DUBAM DUBAM DUBAM… İşte bu noktada Lay içinden bir şeylerin koptuğunu anladı. Kai burnunun dibinde gözlerini irice açmış ona bakıyordu. Ne olmuştu Kai neden gözüne bu kadar güzel görünüyordu nefesini tuttuğunun bile farkında değildi ve bir anda nefesinin Kai’nin yüzüne üfledi. Şimdi yaptığı yanlışı biliyordu Karşısındaki yüzüne bırakılan nefesle titredi ve Lay bunu fark etmişti vücudunun yandığını hissediyordu şimdi kan yanaklarına ve küçüğüne gidiyordu Kai’nin bunu fark etmemesini dilemekten başka elinden bir şey gelmezdi. Sessizliği bozan Kai oldu“hyung sen…. Sen ağırsın” Lay bir an kendine geldi ve Kai’nin üzerinden kalktı. “ Ben özür dilerim Kai sabah sersemliğinden dolayı oldu ayağım takıldı ve…” Kai ayaklandı ve Lay sözünü bitirmeden “ Ben banyoya gidiyorum Hyung sen aşağı in istersen Kahvaltı hazır sonra seni biriyle tanıştıracağım” Lay tamam der gibi kafa sallayıp odadan çıktı. Kai hemen telefonuna sarıldı Kyungsoo’yu aradı . Telefon iki kere çaldıktan sonra açıldı.
‘ Ahhh devam et, evet böyle. Ah harikasın bebeğim’
Kai ne olduğunu anlamadı. “ Kyungsoo orada mısın” Kulağına gelen inleme sesleriyle zaten eşofmanından görülen kabarıklık şimdi iyice belirginleşmişti. ‘ Oh Kai sen misin ne oldu neden aradın’
“ Şey Soo ben sana bir şey soracaktım ama eğer müsait değilsen” ‘ Yoo yo müsaitim’ Soo yanındaki adama seslenmiş olacak ki ‘bebeğim biraz bekle döndüğümde daha çok eğleneceğiz ‘ dedi. Daha çok eğlenmek Kai iyice ağrıyan kasıklarına aldanmadan konuşmaya çalıştı. ‘ seni dinliyorum Kai ne oldu’ “ Şey biz dün gece beraber uyuduk” ‘ Yattınız mı bu iyi haber değil mi’ “ Hayır öğle değil biz genelde beraber uyuruz” ‘ O dostum bu senin için zor olmalı. Eee hala ilginç bir olay göremiyorum’ “ Bu sabah şakalaşıyorduk ve o üzerime düştü burun burunaydık ve ellerim onun göğüslerineydi kalp atışlarını duydum kalbi atıyordu ve sonra nefesini yüzüme üfledi” ‘ Oww dostum o sıcak nefesi yüzüne mi üfledi şimdi ne haldesin’ “ Şu an gerçekten kötü haldeyim inan bana kasıklarımdaki ağrı beynimi bulandırıyor. Aşağa inmemek için kendimi zor tutuyorum.” ‘ Sana yardım etmemi ister misin’ Kyungsoo sinsice gülmüştü. “ Yok hayır bunu kendimde halledebilirim sadece sen akşam için hazır ol yeter.” ‘ okey dostum akşama görüşürüz’ Kai telefonu kapattı banyoya yöneldi. Suyu açtı aşağı inleme seslerinin gitmesini engellemek istedi. ‘ İşte başlıyoruz. Hyung senin yüzünden çektiklerime bak’ Suyun içine kendini attı ve kendini yavaş yavaş okşamaya başladı. Aklında Lay vardı daha beş dakika önce tüm vücudunu bedeniyle hissedebiliyordu. Bunları düşünürken farkında olmadan kendini hızlı çekmeye başlamıştı artık tamamen beyni laçka olmuştu dizlerinin gücü kalmamıştı. Kendi eli yerine Lay’in ellerinin olduğunu hayal etmesi onu gerçekten çıldırtmıştı. Başını havaya kaldırdı boğazından hırıltılı sesler geliyordu ve sonunda “ Ahhh hyung… Ah Tanrım Laay” Dedi ve boşaldı. Küvet tamamen dolmuştu suyun içine ve duvarda meni vardı. Ortalığı temizleyip yıkanmaya başladı.
Lay aşağı iner inmez aşağıdaki banyoya girip klozete oturdu önünde ona ‘merhaba’ diyen bir kabarıklık vardı. “ Oh Tanrım neler oluyor bana. Tüm bedenim deli gibi Kai’yi istiyor” Lay Kai den hoşlandığını düşünmeye başlamıştı ama bu kadar fazla – onu deli edecek kadar fazla- olduğunu bilmiyordu. Banyoya girdi ve suyu açtı mutfakta yemek hazırlaya Dora’nın sesleri duymamasını umut ederek kendini rahatlatmaya başladı beyninin her hücresinde Kai ile ilgili resimler yayınlanıyordu. İlk onu yarı çıplak belinde havluyla gördüğü güne kadar, o gün korkup tabağı düşürmüştü utanıp ona bakmamaya çalışmıştı. ‘ Şimdi olsaydı eğer her saniyeyi değerlendirirdim’ diye düşündü ve sonunda gürültülü bir inlemeyle Kainin adını bağırarak boşaldı. Sonra etrafı temizleyip kendini temizleye koyuldu.
O sırada Dora salondaki bira şişelerini topluyordu ve birden yukardan gelen sesle irkildi ‘ Ahhh hyung… Ah tanrım Laay’ Dora kas katı kesildi acaba dedi kendi kendine sonra aşağıdaki banyodan bir ses daha duyuldu ‘ Ahh Kaaaii!’ Dora ikinci şok dalgasıyla ağzından “ Noluyor lan” Diye kendine yakıştıramadığı bir cümle çıkardı. Sonra boş şişeleri alıp arkasına bakarak mutfağa girdi. İki dakika sonra Kai mutfağa girdi Dora kırmızı bir suratla onu karşıladı sonra mutfaktan selam verip çıktı. Kai portakal suyunu içerken Lay ıslak saçlar ve omzunda havluyla geldi, Kai zaten belinde havluyla duruyordu ve Lay’i görünce portakal suyu boğazında kaldı. ‘Umarım anlamaz’ diye düşündü Lay de tedirgin olmuştu Yani eğer Kai onun sabah etkilendiğini ve kendini rahatlattığını anlarsa gerçekten rezil olurdu. Sonra büyük bir sessizlikle kahvaltı edip işe gittiler. Lay tüm gün onu düşünmüştü ‘zaman geçse de bir an önce Kai’yi görebilsem’ diye düşünüp aptal aptal sırıtıyordu. Kai de aynı durumdaydı tek fark Kai Lay’in Soo ile karşılaştığında ne tepki vereceğini düşünmesiydi. Nihayet akşam olmuştu Lay büyük bir heyecanla dışarı çıktı. Kai her zamankinden daha şık giyinmişti ‘ne o bu gün özel bir gün mü’ diye düşündü. Kai’yi böyle görünce onun gerçekten yakışıklı olduğu gerçeğiyle bir kez daha yüzleşti. Lay kabullenmişti oda Kai gibi gaydı o Kai için deli olan bir gay. Ona gülümseyip el salladı yanına koştu ve küçük bir kız gibi kolundan tuttu “ Nereye gidiyoruz da bu kadar şık giyindin” “ Sabah sana bahsetmiştim seni Kyungsoo ile tanıştıracağım” “ Ne!” Lay’in gülümsemesi solmuştu Kai bunun için sevinmişti. Tıpkı Soo nun dediği gibi olmuştu. Sabah duştan çıktıktan sonra telefonu çalmıştı
Flachback
“ Alo Soo ne oldu neden aradın”
‘Dostum senin için yatağımdaki adamdan vazgeçtim ve sen bana neden aradın diyorsun ha’
“Özür dilerim dostum ne oldu anlat bana” Kai biraz duraksadı Soo neden onu tekrar aramıştı ve sesi neden bu kadar heyecanlı geliyordu ‘ sen bana sabah onun kalp atışlarını duyduğunu söylemiştin değil mi’ Kai bir an duraksadı ne vardı ki bunda “Evet” ‘ İşte dostum anlamadın mı daha. Lay neden durup dururken heyecanlansın ki tabiî ki de tüm bedeni sana dokunduğu için’ “ Öyle mi dersin Kai gerçekten mutlu olmuştu sonra duraksadı “ yok düşmekten korktuğu için atıyor olabilir Soo hemen böyle bir sonuç çıkarmamalısın” ‘ Bunu öğrenmenin tek bir yolu var Kai oda kıskandırma tekniğidir dostum akşam bana geldiğinde meleğine biraz sert davranacağım ve bakalım neler olacak anlaştık mı’ Kai bir an duraksadı ne olabilirdi ki Lay gaylerden nefret ediyordu Kai ile sadece arkadaş oldukları için hala konuşuyorlardı. İç çekti ve “Tamam deneyelim hiç umudum yok ama “ dedi. Sonra telefonu kapattı ve aşağı indi.
Flachback son
Kai sırıtmaya devam ederken “ Ne oldu Lay hyung neden suratın düştü” dedi. Lay telaşla Kai’ye bakıp “ Ben sadece gerginim ilk defa sevgilinle tanışacağım ve bilirsin önceden söyleseydin” Lay şimdi hatırlamıştı Kai’nin deli gibi sevdiği bir sevgilisi vardı zaten, o aralarına giremezdi bunu Kai’ye yapamazdı. Arabaya yöneldiler o sırada Kai bir şeyler söylemişti ama Lay bunların hiç birini duymamıştı kafasında Kai’yi başka biri ile paylaşma fikri vardı ve bu düşünce onu deli ediyordu. O sırada bir barda durdular Lay ona burada mı buluşma ayarladın der gibi baktı. “ Bura onunla çarpıştığımız yer” Lay ve Kai de burada karşılaşmıştı ‘ bu barın neyi vardı böyle herkes burada çarpışıp aşık mı oluyorlar burayı yıkmalılar’ diye düşündü. Arabadan indi bara girdiler Kai gülümseyerek birine sarıldı o kadar sıcak sarılmışlardı ki birbirlerine yada Lay’e öyle gelmişti Lay kendini fazlalık gibi hissetti. “Merhaba ben Kyungsoo” Lay düşüncelerinden irkilerek çıktı “ Memnun oldum bende Lay” Kai lafa atladı “ Hyung iyi misin hasta gibisin ateşin falan mı var” Kai elini Lay’in anlına koydu sonra yanağına ateşi olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Lay ise gözleri dolmuş ağlamamak için zor duruyordu ‘ Kai benim için hep böyle ilgili olsan elini hiç yanağımdan çekmesen keşke’ “ Ben iyiyim Kai” Gülümsemeye çalıştı. Sonra beraber bir yere oturdular arada sessizlik vardı. Kai sessizliği bozup “ Ben içecek bir şeyler alacağım. Hyung bu gün sen içme istersen senin hassas bir miden var ve hasta olmanı istemiyorum” Kyungsoo ile beraber Kai’nin uzaklaşmasını izlediler birden yakasında bir el hissetti. Ne olduğunu anlamaya çalıştı kafasını Kyungsoo ya çevirdi. “ SEN KİM OLDUĞUNU SANIYORSUN DA BENİM SEVGİLİMİ BÖYLE ELİNDE TUTUYORSUN. SÜREKLİ SENİNLE İLGİLENMESİ BENİ DELİRTİYOR BİZDEN UZAK DUR SÜRTÜK”