12.BÖLÜM

1.4K 70 1
                                    

16 saat önce
Luhan ve Sehun çıktıktan sonra iki salak aşık yan yana kaldılar. Onlar saçma bir aşka tutulmuşlardı Xıumın derin bir nefes aldı ve kolasından bir yudum içti. Chen sağ bacağını sallıyordu muhtemelen sinirliydi. Bedenini geriye attı ve sandalyeye yaslandı. Uzun bir sessizliğin ardından konuşan Xıumın oldu “ Sanırım eve gittiler” chen dişlerinin arasından konuştu “ Sanırım.” Büyük gözlü çocuk tekrar konuştu “ sanrım burada durmamızın da bir anlamı yok” chen bir şey demeden ayağa kalktı hızla gidip hesabi ödedi ve dışarı çıktı. Hızlı adımlar atıyordu ve bir yandan da düşünüyordu. ‘nasıl bu noktaya geldim nasıl bu kadar salak olabildim bilmiyorum. Onun beni sevmediğini bile bile bu saçma işe kalkıştım hata ona yardım edeceğimi söyleyen bendim ama o lanet olasıda sırf o piç kafalıya sinirlendiği için beni öptü buda yetmedi çıkma teklifi etti. Luhan sen acımasız birisin seni sevdiğimi sana kaç kere belli etmeye çalıştım söylesene neden anlamadın. Gerçekten tan bir aptalsın, aptal.’ Bunları düşünürken birden durunca arkadan sert bir şey ona çarptı Arkasını döndüğünde o büyük gözlü çocuğu gördü “ Beni neden takip ediyorsun” Xıumın başını ovdu “ Bilmiyorum çok sinirli görünüyordun bende endişelendim” Chen yürümeye devam ediyordu ama bu sefer xıumın arkasında değil yanında ilerliyordu “ Beni rahatsız etme ufaklık ben iyiyim” Xıumın onun kolunu tutup kendine çekti “ Yaa bana ufaklık demeyi kes, neden her kes bunu yapıyor. Sürekli boyumun kısa olması yada suratımın çocuksu olması ile ilgili şakalar yapılıyor bu eğlenceli mi, bence değil. Hem ben senden büyüğüm ve ayrıca bunu söylemesi gereken en son kişi olmalısın seninde benden aşağı kalır yanın yok” derin bir nefes aldı “ Oh be rahatladım” Chen içindeki her şeyi kusan çocuğa baktı sonra neden olduğunu bilmediği bir şey yaptı sonradan belki pişman olacaktı ama yinede sordu “ İçmeye gitmek ister misin” Xıumın biraz şaşırsa da sonradan teklifi kabul etti. Yarım saat sonra bir bara girdiler ve oturdular. Masada votka şişesi ellerinde bardaklar ve birkaç meze onların her şeyi unutmasını sağlayacak her şey. Eğleniyorlardı ikinci şişeye geçtiklerinde sarhoş olmuşlardı Xıumın Chen’in dibina kadar kafasını soktu dili sürçerek konuşmaya başladı “ Daha önce *hıçkırık* hiç bu kadar içmemiştim” Chen ise başka bir şeyle ilgileniyordu Xıumın suratına yakın bir şekilde parlak gözleri ve içki ile ıslanmış dudakları ile ona bakıyordu. Hormonlarının onu uyarmasıyla konuştu “ Ufaklık yat benimle” Xıumın afallamış bir şekilde ona baktı ama sonra dudağındaki acı ve kalçasındaki elle bunun nereye varacağını anladı. Başta çekilmek istesede sonradan karşılık vermeye başladı.
“ Şişşth uslu dur az kaldı” Xıumın apartmanın koridorunda Chen’ın boynuna ısırıklar bırakıyordu. Chen’in evi üçüncü kattaydı ve asansörde de kendini ona sürtüp azdırmaya çalışmıştı. Bu tabikede Chen’in hoşuna gidiyordu. Kapıyı açtığında kapatmasına bile fırsat olmadan tekrardan Xıumın’in dudaklarını hissetti. Ayağıyla tekme atıp kapıyı kapattı ve sert bir şekilde ufak olanı duvara yasladı. Dudaklarını emerek çektikten sonra boynuna yöneldi. Isırıklar bırakarak acıtsa da Xıumın kollarını Chen’in başına dolayıp inliyordu ama aklında sadece Sehun vardı ona dokunan sadece Sehun’du şu an boynunu ısırıklarla kanatan onu acı dolu zevkler veren Sehun’du. Kısık birselse konuştu “ Ahh Sehun ahh” Chen onun ne dediğini anlamamıştı muhtemelen sarhoş olduğu için sayıkladığını düşündü. Ellerlini inleyen çocuğun kalçasına kaydırıp sıktı ve onu kucağına kaldırdı. Öpüşme davam ederken koltuğun koluna oturttu. Dudaklarını ısırarak çekerken bir yandan da onun gömleğini çözüyordu her şey çok hızlı ilerliyordu nasıl buraya geldikleri meçhullerdeydi. Xıumın’in beyaz tenini görünce onu kirletmek morluklar bırakıp saflığını yok etmek istedi. Bu gece belkide sadece ilk ve son kez yaşanacaktı. Hızla başını eğip o beyaz göğüsleri ısırarak morartmaya kızarıklar bırakmaya başladı Xıumın ufak bir çığlık atıp Chen saçlarından tutup çekti sonra ayağa kalkıp onu kanepenin üstüne fırlattı. Chen başta endişelenmişti ama üzerine oturan bedenle keyfi yerine geldi. Üzerindeki beden ona sürtünmeye başladığında titremişti. Aklında bin türlü şey geçiyordu “ Seni her şekilde becermek istiyorum” Xıumın güldü yüzünü ona yaklaştırdı ve kulağına fısıldadı “ Bana istediğini yapabilirsin” Sonra kulak memesini öpüp emdi. Bedeninde dolanan sıcak eller onu delirtiyordu her his başını dönürüyordu altında yatan bedenin üzerinde hafif kalktı ve pantolonunun fermuarını indirdi. Gördüğü şeyle Chen’e bakti o is gülümsüyordu “ İç çamaşırı kullanmayı sevmem” Xıumın önemsemeden pantolunu indirdi ve penisin başını ağzına aldı yalarken ağzından boğuk inleme sesleri geliyordu. Kafasını kaldırkığında ona bakan gözlere gülümsedi “sıra sende”. Emekleyerek yukarı kadar çıktı pantolonunu sıyırıp penisini çıkarttı ve derin nefesler alırken açılmış ağzın içine soktu “ Iımmm Tanrım harıka sıcak ve ıslak” Kalçasını oynatarak çokta zorlamadan altındaki çocuğun ağzını becermeye başladı. Bir süre sonra kasıldığını anlayınca penisini olduğu delikten çıkardı ve ayağa kaktı. Chen oturur pozisyona gelip ayaklarını patpatladı. Xıumın’de gülümseyip yüzü ona bakacak şekilde dizlerini Chen’in iki yanına koyarak üzerine çıktı. Başını iyice yaklaştırıp bir kez daha öptü Chen in elini ağzına alıp yavaş bir şekilde emdi ve ıslattı“ Hazırla beni” İlk parmak girdiğinde Xıumın mırıldanıp gevşedi ikincisi biraz acıtmıştı ama yinede git gel yapmasıyla inlemesi bir olmuştu. Sonra zor olsa konuştu “ ıkh… y-yeter bu kadar” Chen ayağa kalktı ve hızla Xıumın’i yatağa yatırdı ve hızla içine girdi. “ AHHHH yavaş ol lütfen” Chen biraz kendini çekti ve bu sefet daha yavaş içine girdi. Aldığı his beynini iflas ettiriyordu vucut ısısı yükselmişti suratının yandığını hissediyordu ve penisi altında hazdan gözleri yarı kapalı olan bedenin içinde zonkluyordu. Yavaş hareketlerle devam ederken Xıumın’in hızlanmasını istemesiyle kendini bıraktı ve hızlandı “Dah-aah daha hızlı evet daha hızlı, yalvarırım lütfen ahhh”xıumın aldığı hazla belini kırıp kollarını Chen’in omuzlarına koyup tırnaklarını geçirdi. Chen omzundaki tırnakların canını yakmasıyla sırtındaki elleri indirip Xıumının iki yanına koyup bileklerini sıktı.“ Bebeğim rahatla sadece bana bırak kendini” Xıumın Sehun’u düşünüyordu her saniye içine giren penis aldığı koku duyduğu ses sadece Sehun’un du. Farkında olmadan iniltilerinde adını söylemeye başladı “ Sehun-ahh harikasın tanrı-ahhhh seni deli gibi isitorum” Chen duyduğu şeyle gözleri döndü o aptalda Sehun’u sayıklıyordu “ Se*derin nefes alır*sehun-ah sehun se-ıhh” Chen sinirlenmişti, hayır şu an altındaki bu bedeni öldürebilirdi. Neden her kes o aptalı istiyordu. Sert bir şekilde girmeye başladı amacı canını yakmaktı, zaten yakıyordu da bir yandan da bağırıyordu “ SENİ GERİZEKALI ALTINDA İNLEDİĞİN KİŞİ BENİM BEN SEHUN DEĞİL. BOŞA HAYAL KURMA SANA BU HAZZI VEREN BENİM BANA YALVARIYORSUN ONA DEĞİL. BENİM PENİSİM GİRİYO İÇİNE SENİ BAĞIRTAN BENİM BEN” Xıumın ağlamaya başlamıştı çünkü hem acı gerçekler hemde girişini zorlayan penisden dolayı canı yanıyordu. “ Özür dilerim yalvarırım dur artık canım yanıyor” “ sence duracak gibi mi görünüyorum ha? HA!” 
Gün doğuyordu Chen altında ölü gibi yatan bedenin içine son kez grip belkide yedinci defa içine boşaldı. Xıumın nefes alıyordu ama ölmüş gibi hareket etmiyordu. Penisi sancıyordu menisi yavaşca sızıyordu ama boşalamıyordu yardıma gerçekten ihtiyacı vardı. Chen sert bir şekilde içinden çıkınca xıumın’ın nefesi bir an kesildi ayağa kalkan adamı görünce kolundan tuttu “ Lütfen yardım et canım yanıyor” Chen sadece pis bir şekilde güldü “ Şu an daha önemli işlerim var ufaklık kendine gelince siktir ol git anladın mı beni.” Hızla üzerini giyindi dışarı çıktı telefonundan Luhan’ın numarasını tuşladı. Telefon açıldığında uykulu bir mırıldama sesi geldi “ Alo Chen ne oldu” “ Nerdesin!” “ Neden soruyorsun” Daha yüksek sesle bağırdı” Nerdesin Luhan” Luhan’ın korktuğu belliydi birkaçsaniye sonra tedirgin sesi duyuldu “ Evdeyim” Chen elini alnına koyup ovuşturdu “ O pic de yanındamı” Luhan bir süre durdu piç derken sehunu kasdettiğini anlayınca cevap verdi “ Iım” “ Luhan bana gel, seni görmeliyim” Luhan afalladı “ Chen saat sabahin beşi ve ayrıca Sehun’un izin vereceğini sanmıyorum” Chen sinirli olduğunu belirten bir iç çekmeyle tekrar konuştu. Sesinden sakin olmaya çalıştığı belliydi “ Ne zamandan beri seni üzen bir piçin sözünü dinliyorsun söylesene. Sehun’u boşver buraya gel Luhan” “ Chen şey… Sehun’la biz ba…” “ Hayır Luhan sakin bana onu affettiğini söyleme” “ Chen lütfen bunu yapma biz arka…” “ SAKIN! SAKIN BANA ARKADAŞIN OLDUĞUMU SÖYLEME. ARKADAŞLAR BİRBİRİ İLE ÖPÜŞMEZ YADA BİRBİRLERİNİN KOLLARINDA UYUMUZLAR. BİZ SENLE BUNLARI YAPTIK LUHAN SENİ SEVİYORUM, SENİ DELİ GİBİ SEVİYORUM” sesini yumuşattı “ seni seviyorum bebeğim. Buraya gel, gelmelisin yoksa… yoksa ölümüm senin elinden olacak Luhan.” Luhan telaşlanıp yataktan kalktı etrafta kıyafetlerini arıyordu “ Chen sakın bir şey yapıyım deme nerdesin bana onu söyle” Chen bir kahkaha attı “ Şu an nerde olduğumu bilsen korkudan ölürdün” Luhan odadan çıktı ve salona indi “ Tanrı aşkına bana nerde olduğunu söyle gelicem” “ Apartmanımın çatısındayım. Bebeğim hemen gelmezsen yere yapışmış beynimi asvalttan kazımak zorunda kalacaksın” Luhan korkuyla evden çıkıp bir taksiye bindi ve hızla Chen’in oturduğu apartmana doğru yol aldı. Zaman neden yavaş atıyordu, eğer geç kalırsa Chen ölmüş olacaktı hemde Luhan yüzünden. Luhan’ın gözleri doldu ağlamamak için zor duruyordu bir yandan da Chen’in delilik yapmaması için dua ediyordu. Araba ani frenle durunca elindeki tüm parayı taksiciye verdi va kapıdan çıktı. Adam arkasından bağırmıştı paranın üstünü alması için ama Luhan’ın duracak zamanı yoktu. Apartmanın önüne geldi başını havaya kaldırdığında çatıda sallanan bacakları gördü muhtemelen Chen’in diye düşündü. “ Ahh Sehun-ah ben ne yapıcam” Apartmana girdi ve merdivenlerden koşarak çıkmaya başladı. Nefesi tükenmişti bacakları artık onu taşımıyordu kendini yüreklendirmek için derin nefesleri arasındakonuşmaya çalışıyordu “ Luhan son dört kat hadi*derin nefes alarak* sadece dört kat daha” Gücünü son kez topladı ve merdivenleri tek solukta çıktı. Kapıyı açıp girdiğinde Chen’in çatının kenarında kollarına açıp sağa sola adım atarak ilerlediğini gördü arada dengesi bozuluyor sonra tekrar toparlıyordu kendini. “ Chen ne yapıyorsun in oradan aşağı” Chen kafasını gelen sese çevirince Luhan’ı endişeli bir vaziyette sık nefesler alarak ona baktığını gördü. Onu görünce gülümsedi “ Luhan geldin” Luhan nefesini toparlamaya çalışarak “ Geldim hadi* nefes alır* hadi in artık Chen” ileri doğru bir adım atınca Chen kaşlarını çatıp tekrar bağırdı “ Hayır yaklaşma!” biraz daha geriledi “ Luhan yaklaşma yaklaşırsan atlarım” Luhan’ın endişesi daha çok arttı bacaklarının titremesini engelleyemiyordu başı dönüyordu görüntü hafif bulanıklaşıp sonra tekrar düzeliyordu “ Chen geldim işte geldiğimde vazgeçeceğini söylemiştim hadi in lütfen” Chen kendinden emin bir şekilde tekrar konuştu “ Burdan inmemi mi istiyorsun eğer bunu istiyorsan benim ol. Luhan Sehun’u unut ve benim ol. Sana yemin ediyorum seni bir kere bile ağlatmayacağım ne istersen o şekilde yaşarız yeterki… yeterki sadece benim ol” Luhan bunu istemiyordu o Sehun’u seviyordu sadece onun yanında mutlu olabilirdi. Sehun onu üzse de ağlatsa da sadece onun için Sehun vardı. “ Chen lütfen lütfen bunu benden isteme, in aşağı korkuyorum” Tuttuğu göz yaşları artık yanaklarından inci taneleri gibi damlıyordu. Hiç kırık sesleri konuşma sesleriyle karışıyordu “ Chen lü-lütfen yalva*nefes alır* yalvarırım yapma bunu” Chen Luhan’ın ağladığını görünce içinin acıdığını hissetti farkında olmadan oda ağlıyordu. “ Luhan SÖYLESENE SEN ONA GİDİNCE BEN NE OLACAĞIM HA! SENİ SEVDİĞİMİ SÖYLEDİM BU KADAR MI BENCİLSİN, SEHUN OLMAZSA OLMAZ MI NEDEN O PİÇİ İSTİYORSUN.” Luhan kısık bir sesle söyledi “ Çünkü onu seviyorum, onsuz olmaz Chen üzgünüm onsuz yapamam” 
Tüm bu bağrışmalardan dolayı aşağıda büyük bir kalabalık olmuştu. İnsanların uğultuları yukarı kadar geliyordu. Bazı sesler kulaklarını tırmalar derecesindeydi. “ Sanırım atlıycak” “ Tanrım onların ikiside erkek” “ demin onu sevdiğini söylüyordu bunu bir erkeğe mi söylüyor.” En son arkadan bir adamın sesi duyuldu “ LANET OLASI GAYLER NEDEN İKİNİZ DE ATLAMIYORSUNUZ” Chen bunu duyunca kafasını aşağıya çevirdi ve bağırdı “ ÇÜNKÜ ÖNCE İNİP SENİN GÖTÜNÜ SİKMEM GEREKİYOR BUNU İSTERMİSİN. OLDUKCA ZEVK ALACAKSIN TABİ BENDE” B u sırada Luhan’ın telefonu çaldı Chen korkuyla kafasını ona çevirdi “ Kim” “ Sehun”Luhan mırıltıyla konuştu ama Chen onu rahatca duymuştu “ Hayır açma lütfen, lütfen açma Luhan” Luhan kafasını salladı “ Yapamam beni merak eder” telefonu açtı ve gelen sesi dinledi. “ Alo Luhan sen nerdesin” Luhan’ın sesinin telaşlı çıkmaması için çaba göstermişti ama Sehun’un sesini duyunca korkusu bin kat daha arttı sanki “Sehun-ah ben dışarıdayım Chen’in yanında” “ Ne! Neden Luhan sana söyledim sen artı…” “ Biliyorum seninim bende böyle istiyorum ama sabah Chen aradı yanına çağırdı bende ona barıştığımızı hatta artık sevgili olduğumuzu söyledim ama Chen eğer gelmezsen bulunduğum çatıdan kendimi atıcam dedi. Şu an apartmanının çatısındayız ve o her an atlayacak gibi duruyo.” Luhan’ın ağlaması iyice arttı “ Sehun buraya gel lütfen Korkuyorum” Sehun eline arabanın anahtarını aldı “ Tamam bebeğim hemen geliyorum sakin ol tamam mı” Sehun telefonu kapatacakken hattın diğer ucundan farklı bir ses duyuldu Chen’in sesi. “ hayır lanet olası geleyim deme eğer gelirsen Luhan’i da yanımda götürürüm!”
Sehun telefonunu kapattı ne yapmalıydı Luhan, onu bırakamazdı bunu yapamazdı ne olrsa olsun onu kurtaracaktı. Hızla kapıdan çıkıp arabasına atladı. “ Luhan lütfen sana bir şey olmasın”

bu bölümde Chen'e küfürlere devam ediliyor. Neyse SPOİ; Sehun gerçekten Luhan'ı kurtarmayı çok istiyor peki başarabilecek mi. Chen'e ne olacak Xıumın'e yaşattıklarından sonra affedilmeyi hak ediyormu yoksa kendi cehenneminde yanmalı mı.

BÜYÜK SÖZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin