“Baba bu gün amcam gelecekmiş doğru mu” Sehun babasının yanına koşarak oturdu. 6 yaşına kadar hiç tanımadığı biri-amcası- geliyordu.
“ Evet oğlum amcan gelecek Çinden. 5 sene önce taşındılar oraya o zamandan beri görüşmüyoruz” Sehun şimdi daha çok merak etmişti. “ Neden taşındılar Çine burada kalsalardı ya” O sırada annesi aslında ikinci babası aşağıya indi. “ Bizi ne ilgilendiriyor ki gelirse gelsinler. Hayır yani neden Sehun’a bunları anlatıp beynini gereksiz yere dolduruyorsun” Kai eşinin kolundan tutup yanına çekti “ Hayatım Kris ve Soo ile hala neden dargın olalım ki. Hem yanlış bir şey yapmadılar.” Lay kocasına dönüp sert bir şekilde baktı “ Ben suçluydum yani onlar hata yapmadı ben yaptım.” “ Öğle demek istemediğimi biliyorsun kimsenin hatası değildi ikinizin hormanal dengesizliğinden kaynaklanan bir şeydi” Sehun baba ve babasına merakla bakıyordu araları kızışmaya başlamıştı. İkisi çok nadir kavga ederlerdi ve o kavgalarda da birbirlerini kırmamak için saçmalar Sehun’u güldürürlerdi. Tam düşündüğü gibi olmuştu annesi Lay, babasına darılmış ‘evliliğimizin devam etmesini istiyorum onun için kavga etmeden ban kaçtım’ diyip babasını dudağından öpmüştü. Sonra Sehun’a döndü “ Babanla biz öpüşürken burada olmamalısın Sehun bu yaptığın çok yanlış şimdi yaptığın hatayı düşün” dedi ve muhtemelen mutfağa Sehun için çikolatalı pasta yapmaya gitmişti. Normalde Sehun’un ailesine kızması gerekmiyor muydu sonuçta o çocuktu ve onun önünde öpüşmeleri üstelik ikiside 30’larında iki yetişkindi. Ne var ki ikiside hatta anladığı kadarıyla dördü de çocuk gibiydi. Suhun babasına meraklı gözlerle baktı “ Baba amcamla annem neden dargın” Kai oğlunun saçlarını karıştırdı “ Aslında Kris amcanla bir problemi yok Soo ile problemi. Bak şimdi şöyle oldu…
Flashback
Soo ve Lay beşinci aylarını doldurmuşlardı. İkiside beraber yaşayıp birbirlerinin hamileliklerini görmek ve birbirlerine yardım etmek istiyorlardı. İkisi gülüşüp yemek yiyip uyuyarak günlerini sürdürüyorlardı. Ne oluyorsa Kris ve Kai’ye oluyordu. Bazen yorgunluktan işe bile gitmedikleri oluyordu. İşe gitseler de Lay kocasını Soo’da kendi kocasını arayıp rahatsız ediyordu muhakkak.
“Lay benim canım çilek çekti. Kai’yi arada gelirken alsın.” “benimde canım çekti şimdi. Dur arıyorum” Lay biraz rahatsız olsa da telefonuna uzanıp kocasını aradı. ‘efendim bebeğim ne oldu canın bir şey mi çekti’ “ Çileeeeeek” sonra tatlı bir şekilde kıkırdadı. Soo da ona bakıp aferin der gibi başını salladı. Kai tamam deyip telefonu kapatmıştı. Lay neden Kris’i aramadıklarını düşünüyordu hep Kai’yi arayıp bir şeyler istiyorlardı. O gün o şekilde bitti. Ertesi gün yine aynı şey oldu Soo’nun canı dondurma çekti Kai’yi arayıp istediler. O günün akşamı kocasıyla uyurlarken telefon çaldı. Alt kattan Soo arıyordu. “ Lay benim uykum kaçtı Kris çok yorgun olduğunu söyleyip uyanmıyor. Kai’ye söylesen de bana meyveli yoğurt alsa” Lay uyku sersemi bir halde Soo’yu dinliyordu. ‘Neden sürekli benim kocam yorulmak zorunda’ diye düşündü. Uykulu bir sesle “ Soo dolapta meyveli yoğurt var” “ Biliyorum ama onlar incirli inciri sevmem biliyorsun ben kayısılı istiyorum” Lay tamam deyip telefonu kapatmıştı. Kai’yi uyandırıp onu gece yarısı kayısılı yoğurt almaya göndermişti. O gün de öğle güçti Aslında günler hep böyleydi. En sonunda Lay patladı “ Söylesene Soo neden sürekli Kai yorulmak zorunda” “Lay Kris çok yoruluyor ve ben onu daha fazla yormak istemiyorum” “ Benimki çalışmıyor mu sanki. Sabahtan akşama kadar çalışıyor. Üstelik o şirketin patronu işe gitmek zorunda her gün” “ O şirketin patronu olduğu için çok çalışmıyor Lay ve Kris kadar yorulmuyor. Ayrıca hisselerin %40’ı da Kris’in unutma” “ Burada hisse için mi kavga ediyoruz sence. Resmen benim kocamı kullanıyorsun” Soo ayağa kalkıp daha gür sesle bağırdı “ HİSSELER HAKKINDA KAVGA ETMEDİĞİMİZİ BENDE BİLİYORUM LAY AYRICA KOCAN RAHAT OLAN KRİS’E OLUYOR EK ŞİRKETLERİN DENETİMİNİ KRİS YAPIYOR” Layde sinirlenip ayağa kalktı “ KAİ’DE YURTDIŞI’NA ÇIKMAK VE İNSANLARI İKNA ETMEK İÇİN DİL DÖKÜYO. SANKİ ONUN Kİ KOLAY MI ZİHİNSEL VE BEDENSEL OLARAK ODA ÇOK YORULUYOR” Soo sinirle Lay’in burnunun dibine geldi göbekleri birbirine çarpıyordu. Lay eliyle karnını tutup “ ÇEK ŞU GEBEĞİNİ SOO BEBEĞİME ZARAR VERECEKSİN” “ ASIL SEN ÇEK LAY O KADAR BÜYÜK Kİ GÖBEĞİN İSTEMEDEN HER YERE ÇARPIYOR” “BENİM GÖBEĞİM BÜYÜK DEĞİL ASIL SENİNKİ BÜYÜK” “ BENİM Kİ Mİ BÜYÜK SON ZAMANLARDA AYNAYA YANDAN BAKMIYORSUN GALİBA O KADAR BÜYÜK Kİ GÖREN DOĞUMUN YAKIN SANACAK ÜSTELİK BEŞ AYLIK DAHA” o sırada kapıdan Kris ve Kai gülerek ellerinde meyveler içeri girdiler. Eşlerinin bağırışma seslerini duyunca poşetleri bırakıp salona koştular. Kai Soo’nun omzuna vuran eşini kolundan tutup çekti. Kris de tekme sallamaya çalışan Soo’yu kenera çekti. “ Ne yapıyorsunuz burada” “ Ona sor Kai o başlattı” “ Soo karıcım ne oluyor” “ Bana bakma karşıdaki fesat cimri arkadaşına söyle” Kai Lay’i kendine çevirdi ve gözleri dolmuş sevgilisine baktı “ Ne oldu bebeğim” Lay hıçkırıklar arasında konuşmaya çalıştı “ O sürekli senden bir şeyler istiyor. Sen…sen çok yorgun oluyorsun ve o seni yoruyor neden kocasına söylemiyor ki gidip o alsın” Kai eşine sarıldı “ ama bebeği Kris’de alıyor zaten. İlk aylarınızda tüm şehri dolaşıp kış ortasında size muz bulmadı mı” “ Buldu ama sen daha çok yoruluyorsun” Soo da orada gözleri dolmuş bakıyordu “ Kai seni yorduysam özür dilerim ben Kris yorgun olduğu için… hem sen daha erken geliyorsun eve ben… ben onun için senden istiyordum” “ Hayır Soo özür dileme yorulmadım. İkinizin de hormonları değişiyor onun için kavga ettiniz. Bir birinizi kırmayın. Barışın” Kris de karısının elini destek olmak ister gibi sıktı “ Hadi Soo git ve arkadaşına sarıl ve Lay’le barışın”( ne lan bu kreş mi işletiyoz) Soo sevgilisinin elinden kurtuldu “Ben barışmam o benden özür dilesin” Lay aslında barışmaya niyeti olsa da Soo böyle diyince o da geri çekildi “ Ben ne barışcam bu oburla hem bana şişko dedi önce onun özür dilemesi lazımdı” “ BEN MERAKLIYIM SANKİ SENLE BARIŞMAYA. ARKADAŞLIKMİŞ YESİNLER SENDEN ARKADAŞ MI OLUR BE” “ MADEM ARKADAŞ DEĞİLİZ NEDEN EVİMDE DURUYORSUN. TANIMADIĞIN İNSANIN EVİNDE DURMAYA ALIŞIKSIN GALİBA” “ İSTENMEDİĞİM YERDE DURMAM” Soo kocasının kolundan tutuğu gibi kapıya yöneldi o sırada Kai Kris’e seslendi “ Hyung kusura bakma biliyorsun işte hormonlar yarın iş yerinde görüşelim” “Tamam dostum sen karını sakinleştir. Senin ki daha zor bir hamilelik geçiriyor ona dikkat et” sonrada kapı sertçe çarpılıp ardından evi sessizlik kapladı
Flashback son
…O olaydan sonra konuşmadılar. Ben Kris amcanla hala konuşuyorum annende konuşuyor ama Soo adını duyunca sinirleniyor. Aynı anda doğum yapmışlardı aynı hastaneye gitmiştik doktorları aynı olduğu için bunun olacağı muhtemeldi. Neyse işte orada barışır gibi oluyorlardı ama annen seni doğururken çok kan kaybedince barışmaya fırsat olmadı. Lay bir hafta sonra onu ziyaret etmesi için beklemişti amcanı ama gelmeyince çok kırılmıştı. Böyle oldu” Sehun doğumunun hikayesini biliyordu annesinin hastalığı yüzünden doğum tehlikeli geçmiş ve annesine üç ünite kan vermişlerdi. Neyse ki annesi sağ salim kurtulmuştu ve Sehun bu mutlu ve bir o kadarda saçma aileye sahip olmuştu. O sırada kapı çaldı. “ Ahh geldiler” Kai oğlunun saçını karıştırdı “Koş amcan ve arkadaşın geldi onlara merhaba diyelim” Sehun ve babası koşarak kapıyı açtılar. Sehun kapıda elinde pamuk şeker taşıyan tatlı bir kız çocuğu gördü. Küçük parlak gözlerini görünce biraz çekindi. “ Sehun arkadaşa merhaba demeyecek misin” Babasın bacaklarından kafasını uzattı “M-merhaba ben S-sehun”