6.BÖLÜM

2.6K 121 1
                                    

Ertesi sabah Kai yataktan kalktı yine Lay’in evindeydi. Duşa girdi üzerindeki bu iğrenç alkol kokusunu atmalıydı aksi takdirde Lay onu gebertebilirdi. Üzerini çıkartıp banyoya girdi ve bir yandan da dün neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordu. Dün adı Kyungsoo olan çocukla konuşmuşlardı. Beraber içmişlerdi ve ona Lay hyungu sevdiğini söylemişti. Su damlaları Kai’nin tenine değdikçe sanki zihni açılıyordu. Sonra Kyungsoo ona gidip itiraf etmesini söylemişti. Kai’nin bir anda gözleri büyüdü ona her şeyi anlatmış mıydı yo hayır bunu yapmış olamazdı. Kai duştan çıkıp üstünü giyindi ve korka, korka aşağı indi. Lay aşağıda koltuğa oturmuş kumanda ile zap yapıyordu. Kai ben buradayım der gibi boğazını temizledi Lay ona baktı ve oturması için koltuğu pat patladı. Kai şimdi gerçekten boku ( sorry) yemişti ama emre itaat edip koltuğa oturdu. Kai’nin kalbi deli gibi atıyordu acaba Lay onu ne zaman tekme tokat kapının önüne koyacak diye düşünmeden edemiyordu. Lay birden “Kai” deyince yerinden zıpladı ve zar zor “ e-evet” dedi. Lay’in suratı ifadesizdi ve ne düşündüğü anlaşılmıyordu. “ Kai dün buraya sarhoş olup geldin ve bana bir şeyler söyledin başta alkolün etkisi olarak düşündüm ama” Kai yalanlamayı düşündü ama o zaman başladığı yere geri dönerdi ve bunu istemiyordu. Eğer yalanlamazsa da Lay onu kapı dışına koyabilirdi belki onunla bir daha hiç konuşmazdı ve bunu da istemiyordu. Derin bir nefes aldı bu yaptığı için belki de pişman olacaktı ama yinede “Evet tüm söylediklerim doğru ben, ben gayım ve öbür söylediğim de doğru” Lay anlamamış gibi “ Öbür söylediğin” ‘ Ne çabuk unuttu ben ona onu sevdiğimi söylediğim halde o hatırlamıyor mu? İtirafım bu kadar mı değersizdi yani’ “ Biliyorsun aşık olduğumla ilgili hani se…” “ Aa onu mu diyorsun Kai sen onu söyleyemeden sızdın, sahi gay olduğunu anlamanı sağlayan kimdi” ‘ ne yani sızdım mı onu sevdiğini söyleyemedi mi? Gerçekten mi hayat benimle dalga mı geçiyorsun sızacak zaman mıydı şimdi tekrar cesareti nasıl bulacağım yada o kadar bir daha nasıl içeceğim’ “ Oh, o konu şey ben” “ Barda tanıştığın birimiydi yoksa” “ E-evet, şey Sen gay olduğum için benden tiksinmedin mi yani” Lay derin bir nefes aldı. Gülümsemesi solmuştu, o da tüm gece bunu düşünmüştü zaten. Kai gay miydi? Peki kime aşık olmuştu, aşık olacak kadar güzel yani yakışıklı mıydı? Yoksa daha kötüsü kız gibi tatlımıydı? Tüm gece boyunca uyumamış bunları düşünmüştü yersiz triplere girmişti belki de aslında biraz da üzülmüştü. Şimdi Kai’yi başka biri ile paylaşacaktı. Lay ‘ sonuçta kardeşim kadar sevdiğim biri onu paylaşmak istememin sebebi bu’ diye düşündü. Kai’nin hala ona merakla baktığını görünce “ Sorun değil Kai, sen eski sensin sonuçta değil mi bu arkadaşlığımızı bozacak bir şey değil” dedi. Kai biraz sevinmiş biraz da üzülmüştü az da olsu üzülmesini isterdi hyungu için gerçekten bu kadar değersiz miydi?

Bu konuşmanın ardından çoktan bir hafta geçmişti. Lay ve Kai eskisi gibi yakınlardı ama eskisi gibi Lay Kai’nin evine gelmiyordu Kai bu duruma çok takıyordu, Lay ise onun evinde sevgilisi ile karşılaşmak istemiyordu neden olduğunu bilmiyordu sadece istemiyordu. Bir gün iş çıkışı Kai lay’i kapının önünde bekledi ve Lay gelince ona cool bir gülücük attı. “ Kai bu kadar zaman beni mi bekledin” “ Evet hadi gidelim atla arabaya” “ Nereye gidiyoruz Kai yavaşla kolum acıdı” Kai Lay’in kolunu hızlı çektiğini fark etmemişti ne yapabilirdi ki Hyungunu çok özlemişti aslında ona çok sıkı bir şekilde sarılmak istiyordu. “ Eve gidiyoruz” Kai şimdi daha büyük gülüyordu. Lay birden duraksadı Kai ne oldu der gibi hyunguna baktı. “Kai biliyorsun sevgilin o benden rahatsız olabilir” Kai bunu tamamen unutmuştu Lay onu başka bir adamla çıkıyor diye biliyordu suratı düştü ‘ Başladığı yere geri dönmemişti aksine daha bir gerilemişti. Şimdi Lay hyung onu başka biri ile çıkıyor diye biliyordu. Of Kai Of!’ “ Şey o bende kalmıyor yani henüz o kadar yakınlaşmadık”. Lay bir mutlu oldu yani sonuçta Kai ve o beraber bile uyumuşlardı, farkında olmadan gülümsedi “ Tamam öyleyse madem evde sevgilin yok gelebilirim sanırım” Lay Kai ile beraber arabaya bindi. Yolda Kai sürekli gülümsüyordu çünkü dün gece barda Kyungsoo dan yardım istemişti ve oda ona yardım etmeyi kabul etmişti. Şimdi yapması gereken Lay’i Kyungsoo ile tanıştırmaktı bu sayede hyungu yalan söylediğini anlamayacaktı. Eve geldiklerinde Lay mutfağa gidip bir bira açtı ve koltuğa oturdu. Kai Lay’i böyle görünce sırıttı “ Ne var seninle o kadar çok içtim ki -sayısını bile hatırlamıyorum- artık bira benim için su gibi oldu” “ Bir şey demedim zaten, de mutfağa kadar gitmene gerek yoktu.” Kai köşedeki mini bardan bir bira aldı ve oda koltuğa oturdu. Artık ikisinin elinde bira televizyon izliyorlardı.

Kai mutluydu çünkü Lay onun yanındaydı ama Lay’in sorduğu soruyla o mutluluk söndü yerini gerginlik aldı. “ Kai bilirsin nasıl anladın şey olduğunu” “ Gay” “ Evet işte gay olduğunu nasıl anladın?” Kai duraksamıştı ne demeliydi ‘ seni çıplak düşünmeye başladığım günden beri biliyorum mu yoksa il öpüştüğümüz gün müydü ya da senin gamzelerini ilk gördüğüm gün mü’ demeliydi. “Şey bu biraz karışık yani ben…” “ Onu gördüğünden beri mi gay olduğunu düşünmeye başladın” Lay bunu sormak istemiyordu ama merak ediyordu işte kendini durduramadı ve sordu pişman olmuştu ama yinede sormuştu. “ Şey evet sanırım öyle oldu onu gördüğümden beri bir melek olduğunu düşünüyorum.” Lay’in suratı düştü ne demeliydi ki “ eee devam et” sadece ağzından bu sözcükler dökülmüştü ‘ Hayır Kai devam etme’. Kai bir an duraksadı ‘gerçekten devam etmemi mi istiyor’ “ O gece bardan sarhoş çıktım ve biz çarpiştık. Onun suratını görür görmez bir melek sandım beni almaya gelen bir melek. Beni alıp mutluluğa sürükleyecek bir melek ve öyle de oldu onun yanındayken ben farkında olmadan gülümsüyorum ve ona baktığım zaman içim ısınıyor, hep yanında olmak istiyorum ama kaçıp gitmekte. Onu seviyorum ama aynı zamanda ondan nefret ediyorum. Mutluyum aynı zamanda kızgınım. Hyung ben onu gerçekten deli gibi seviyor olmalıyım” Lay’in boğazında bir yumru oluştu yutkunup onu aşağı itmek istedi ama yutkunamamıştı bile. O da Kai ile ilk karşılaştığında onu bir melek sanmıştı Cennetten kovulan bir melek onu yanına almak istemişti. Cennetten atılan o melek onu korusun istemişti ama o melek çoktan başka bir melek bulup kendini sağlama almıştı. Yalnız kalan Lay olmuştu. ‘ Artık onu paylaşmak zorunda kalacağım sanırım’ diye düşündü. ( ağlama lan ağlama Kai seni seviyo ) 

Ertesi sabah yine Kai ve Lay aynı yatakta kalktılar. Bunu alışkanlık haline getirmişlerdi ne zaman beraber içseler sabah uyandıklarında aynı yatakta buluyorlardı kendilerini. Lay için bu alışılmış bir şeydi ama Kai için bedenleri istemsizce birbirlerine çekiyorlardı onları ve bu Kai için mutlu olma sebebiydi. Lay gözlerini hafif araladığında Kai’nin onu izlediğini fark etti ve gülümsüyordu Lay Kai ile böyle kalmak istiyordu. Tabi ki oda biliyordu bunun yanlış olduğunu sonuçta Kai olmasa da Lay düz bir adamdı ama böyle kalmak onu mutlu ediyordu. Gözlerini yeniden kapattı ve böyle kalmaya devam etti içi huzurla kaplıydı.

Kai uyandığında Lay hyungu hala uyuyordu. Saçları kabarmıştı suratında masum bir ifade vardı o an Kai’nin gözüne o kadar tatlı görünmüştü ki onu öpmemek için kendini zor tutuyordu. Eli istemsizce Lay’in yanaklarına kaydı yanakları yumuşacıktı Kai bir kez daha şaşırmıştı nasıl bu kadar tatlı olmayı başarabildiğini düşünüyordu. Sonra ellerini çekti çünkü Lay hareketlenmişti ve bir şeyler sayıklamıştı. Kai bunu duyunca gülümsemişti çünkü hyungu Adını sayıklamıştı yani rüyasında Kai’yi görüyor olmalıydı. Bu onu mutlu hissettirdi acaba ne görüyordu ki diye düşündü hala gülümsemesini durduramıyorken Lay gözlerini araladı ve geri kapattı. Kai onun uyandığını anlamıştı ama geri kapatınca onu tekrar şirin bulmuştu ah bu çocuk ne yapsa ona şirin geliyordu. O sıra Dora kapıyı açtı “ Efendim kahvaltı hazır” “ Dora sessiz ol Lay hyung uyuyor” Dora gülümsedi imalı bir şekilde “ Efendim bu gün nasıl hissediyorsunuz” dedi. Kai Dora’nın ne demek istediğini anlamıştı “ Tam anlamıyla mükemmel” dedi.Dora selam verip odadan çıktı. Tabi ki Lay bu konuşmanın hepsini duymuştu ama o durumu bilmiyordu normal bir diyalog olarak algılamıştı. Kai Lay’e biraz daha yaklaşıp dudaklarını Lay’in kulaklarına dayadı tatlı ve bir o kadarda tahrik edici bir tonda “ Hyuuuung, Lay hyung hadi kalkma vaktı” dedi. Şu bir gerçekti ki Lay boynundan gıdık alırdı ve Kai onun boynuna üfler üflemez yatakta zıplayıp ayağa kalktı. O sırada Kai gülmekten karnını tutuyordu. Lay tam ne diye gülüyorsun diyecekti ki Kai’nin bacaklarına dolandı ve Kai’nin üstüne düştü. Üstelik dudakları arasında santimler vardı. DUBAM DUBAM DUBAM…

BÜYÜK SÖZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin