neden bahsediyorsun Luhan” Luhan alaylı bir gülümseme verdi “ Tahmin ettiğim gibi. Boşver sene neden beklenti içindeysem” dergiyi Sehun’un koluna çarparak bıraktı ve odadan çıktı. Sehun mal gibi kalmıştı ne sözünden bahsediyordu ki Sehun daha önce Luhan’a söz vermemişti zaten geleli 3 gün olmuştu ne sözü verecekti ki. (vay salak vay ne diyim ben sana) Luhan bir hışımla aşağı inip hırsından koltuğun üstündeki yastıkları fırlatmaya başladı. Kırıp dökecek bir şey arıyordu kırmalıydı ki sinirini atabilsin dayanamayıp Sehun’un kutularını kaldırıp fırlatmaya başladı içinde ne varsa yere döküyordu Sehun gürültüyü duyunca hızla aşağı indi Luhan’ın etrafı dağıttığını görünce “ Luhan ne yapıyorsun sen” Diye bağırdı. Luhan’ın sinirden gözü bir şey görmüyordu verdiği sözü tutmadığı gibi hatırlamadığını da düşünüyordu. “ Piçin tekisin Sehun verdiğin sözü hatırlamayacak kadar piçsin. Hoş hata bende neden kandımki sana küçük yaşta beni kandırdığına inanamıyordum. Dha altı yaşındaydım ve saftım sana inandığım için kendime acıyorum” Sehun şimdi durumu anlamıştı Luhan’a verdiği sözü tabi hatırlıyordu ama bunu Luhan’ın hatırlamasını ummuyordu. Giderken koşmuş ve ona onun gelini olmasını söylemişti. Bununle birlikte gülümsedi karşısında sinirden ağzından köpükler saçan bedeb güldüğünü görmiştü “ Hoşuna mı gitti. Seni pislik piç” “Luhan ya…” sözünü tamamlayamadan Luhan’ın bağıması ile susturulmuştu.Luhan sinirini çıkarmak için ilerdeki büyük kutuyu kaldırmaya çalışırken beline bir sancı girmişti. “ Luhan iyi misin” Sehun koşup iki büklüm olan Luhan’a baktı acıdan kıvranıyordu bunu gözlerinden okumak mümkündü. “ Sana iti gibi mi görünüyorum göt kafalı baksana belim tutuldu” Dişlerinin arasından tıslayarak konuşmuştu. “ Tamam hadi sakin ol doktura gidelim”
Sehun doktordan geldiğinden beri –neredeyse bir saattir- gülmemek için kendini tutuyordu. Boğazını temizledi ve kahkahasını yuttu“ Şimdi daha iyi misin” Luhan kafasını ona çevirdi “ Domalmış bir şekilde duruyorum sence iyi miyim” Luhan koltuğun yanında eğilmiş bir şekilde duruyordu doktor krem verip sabaha düzelir demişti. Sehun o kadar tuttuğu kahkahayı patlattı deli gibi gülmeye başladı Luhan ise kıpkırmızı olmuştu “ Yah gülmeyi kes canım acıyo ve ayakta dikilmekten yoruldum” Sehun nefesini düzene soktu ve konuştu “ Özür dilerim. Ne yapmamı istersin Luhan söyle yardım edeceğim” Luhan yavaş adımlarla yürüdü kafasını kaldırdı “ Beni kucağına oturttur Sehun-ah koltuk sert ve belimi ağrıtır.” Sehun başta duraksasa da kabul edip kucağına oturttu. Luhan halinden gayette memnundu beraber televizyon izliyorlardı. Luhan gülerken sarsılıyor ve aşağıda Sehun’u endişelendiriyordu çünkü her gülüşünde Sehun’un çavuş esas duruşa geçmek için atak yapıyordu. Sehun öksürdü “ Luhan hareket edip durma bacaklarım acıdı” Luhan endişeyle dönerken Sehun kucağındaki çocuğun poposunu ince şortunun altından hissetimşti bir kere yüzünü aldığı hazdan dolayı buruşturdu “Özür dilerim Sehun” Sırıtıp poposunu kıvırdı Sehun istemeden derin bir nefes bıraktı “ Şimdi iyi mi bacağın hala acıyor mu” Sehun düşünmemeye çalışarak biraz acıyor dedi ama bilmiyordu ki Luhan onunla oynuyordu Biraz daha poposunu Sehun’a yaslayıp bacaklarını Sehun’un bacaklarından çekti. Şimdi Luhan Sehun’un kucağında sırtı ona dönük ve bacakları yandan sarkık bir şekilde duruyordu. Sehun mu? Onun durumu içler acısıydı erekte olmuştu ve Luhan’ın bunu hissettiğini adı gibi biliyordu “ Luhan hareket etme tamam iyiyim” Luhan masum kedi rolünde oskar almalıydı kesinlikle “ Sehun iyi misin yanakların kızarmış ve yanıyor” “ Anlamamış gibi davranma bambi erekte olduğumu sende fark ettin” Luhan gülümseyip biraz daha hareket edince Sehun hırıldandı. Daha fazla bu duruma dayanamazdı Luhan’ı kucağına alıp odaya götürdü. Luhan ise zafer kazanmış gibi gülümsüyordu. Mutluluğu uzun sürmemişti Sehun onu yere koyup yatağı açtı. “ Seni yatıracağım Luhan canın yanarsa söyle tamam mı” Luhan Sehun’a baktı “ Ben yatmak istemiyorum hem, hem” Bir bahane bulmalıydı bir an önce “ Hem daha belime kremi sürmedim” Sehun bunu tamamen unuttu. “ Burada bekle Kremi getiriyorum sürüp uyuyacaksın” Sehun çıkınca Luhan düşünmeye başladı ne yapmalıydı nesıl yapmalıydıda Sehun’u ayartmalıydı (lan mal hastasın daha aklın oynaşta) Sehun aşağı inip hastane evraklarının içinden ilaç poşetini aldı adaya yöneldi kapıyı açtığında dondu. “ Luhan ne yapıyorsun” Luhan suratına ciddi bir isade takınmaya çalışarak “ne yapıyor gibi görünüyorum ilacı sürmen için pantolonumu sıyırdım” Sehun hala şaşkın olarak duruyordu “ Sehun sürsene kıçım donacak” “ Oh tamam” (şu anki durdukları pozisyonu hayal edin. Luhan öne doru eğilmiş vaziyette) Sehun kremin kapağını eli titreyerek açtı eline biraz akıttı ve belini ovmaya başladı. Luhan elinde ilacın reçetesi yan etkilerini falan okuyordu kullanım şekillerini okurken konuştu “ Sehun burada kuyruk sokumuna masaj yaparak sürün diyo” Sehun elini çekti “ Ne” reçeteyi bambinin elinden çekip okudu. Birde kuyruk sokumuna mı ‘Geçecek geçesek dayan Sehun şu an bilimsel bir şey yapıyorsun. Tıpda ayıp olmaz evet tıpda erotizmde olmaz yardım ediyorsun, hem o senin sevdiğin insan’ kendi ile savaş verirken Luhan’ın kuyruk dokumuna masaj yaparak yapıyordu.’ Sakın ol Sehun düşünme düşünme düşünme’ “ Ihmm” Sehun telaşla elini çekti “Luhan ben özür dilerim öyle yapmak istememiştim ilaç sürerken yanlışlıkla dokundum” Luhan konuşmuyordu belini yavaşca doğrulttu “ Neyi yapmak istemedin” Sehun telaştan bağırdı “ Parmağımla seni taciz etmek istemedim!”
