3.BÖLÜM

2.6K 130 2
                                    

Lay yataktan yarı ayık kalktı. Kusmak açılmasını sağlamıştı ve Kai’nin yanına yürüdü biryandan da sırıtıyordu

“İşte tam tahmin ettiğim gibi sadece meleğim terk etmedi beni” Kai kafasını kaldırdı hyungunun omzuna kolunu attı “ Hyung iyi biri olduğumu nereden biliyorsun, seni burada yersem ne olacak” “ Tabiki iyi birisin sen meleksin sonuçta” Lay hala gülümsüyordu. Kai Lay’e yaklaştı ve boynuna doğru sokulup nefesini üfledi “ Hyung şeytanda bir melektir”’

Lay olduğu yerde kasıldı ve zorlada olsa yutkundu. Kai Lay’in endişelendiğini görünce gülmeye başladı sonra çok geçmeden yanaklarını sıktıran iki el hissetti 

“ Kai hyungunla dalga geçmeye utanmıyor musun” 

Kai yanaklarının ısındığını fark etti ve sonra kalp atışları hızlandı ‘ Du bam du bam du bam’ Kai’nin suratı değişmişti daha endişeli görünüyordu.

“ Kai iyi misin miden mi bulanıyor! Ah tabi o kadar çok içtik ki gayet normal” 

Evet Kai’nin midesi bulanıyordu ama alkolden değildi sonra Lay ateşini ölçmek için elini Kai’nin anlına koyunca Kai elinin tersiyle Lay’in elini itti.

“Hyung ben iyiyim hadi gidip yatalım” 

Beraber Kai’nin odasına gittiler. Kai Lay’in pis kıyafetlerini çıkartıp yerine temizlerini giydirdi. 

“Hyung şu an fark etimde ben senin adını bilmiyorum”

Lay düşündü ona adını hiç söylememişti. Kendi Kai’nin adını biliyordu çünkü Kai onun patronuydu.

“ OH ! Doğru ben sana hiç adımı söylemedim. Lay benim adım”

“ Tanıştığımıza sevindim Lay hyung” Sonra beraber uyuya kaldılar.

Kai bu günle yetinmedi Lay’e nasıl içileceğini öğretecekti ve kızlarla arkadaşlık kurmayı tek gecelik arkadaşlıklardan ama Lay Kai’nin getirdiği her kız için bir bahane buluyordu yok kısa yok uzun, bunun burnu yamuk onun bacakları kısa şunun elleri uzun kendi kızları yetmezmiş gibi Kai’nin kızlarını da kaçırıyordu. En sonunda odada ikisi kalıyorlardı ve sarmaş dolaş uyuyorlardı. Bu artık Kai’nin canına tak etmiştim yine bir gün salonun halısının ortasına oturmuşlar etraf boş bira şişeleri ile dolu içiyorlar kai derin bir iç çekip konuşmaya başladı

“ Lay” 

Lay araya atladı ve çoktan sarhoş olmuş hafif dili sürçerek

“ şşish! Abiye Lay denmez Kai Hyung diyeceksin. Söyle bakıyım Hyung..hyung”

“ Hayır artık sana Hyung demek istemiyorum”

Lay umursamaz bir şekilde omuz sirkti ve devam et der gibi ellerini hareket ettirdi. Kai kaldığı yerden devam etti

“Lay ben artık katlanamıyorum şu eve bir aydır gece gelip sabah çıkan kız olmadı. Hangi kızı getirdiysem bir kusurunu buldun kızları sinirlendirip gönderdin. Kendininkiler yetmezmiş gibi benimkileri de heba ettin.”

“ Kıza dün gitmesini söyleyen sendin Kai bu sefer ben senin kızına dokunmamıştım” 

Lay haklıydı dün Kai kıza gitmesini söylemişti. Dün de her zamanki gibi sarhoş olup eve kız atmışlardı lay bu sefer kıza dokunmadan sızmıştı ve kız yatağa yatar yatmaz sızan çocuğu dürtmeye başlamış uyandıramayınca sarsmaya başlamıştı. Lay uyku sersemliğiyle kıza sinirlenip itmişti ve kız kafasını dolabın köşesine çarpmıştı o gürültüyle Kai odaya dalmıştı

Flashback

“ hey Hyung iyi misin”

Kai yatağa baktığında Lay’i uyurken buldu yerde lay’ın kızı oturmuş başını tutuyordu elini çekince az bir kan bulaştı. Gözleri büyüdü 

BÜYÜK SÖZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin