“ıhh… Kai rahat duramaz mısın. Yan odada Soo ve Kris uyuyor” Kai sevgilisinin boynundan kafasını kaldırdı. “ Onlar bizi umursuyor mu sence on beş dakika önce duyduklarım yüzünden ne hallere geldim” “ Tamam biliyorum ama bizim onları duyduğumuz gibi onlarda bizi duyabilir” Kai sevgilisine tatlı bir gülümseme verdi “ Sakin bir sex yapalım bizde. Ses çıkarma tamam mı” Lay’in cevabını beklemeden üzerine çıkıp sevgilisini öpmeye başladı. Lay’den ufak bir inilti duyuldu “ Şiişth sevgilim sessiz olmalısın” Kai Lay’in sessiz duramayacağını biliyordu ne zaman birlikte olsalar kendinden geçer fahişe gibi inlerdi ( Lan sevdiğin adama fahişe denir mi) ve bu Kai’nin hoşuna gidiyordu. Sevgilisinin ve kendi t-shirt’ünü çıkardı. Sıcak bedenleri birbirine dokunduğunda irkilmişlerdi. Kai Lay’in boynunda biraz oyalandıktan sonra bedeninin her noktasına işkence çektirerek-öpücük ve ısırıklarıyla- aşağı indi. Altındaki ince eşofmanı aşağı indirip boxer’ın üstünden onu öptü ve boxer’ı tek seferde çıkardı. Lay hareketlenmeye başlamıştı Kai bacaklarının arasına girmiş penisini iştahla emiyordu. Lay ses çıkarmamak için kendini zor tutuyordu hatta o kadar gerilmişti ki bacaklarıyla Kai’nin kafasını sıkıştırdığını fark edememişti. Kai ellerini kullanarak kafasını kurtardı “ Lay ne yapıyorsun kafamı ezecektin neredeyse” Lay’in gözleri büyüdü “ Ahh özür dilerim bebeğim aşırı gerildim ondan oldu” Lay hatasını fark etmişti ama Kai’nin ona kızıp bu şekilde bırakmasından da korkuyordu. “ Tamam bebeğim sorun değil gerilme, ne yapacağımı biliyorum ” Lay merakla ona bakarken Kai eliyle onun ağzını kapattı. “Şimdi kendini kasmana gerek yok. Bırak işimi bitireyim” sevgilisine tekrar gülümseyip. Parmaklarını ıslatmak için ağzına soktu bir süre sonra salyayla kaplanmış ellerini Lay’in içine soktu. Makaslama hareketinden sonra ellerini deliğinden çıkardı. Islak eliyle kendini birkaç kere çektikten sonra penisini önünde duran pembe deliğin ucuna dayadı. Yavaşca içine birkaç santimini sokup sevgilisinin elinin altında boğuk inlemelerini dinledi. Lay’i sex sırasında izlemeyi seviyordu Kai… Her santimi her ifadesi onun için altın değerindeydi ama sabırsız olan sevgilisi yine sabredememiş ve bedenini hareket ettirip Kai’nin kucağına oturmuştu. Şimdi Kai yatağın üstüne oturmuş bacakları aşağı sarkıyor Lay de onun üzerinde oturmuştu. Kafasını Kai’nin boynuna gömdü Kai sevgilisine gülümsedi “ asla sabırlı olamayacaksın değil mi” Lay sevgilisinin penisini içine sokarak boynuna boğuk bir inleme bıraktı “ söz konusu sen olunca sabır bekleme benden Kai” sonra kendini kaldırıp yavaşça tekrar oturdu. Bu yavaşlık onu çıldırtıyordu ama Kai’nin boşalıp hemen içinden çıkmasını istemiyordu. İçini dolduran ve bedenine birleşen sıcak penisini seviyordu. Biraz bekledikten sonra tekrar kendini kaldırdı ve sertçe tekrar oturdu kalçasını biraz hareket ettirip içine iyice yerleştirdi. “ Beni hissetmeyi seviyorsun” “ fazlasıyla” Kai tekrar güldü “ Bana muhtaçsın” “ fazlasıyla” Lay’i kaldırıp sonra tekrar oturtturdu “ıhh” “ Bu hissi seviyorsun” “ fazlasıyla” Sonra kollarını ona doladı “ Beni seviyordun” Lay’de sevgilisine karşılık verip sarıldı “ Deli gibi” “Bende seni seviyorum meleğim” Sonra Lay kucağındayken ayağa kalkıp bedenini duvara yasladı. “ Kai hayır bizi-AHHHH!” Kai sevgilisinin içine sertçe girip onun bağırmasına neden olmuştu. Büyük ihtimalle yan taraftakiler onları duymuştu zaten Kai de bunu istiyordu. Kalçasını hareket ettirip tekrar Lay’in içine girdi. Bir süre sonra hızlanmıştı Lay’in İnlemeleri kulaklarında yankılanıyordu Kai kendini tamamen ona adamıştı. Lay ise artık önemsemiyordu yan odadaki arkadaşları duymuş duymamış kimin umurundaydı ki.
Gece uzun sürmüştü hatta Soo ve Kris rahatsız olup duvara vurup onları uyarmışlardı bile. Sabah olunca beraber duş alıp aşağı indiler. Lay ve Soo kahvaltı hazırlarken Kai ve Kris karşılıklı esniyorlardı. “ Kai ve Lay’i anladım onlar dün gece çok yoruldular ama sen ne alaka Kris sen niye esniyorsun” Soo karnını tutarak sandalyeye otururken söylemişti.“ Bizi uyuttular mı sanki sabaha kadar başım şişti.” Kai esnemesi arasında konuştu “ Siz başlattınız bizi kışkırtan sizdiniz bir kere” Lay masanın üzerine kızarmış ekmekleri sessizce koydu ve sevgilisinin yanına oturup başını omzuna yasladı. Kris” İlk esneyen sendin Kai sonra iş zincirleme olarak devam etti” Dedi. “ Sanırım haklısın” İkiside gülmüşlerdi ama ne Soo ne de Lay tepki vermemişti. Kris endişeli bir şekilde ikisine baktı “ Sorun ne neyiniz var sizin bu gün. Hasta falan mısınız” Soo suyundan bir yudum aldı “Bilmiyorum üşüttüm galiba midem bulanıyor” Kai sevgilisine baktı suratı bembeyazdı nasıl olurda fark edememişti bunu “ Lay iyi misin bebeğim” “ Bilmiyorum Kai midem kalkıp kalkıp oturuyor sabah sen banyodan çıkınca dayanamayıp kustum”. Kai sandalyeden ayağa kalkıp sevgilisinin önüne oturdu “ Lay bebeğim hadi hastaneye gidelim” Kris’de aynı şekilde Soo’ya sarılıp öptü “ Sana bir şey olmasına dayanamam hadi kalk hastaneye gidelim ” Soo’nun gözleri sulandı ve minik göz yaşlarını akıttı. “ Ne oldu neden ağlıyorsun Soo” “ Beni çok seviyorsun değimli Kris” Sonra Lay’den bir burun çekme sesi duyuldu Kai şaşkınca sevgilisine baktı “ Ne oldu Lay” Lay Kai’nin omzuna acıtmayacak sertlikte bir tane geçirdi “ Neden Kris’in Soo’yu sevdiği gibi beni sevmiyorsun” Kai ve Kris şaşkınlıklarını koruyorlardı “ Saçmalama bebeğim ben seni çok seviyorum canımdan bile çok seviyorum” Lay gözyaşlarını sildi “ Gerçekten mi” Kai konuşamadan arkasında Soo tekrar ağlamaya başladı bu gerçekten işin içinden çıkılmaz bir hal alıyordu “ Soo ne oldu bebeğim gene neden ağlıyorsun” “ Çok tatlılaaaaaaaar” Kris gülümseyip sevgilisine sarıldı. Bir süre sonra ikiside sakinleşmişti ve kahvaltı yapıyorlardı. İlginç bir şekilde ikisi de sürekli yiyorlardı. Kris suratını ekşitmiş Lay’e ve Soo’ya bakıyordu, Kai ise sevgilisinin iştahını hayranlıkla izliyordu. “ Lay üzerine peynirle reçeli birlikte sür çok güzel oluyor” Lay ağzındaki lokmayı yutup gülümsedi “ Oh tamam sende peynir koy ve üzerine bal damlat”(ıyyy) Soo da sevinçle başını salladı. Kai Kris’e bakıp ne oluyor bakışı attı Kris de bilmiyorum der gibi başını salladı. Sabah ne var ne yok her şeyi yemişlerdi şimdi de televizyonun karşısında birinin elinde elma diğerinin elinde cips arada birbirlerine ikram ederek televizyonda aslında çok da acıklı olmayan filme ağlıyorlardı. Kris ve Kai de pür dikkat onları izliyor ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Lay elindeki elmayı yere düşürüp öğürmeye başladı. Soo da bunu duyunca tiksindi ve onunda midesi bulandı. İkiside oturdukları yeden fırlayıp biri aşağıdaki biri yukarıdaki banyoya koştular. Kai ve Kris telaşla ayağa kalktılar ama sevgilileri tarafından reddedilip geri salana döndüler. Kris sinirle saçını karıştırdı “ Sabah hastaneye gidelim dedim ama beni dinledi mi hayır. Ne zaman kocasını dinledi ki” Kai de endişelenmişti “ Ne olduğunu anlayamıyorum bozuk bir şey mi yediler ki ya” Kris sinirlenerek ters bir şekilde konuştu “ Off ne bileyim yaa ne yedilerse işte aslında sabahtan beri yedikleri şeyler benimde midemi bulandırdı. Müstehak şimdi hamile kadınlar gibi koşuştursunlar banyoya” Kai duyduğu şeyle acaba dedi kendi kendine. Kris söylediklerini idrak edince Kai’ye döndü “ Hadi canım” “ Bu mümkün olamaz demi olabilir mi Hyung” Kris cebindeki telefona saldırdı. “ Laptopunu aç çabuk çabuk” Kai hyungunun dediğini yapıp bilgisayarı açtı. İkiside hamilelik belirtilerine bakıyorlardı. “ Burada kusma diyo” “Bende de iştahın açılması kusma ani duygu değişimi baş dönmesi falan yazıyor” Kai ayağa fırladı “ Sabah Lay banyoya giderken dengesini yitirmişti” Kris de öne atıldı “ Soo birkaç gündür çok duygusal ve asabi” “ Hyung gerçekten olabilir mi” “ Soo ve Lay üstelik de aynı anda” Kai kahkaha atarak Kris’e sarıldı “ hyung baba oluyoruz”. Kris de ona sarılmış zıplayarak etraflarında dönüyorlardı ve ağızlarında melodik bir şarkı “ Baba oluyoruz… baba oluyoruz… baba oluyoruz” Lay ve Soo ellerinde peçete midelerini tutarak salana geldiklerinde ikisi de şok olmuş birbirlerine baktılar ve sonra sevgililerine… dramatik bir şekilde aynı anda konuştular “ NE!”
