“ Denemeden bilemezsin Kris”
Kris nefesini tutmuş iri gözlü çocuğa bakıyordu ne yapmalıydı onu itmeliydi evet onu itmeliydi. Peki ne yaptı onu sert bir şekilde itmek isterken koltuk altlarından tutup tıpkı bir çocuk gibi kaldırıp onu yanına bıraktı. Kyungsoo buna şaşırmıştı “ Neden böyle yaptın. Beni itmen gerekirdi” Kris de bilmiyordu ki neden böyle yaptığını “ Eğer seni itseydim canın yanabilirdi” Kris de söylediğiyle bir an olsun afalladı ama sonra önüne döndü. Ktungsoo birden ayağa kalktı. “ Çocuklar ben gidiyorum geç oldu” Sonra kapıdan hızlıca çıkıp gitti. Yarım saat sonra her zaman takıldığı bara girdi ve yavaşça kendini alkol ter ve müziğe bıraktı. Aklında Kris vardı. Onu itmemişti ona ‘senden iğreniyorum’ da dememişti yalnızca onu nazikçe kaldırıp yanına oturtmuştu bunu daha önce hiç hissetmemişti bu duyguyu. Soo bunları düşünürken barmen ona baktı “ D.O ne düşünüyorsun gene” Bu Kyungsoo’nun lakabıydı. Soo ona baktı ve çekici bir sırıtış bıraktı “ Yeni biri var ve bu sefer zor olacak gibi ama beni biliyorsun dostum istediğimi almadan asla pes etmem.” Şimdi barda ki barmende sırıtıyordu. Bir bardağa Soo’nun favori içkisini koydu ve oradan çekildi.
İki gün sonra Lay daha hala korkuyordu asıl problem bu değildi şimdi öpüştüklerine Kai biraz ileri gitse Lay hemen kaçıyordu ve bu Kai’nin canını sıkmaya başlamıştı. En sonunda yine soluğu Soo’nun yanında aldılar ama bu sefer yanlarında Kris’i sürüklemişlerdi. Kris bunu istememişti çünkü hala Soo ile yaşadıkları şeyi unutmamıştı hatta bu konuda çok düşünmüştü. Tamam o bir playboydu ve evet bir çok deneyimi de olmuştu ama bir erkeğin beynini işkal etmesi işte bu gerçekten ilkti. İşte kabul etmesinin nedeni tamda buydu beyninin tamamen zırvaladığını ispatlamaktı. Şimdi oturmuşlardı ve Soo Lay’i ikna etmeye çalışıyordu. “ Lay peki şimdi neden Kai’den kaçıyorsun” Lay başını yere indirdi “ Şey ben… Biz ileri gidebileceğimizden korkuyorum açıkçası ve ben daha düşünme aşamasındayım” Soo ne yapacağını biliyordu “ Seni anlıyorum. Tamam o zaman hadi içelim” Soo elini kaldırdı ve Barmeni çağırdı beş dakika sonra artık masa içki şişeleri ve mezelerden görünmüyordu. Şimdi herkesin keyfi yerine germiş gibiydi Soo bardaklara bir kokteyl hazırlayıp döktü. “ Evet şimdi çocuklar bunu tek seferde içen kişi diğerlerine ne derse yaptırabilecek. Herkes içerse diğer bardaklara geçeceğiz taki biri içemeyip yarım bırakana kadar. Anlaştık mı” Hepsi eğleneceğini düşünüyorlardı. İlk seferde hepsi dikmişti daha sonra ikinci üçüncü dördüncü bardaklar hepsi sorunsuz kafalarına dikiyorlardı. “ Çocuklar siz gerçekten dayanıklısınız o zaman durumu biraz zorlaştıralım ve içine biraz votka koyalım” Soo biraz demişti ama bardağın yarısını kokteyl diğer yarısı votka ile doldurmuştu. Kris ona baktı bu çocuk gerçekten ne yapıyordu içerek ölmek mi istiyordu bu gerçekten sert olmuştu tamam bu Kris için sorun değildi ama Soo gerçekten sınırını zorluyordu Sonra bardağı eline aldı Hala Soo’ya bakıyordu. Soo bardağı kafasına dikti şimdi yutkundukça badem elması yukarı aşağı hareket ediyordu sonra ağzının kenarından bir damla süzüldü ve boynuna aktı. Kris büyük bir dikkatle ona bakarken Soo’nun sesi ile irkildi “ Kris sıra sende” Kris hiç tereddüt etmeden bardağı kafasına dikti arkasından Kai de dikti. Şimdi hepsi Lay’e bakıyordu Lay derin bir nefes aldı ve bardağı kafasına dikti sonra birden boğazının yandığını hissetti ve yarısında öksürerek bardağı masaya bıraktı. Soo kahkaha atıyordu “ Bir kurbanımız var. Evet çocuklar ne yaptıracaksınız ona. Kris hadi dene” Kris ne demeli bilmiyordu sonuçta Kia onu tehdit eder gibi bakıyordu “ Imm… O zaman Lay sen” O sırada Soo kulağına yaklaştı ve bir şeyler söyledi bu ilgisini çekmişti “ Sen gömleğini çıkar” Lay birden Kris’e sonra Kai’ye baktı. Kai gerçekten sinirlenmiş gibi hissediyordu Tanrı aşkına Kris ne yapmaya çalışıyordu ki. Soo lafa atladı “ Tamam şimdi benim sıram. Ne yaptırmalıyım, tamam buldum. Lay Kai’yi öp” Soo şimdi suratındaki kötü çocuk ifadesiyle sırıtıyordu. Kai ise durumu şimdi anlamıştı ve yavaşça koltuğa yaslanıp bacaklarına pat pat yaptı. Lay yavaşca Kai’nin kucağına oturdu şimdi bacakları Kai’nin iki yanından sarkıyordu. Kafasını yavaşça eydi ve istekle bekleyen dudaklarla birleştirdi dudaklarını. Başta yavaş ilerleyen öpücük alkolün etkisiyle ateşli bir öpücük haline geldi. Lay artık o güzel dudakları sert bir şekilde emiyor ve ısırıyordu sonra Kai’nin irkilmesiyle kendine geldi Kai’nin dudağını ısırmış ve kanatmıştı ağzına kan tadı gelmişti. Özür dilemek isteyerek ısırdığı yeri yavaşça öptü, bu Kai’nin rahatlamasını sağlamıştı ve Lay’i tekrar öpmesini. Bu sırada Lay kanının güneye çekildiğini hissediyordu bu hiç de adil değildi bunu Kai’nin de hissetmesi lazımdı tıpkı kendi gibi ve kendi kalçasını Kai’ye sürttü. Kai ağzından bir inilti çıkardı “ Sakin ol Lay sadece küçük bir öpücük olacaktı” sonra sırıttı biliyordu ki bunun devam etmesini oda istiyordu ve tahmin ettiği gibi oldu Lay tekrardan onu sert bir şekilde öptü. Lay böyleydi sarhoş olduğu zaman hiçbir şeyi umursamaz kendini kaybederdi bunu Kai ile içerken fark etmişti. Zaten tüm o kızlar bundan dolayı ondan kaçmışlardı sarhoş olunca istediğini, kafaya koyduğunu yapmasından dolayı. Kris onlara bakıyor ve sırıtıyordu sonra ensesinde bir sıcaklık hissetti Kyungsoo denen çocuk onu boynundan öpmüştü sonra sıcak ve baştan çıkarıcı bir ses “ Sende denemek ister misin?” Kris şokla birlikte ayağa kalktı ve bar bölümüne doğru yürüdü, saçlarını karıştırdı ve o sırada sert bir içki istedi. İyice sarhoş olmalı ve sızmalıydı yoksa… yoksa Kris de ne yapacağını bilmiyordu. Barmen elinde bir bez zaten temiz olan bir bardağı ovalıyordu “ Dostum çok düşünüyorsun” Kris gelen sese baktı ve kaşlarını kaldırdı. “ Sen D.O yani Kyungsoo ve arkadaşları ile takılan çocuksun değil mi” Kris hala anlam verememiş bir şekilde kafa salladı. Ne vardı ki bunda sonra karşısındaki çocuk konuşmaya devam etti “ Sen yeni kurbansın o zaman. Dostum gerçekten başın belada” “ Ne demek istiyorsun” Barmen bardağa yere bıraktı ve önüne doğru yaslandı “ Bak dostum beni Gay’e çeviren kişi Kyungsoo, O kafasında birini seçtiği zaman BAM! Kaçınılmaz son artık gaysin. Sana tavsiyem sadece zevk almaya bak” Sonra karşısındaki adam sırıttı ve “ Gerçi zevk almayacağın bir saniye bile olmayacak sadece her şeyi ona bırak” dedi ve göz kırpıp uzaklaştı. Kris afallamış bir şekilde otururken arkasından gelen sesleri duyup döndü. Lay Kai’nin boynunu öpüyor ve mırıldanıyordu, Kai ise Lay’i durdurmaya çalışıyordu “ Kris Lay durmuyor biz eve gidiyoruz yoksa aksi taktirde canlı bir porno izlemek zorunda kalacaksınız” Kai Lay’i belinden tuttu Kris de kalktı giderken biri kolundan tutup çekti “ Kris kendinden kaçmaya çalışma buraya geri geleceksin bunu biliyorsun” Kris elindeki kolu tutup yavaşça çekti ve yürümeye devam etti. Gerçekten doğrumuydu o Barmen ve Soo’nun söyledikleri. Kris kendinden kaçıyor muydu? Kai sevgilisini tutarken Kris taksi çağırdı sonra Kai’ye yardım etti ve Lay arka koltuğa oturttular. Kai de peşinden taksiye bindi “ Kai siz eve gidin ben biraz hava alacağım” “ Tamam hyung dikkat et, alkollüsün araba sürmeye kalkışma” Kris kafa salladı ve Kai taksinin kapısını örttü. Yol boyunca Lay rahat durmamış sürekli eli Kai’nin önüne gidip durmuştu Kai ise taksicinin bakışlarından rahatsız olduğu için Lay’in elini uzaklaştırıyordu. Neyse ki sonunda Kapının önündelerdi. Lay yine rahat durmuyor ve Kai’yi kapının önünde çileden çıkarıyordu. “ Lay,Lay….ımmm… Hyuımm… hyung bunu kapının önünde yapamayız kapıyı açmama izin ver” Lay Kainin boynunu öperken bir yandanda konuşuyordu“ Hadi ama sevgilim sende deli gibi istiyorsun beni” Kai sonunda zorda olsa kapıyı açabilmişti, kapıyı açmasıyla şehvetten başı donmüş olan sevgilisi onu içeri sürüklemeye başladı. Artık Kai’nin önünde hiçbir engel kalmamıştı Lay’e istediği her şeyi yapabilirdi. Sonra bir telefon sesi ile irkildi kendi telefonu çalıyordu ‘ Biri engel mi demişti’ Telefona baktı şirketten arıyorlardı “ Alo… Ne! Sen demin ne dedin. Tamam hemen geliyorum. Tamam kapat” Lay ona masum masum bakıyordu “ Şirkette bir problem var bebeğim ben gitmeliyim ama geri döneceğim” Eline tabletini alıp çantasına attı sonra telefonu ile bir taksi çağırdı Lay o sırada hala onu izliyordu Kai ona yaklaştı anlından öptü “ Hemen geleceğim söz” Arkasını döndü tam gidecekken hızla tekrar sevgilisinin dudaklarına yapıştı “ Sakın uyuma , gelince kaldığımız yerden devam edeceğiz” Lay ona bir gülücük verdi ve Kai kapıyı kapatıp çıktı.
Kyungsoo barda oturmuş müzikle birlikte hareket ediyordu. Yanına yakışıklı, çekici biri gelip oturdu “D.O bu gece yalnız mısın?” Bu çocuk adını nereden biliyordu ah tabi ki nedeni Kyungsoo’nun buradaki namı sayesindeydi. O buradakilerden bazılarına gerçek bir eğitim vermişti. “ Yalnız olmamı neden düşündün, daha henüz yeni hayat başlıyor” Yanındaki çocuk elini omzuna attı “ Benimle takılmak ister misin?” Kyungsoo derin bir nefes aldı sonra karşısındaki çocuğun omzundan bakıp gülümsedi” Yalnız değilim tatlım” birkaç saniye sonra karşısında dikilen çocuğa baktı “ Ne oldu Kris neden geldin” “ Hadi deneyelim”