Sehun’un Luhan’ı görüşünden 13 yıl geçmişti. Arada tabi ki de telefonda falan konuşmuşlardı ama Luhan Çin’de olduğu için görüşememişlerdi. Sehun onu çok özlemişti ilk kez gördüğü parlayan gözleri tekrar görmek istiyordu. Çocukluğunda sadece bir gün beraber olsalar da Sehun Luhan’ı unutmamıştı. Bu süre zarfında ona mesaj çekmiş telefonla aramıştı ama tüm bu konuşmalar bir arkadaşlıktan öteye gitmemişti. Sehun bunun farklı olmasını çok istiyordu ve sonunda eline bir fırsat geçmişti. Luhan üniversiteyi burada okuyacaktı ve peşine amcası Soo ve Kris de takıldı. Büyük ihtimalle buradaki evlerine yerleşeceklerdi. Sehun bu haberi alınca tüm gece yatakta dönmüştü uyandığında kafasının ayakucunda olduğunu fark etmişti. Hoş buna şaşırmamıştı çünkü aklı ters düz olmuşken bedeni nasıl normal durabilirdi ki. Lay tüm gün evde temizlik yapıyordu ve Kai de küçük oğlu Baek ile beraber markete gitmişti. Sehun 15 yaşındayken annesi Baek’e hamile kalmıştı. Ondan 15 yaş küçük bir kardeşi vardı ve arkadaşları onunla dalga geçmişlerdi zamanla Sehun buna alıştı. Umursamamaya devam edince insanlarda seslerini kesmişlerdi. Baek abisine bağlı bir çocuktu onu örnek alıyordu, Sehun ne yapsa aynısını Baek’de yapmak istiyordu ama şu da bir gerçekti ki Baek daha 4 yaşında bir bebekti. Annesi Sehun’a davranışları konusunda dikkat etmesi gerektiğini davranışlarının Baek’i çok etkilediğini falan söyler Sehun’u deli ederdi. Senun sanki azılı bir suçlu falandı da Baek için bundan vazgeçmesi gerekiyordu. Sehun bunları düşünürken aşağıdan babasının sesini durdu “ Sehun Baek seni istiyor gel ve onu al” Sehun kapıyı açıp aşağı indi kardeşini görünce fark etmeden gülümserken buldu kendini. Baek çok tatlı bir bebekti bu gerçek, pembenin koyu tonlarında ve bir o kadarda canlı ince dudakları ve beyaz bir teni vardı. Sehun’un teni gibi soluk bir beyazdı üstelik. Baek abisini görünce babasını tamamen unutup paytak paytak koşup abisinin bacaklarına sarıldı ,8düşününce Baek’i poposundan ısırasım geldi)“ Oppa seni çok özledim” Baek abisine oppa derdi çünkü abisiyle beraber parka gittiğinde büyük ablalar ona oppa derdi ve Baek bunu kıskanırdı. O günden beri abisine oppa demeye başlamıştı. Sehun bunu severdi ve sorun da etmezdi. “ Baek babayla beraber nerelere gittin” Baek dudaklarını büzdü kollarını abisine doğru açıp onu kaldırmasını istedi . Sehun anı kucağına alınca kıkırdadı. “ Babam beni tekerlekli sepete bindirdi ve ‘vuuuuuu’ diye sepeti sürdü. Bir sürü mama aldık sana da aldım oppa “ Sehun Baek’in tatlılığına dayanamayıp kardeşine iyice sarılıp öptü “ Baek bu gün kim gelecek biliyor musun” Baek merak eder gibi abisine baktı “ Arkadaşım Luhan ve onunda kardeşi var o senden 3 yaş büyük adı Chan” kardeşi el çırpmaya başlamıştı o arkadaşları çok severdi ve yeni arkadaş edinmeyi ama tek başına bunu halledemezdi üstesinden gelmek için daha çok küçüktü. Lay mutfaktan kafasını uzattı “ Sehun tatlım heyecanlı mısın Luhan geliyor bu akşam” Sehun tabi ki heyecanlıydı çocukluk aşkı, ilk ve son aşkı geliyordu nasıl sakin kalabilirdi ki “ Evet heyecanlıyım anne Luhan gelmeden kalbim durmasın diye dua ediyorum” Lay oğlunun Luhan’a aşık olduğunu biliyordu ve bu konuda o da mutluydu sonuçta en iyi arkadaşıyla dünür olabilirlerdi. Bunu düşündükçe hemen evlensinler bile istiyordu “ Kai oğlumuz aşık buna inanabiliyor musun” Kai gülümseyip oğlunun omzuna vurdu “ Aşık olduğu kişi çok şanslı çünkü benim oğlum onu mutlu edebilecek bir erkek” sonra Sehun’a göz kırptı. Sehun tabiî ki babasının ne emek istediğini anlamıştı Luhan çok şanslıydı çünkü onu her konuda mutlu edebilirdi. Babasının öğretmenliğinde bu konuda çok şey öğrenmişti yani sex konusunda. Babasının annesiyle tanışmadan önce tam bir playboy olduğunu şu iki senede öğrenmişti. Sehun’u da öyle yetiştirdi ve Sehun’da bu konuda deneyim sahibi biriydi. Düşüncesine göre bunu Luhan için yapıyordu yani Luhan’ı mutlu etmek için bir nevi uygulamalı ders görüyordu. (ha Sehun uygulamalı der sınavda oluyon mu peki)
Saat akşam sekizi gösteriyordu Sehun artık sabırsızlanmaya başlamıştı nerede kalmıştı ki bunlar. Farkında olmadan dizini sallıyordu “ Sehun bebeğim sakin ol birazdan gelir” Lay Sehun’un bu heyecanına hak veriyordu oğlu Luhan’a öğle kaptırmıştı ki kendini odasında bile çerçevelenmiş resmi duruyordu. Her akşam Sehun’un saçlarını okşarken Luhan ile ilgili olan hayallerini dinliyordu. “ Anne nerede kaldılar arasana neden gelmiyorlar öğrenmiş oluruz” “ Sehun gelirler birazdan bu kadar telaş yapma” O sırada kapı çaldı “ Bak gel..” Lay lafını bitiremeden Sehun kapıya koşup kapıyı açtı. Karşısında aynı tatlılıkta ama sadece boyu uzamış olan Luhan’ı gördü. Luhan başını kaldırınca göz göze geldiler. Sehun ufak bir gülümseme verdim daha sıcak davranmak istemişti tabi ama nedense onu görünce buz kesmişti. Luhan onun aksine zıplayıp kollarını Sehun’un boynuna doladı “ Sehun görüşmeyeli nasılsın seni çok özledim” Sehun bedenini saran koku ve kollarla iyice dondu aralarına giren Chan ile irkildi biraz sonra bacağında bir sızı hissetti ve geri çekildi “ Hey sırık sen kimin abisine sarılıyorsun” Sehun yerden birkaç santim yüksekte olan çocuğa baktı bu Luhan’ın 7 yaşındaki kardeşi olmalıydı nedense şimdiden nefret etmişti çocuktan. Luhan’ın yumuşak sesi duyuldu “ Chan bunu yapma o benim arkadaşım. Şimdi Hyungundan özür dile” Chan fısıltı ile neredeyse kimse duyamayacak kadar kısın sesle özür diledi. O sırada içeriden koşan Baek’in sesi duyuldu “ OPPAAAA” Oldukca sinirli görünüyordu çünkü karşısında duran ondan uzun ama diğerlerinden kısa olan kepçe kulaklı çocuk abisine vurmuştu “ YAH OPPAMA NEDEN VURUYORSUN KEPÇE” Sehun gözlerini büyütüp kardeşine baktı ve hızla ağzını kapattı. “ Baek bu sana bahsettiğim arkadaş ona iyi davran o benim canımı yakmadı tamam mı” Baek pek ikna olmasa da sustu. Arkadan amcalarını gördü içeri girdiklerinde annesi ve Soo Kris ile de babası birbirlerine sarılıp konuşmaya başladılar. Tüm zaman boyunca sohbet edip neler yaptıklarından konuştular. Yemeğe oturduklarında Sehun Luhan’ın yanına oturacakken Chan koştu ve yerini kaptı. Bu çocuk gerçekten kaşınıyor diye düşündü Sehun sonra üstelemeyip diğer sandalyeye oturdu. Yemek boyunca Luhan’ın bütün hareketlerini izliyordu nasıl yemek yiyor nasıl çatal tutuyor nasıl su içiyor nasıl çiğniyor hepsini ezberlemek ister gibi sürekli ondaydı gözleri. Luhan bunu fark etmiş ama önemsememeye çalışıyordu arada Sehunla göz göze geliyorlar birbirlerine gülümsüyorlar ve sonrada kafasını çeviriyordu. Tüm yemek boyunca Sehun’un bir şey yemediğini fark etti tabağı boştu dayanamadı ve önündeki büyük servis tabağından sehunun tabağına yemek aktardı. Herkes durmuş Luhan’a bakıyordu Sehun da dahil. “ Ne var yemek yemiyor aç kalacak bende sadece aç kalmasını istemediğim için yardım ettim” Her kes bu sert çıkışla mırıldanıp önlerindeki yemeğe döndüler gözlerini dikip çaktırmadan hala Luhan ve Sehun’u kesiyorlardı. Sofra sessizdi ve bu Luhan’ı delirtti. “ Tanrı aşkına cidden böyle mi yapacaksınız. Dökülün hadi ne merak ediyorsanız sorum” Lay lafa atladı “ Luhan erkeklerden mı yoksa kızlardan mı hoşlanıyorsun” Luhan bu soruyla gözlerini büyüttü “ Ne o amca ben… ben daha bilmiyorum yani şey olup olmadığımı” “ Gay” Sehun sert bir şekilde söylemişti Luhan da başını sallayıp “ Evet Gay diyecektim” Annesi lafa atladı biraz üzülmüştü “ Luhan bizden rahatsız mı oluyorsun” Luhan panik yaptı annesinin gözleri dolmuştu “ Hayır anne hayır ben biraz şay, utandım sadece ben şüpheleniyorum yani erkekler konusunda bilirsin ve amcam birden sorunca” Soo anlamış gibi baş salladı Luhan annesine sarıldı “ Sen tanıdığım en iyi annesin senden utanmam mümkün mü sen benim rol modelimsin bir kere” Soo gülümseyip oğlunun başını öptü Lay kıskanmış olacak ki yanağını Sehun’a uzattı “ Yah Luhan başıma ne işler açıyorsun baksana annem kıskandı” Kollarını annesine doladı ve ona ıslak bir öpücük verdi. Böylece olay tatlıya bağlandı ve gülüşmeler eşliğinde yemekler yendi.
Sehun Luhan’ı odasını göstermek için yukarı çıkarmıştı. Beraber yatağın üstünde oturuyorlardı. Luhan buraya çocukken geldiğini biliyordu ama hayal meyal hatırlıyordu. “ Sehun odan çok güzelmiş. Duvarlarını sevdim mavi renk güzeldir” Sehun ise aklı başka şeylere kaymıştı. Yatak Sehun ve Luhan aynı kare içinde olunca Sehun tabi ne yapsın ergenusluğunu konuşturmuştu. Luhan şaşkınca ona bakıyordu “ Sehun ne oldu ne düşünüyorsun” Sehun daldığı hayallerden çıktı. “ Hiç geç oldu uykum geldi onun için dalmışım öyle” Luhan ayağa fırlayıp ellerini birbirine bir kete çarptı “ Tamam o zaman bende yol yorgunuyum duş alıp uyuyalım” Sehun gözlerini kocaman açtı kabi teklemişti Luhan ve o beraber, yan yana , aynı suda yıkanacaklar mıydı yutkundu ateş bastı birden. “ i-ikimiz mi” “ Yok mahallece tabi ikimiz uyuycaz beni istemiyorsan söyle” Sehun ayağa fırladı “ YOK HAYIR UYUYALIM BERABER DE ikimiz beraber mi duş alcaz” Son kısımda sesi içine kaçmıştı. “ Hahahah yok ikimiz yıkanmayacağız ayrı ayrı yıkanacağız” Sehun kafa salladı Luhan banyoya girince panik tüm bedenini sardı “ ALLAHIM ÇIPLAK ALLAHIM ISLANIYO ALLAHIM ISLAK SAÇLARIYLA YANIMA YATACAK” Sehun odada sağ sola dolanırken Luhan belinde havluyla banyodan çıktı. Belindeki havlu gevşekce belini tutuyordu Luhan ise elindeki havluyla saçlarının ıslaklığını alıyordu. Derin bir nefes bıraktı ve bununla birlikte Sehun titredi “ Sehun-ah çok rahat sende duş almalısın” Sehun sesli bir şekilde yutkundu “ Yok ben öğlen aldım duş. Üzerini giyde uyuyalım” Luhan Sehun’u dinlemeden yatağın içine girdi “ Hunnie ben giyinik uyuyamıyorum” Sehun ikinci defa yutkundu “ B-benim yanımda çıplak mı uyuyacaksın” Luhan gözleri kapalıyken konuştu “İstiyorsan sende soyun Hunnie eşit oluruz”