Bir Bordo Bereli Hikayesi

Ben Ona Ne Yaptım ?

Gözlerimi açtığımda saat daha 5 ' ti
Gece yatamamıştım. Çünkü gece boyunca Alparslan komutanı düşünmüştüm. Çok değişik bir insandı. Belki herkese karşı belki bir
tek bana karşı çok kötü davranmıştı.
Tamam komutansın ama yeni gelen bir askere hele ki senden bir rütbe düşük bir askere bir insan niye bu kadar kötü davranırdı ki ? Bu düşüncelerimi bir kenara bırakıp kendime bir sabah kahvesi yapmaya karar verdim.

Sabah kahvemi yaptıktan sonra kahvaltıya kadar kitap okumaya karar verdim. Tam kitabımı alıp yatağa geçicekken camdan bahçede bir asker oturduğunu gördüm. Hızla bahçeye çıkıp yanına gittim neden bu kadar erken kalkmıştı ? Yanına gelince asker hızla ayağ kalktı ona otur işareti yapıp yanına oturdum.
- Günaydın asker.
- Günaydın komutanım.
- Senin adın ne asker ?
- Ahmet , komutanım.
- Pekii, Ahmet niye bu kadar erken kalktın ?
- Dertler komutanım boşverin.
Bu yaşta bir askerin ne derdi olabilirdiki daha gencecik bir çocuk.
- Ne derdi Ahmet anlat bana .
- Komutanım, sabah sabah başınızı şişirmiyim gerçekten .
- Asker ! Bu bir emirdir.
- Komutanım benim sevdiğim bir kız var Fatma . Ama ailesi asker olduğum için vermiyo.
Bir insan asker olduğu için kızını vermemezlik yapar mı ? Şaçmalık.
- Niyeymiş o ?
- Şehit olurumda fatma bide belki doğacak çocuğum tek kalır diye.
- Ya ben sizi evlendirmenin bir yolunu bulursam.
- Valla komutanım bulursanız sizin dünya ahiret duacınız olurum ama
imkanı yok o adam bana kız mız vermez .
- Dur bakalım Ahmet. Belki bir yolunu bulurum hatta buldum bile ! Ben bizim Alparslan komutanla konuşurum belki o ister kızı verirler.
- Gerçekten yapar mısınız komutanım?
- Tabii yaparım sen iste yeter.
Bi anda havaya zıpladı bir yandan bana teşekkür ediyor bir yandan içeri koşuyordu. Güldüm.
××××××××××××××××××××××××××××××××
~ Alparslan ' ın ağzından ~
Bu sabah yine erken kalktım. Pencereye yürüdüm. Dışarıya bakınca Ahmetle sohbet eden Asenayı gördüm. Rahatsız oldum. Yani gidici bir komutanla bu kadar samimi olmamalıydı. Fazla takmadan banyoya ilerledim.
××××××××××××××××××××××××××××××××
İçtima alanın da toplanmış Alparslan komutanı bekliyorduk. Ben sıranın en başındaydım sonuçta Alparslandan sonra en rütbeli bendim. Sonra Alparslan komutan geldi.
- Tünaydın yiğitlerim.
Sonra bana baktı ve kafasını sağa sola salladı . Ay Allahım ya !
- Bordo bereli olmak güç ister , dayanıklılık ister. O zaman bunu bir
gösterelim. Şınav pozisyonu alll !
Hepimiz aynı anda şınav pozisyonu aldık.
- Sayıyorum , 50.
Dedi ve saymaya başladı.
- 1, 2, 3, 5, 7, 20 , 1, 5, 2, 1...
Anladım Alparslan komutan bize deli sayımı yapıyodu. O an Ankaralı atladı
- Ooo... Komutanım siz böyle sayarsanız biz ölene kadar bitiremeyiz.
- Öylemi Ankaralı geç o zaman sen arkadaşlarının yerine çek .
Ankaralı şınav pozisyonu aldı.
- Amaaa ben sayıcam bilirsin ne kadar iyi saydığımı.
Dedi ve muzipçe sırıtmaya başladı

50 ye geldiklerinde Ankaralının hıncı çıkmıştı daha yapamayacağı belliydi.
- Komutanım 50 yide ben yapıyım
Dedim ona daha fazla göz yumamazdım.
- Öylemi Asena geç bakalım.
Geçip şınav pozisyonu aldım. Ve iste deli sayımı başlamıştı.

Çok yorulmuştum daha fazla dayanamıyordum bırakacaktım ki Alparslanın yüzünü gördüm bana gıcıklık olsun diye yapıyordu muzipçe sırıtıyordu o an ona inat yapmaya karar verdim ve o beni bırakana kadar şınav çekmeye devam ettim .

- Kalk bakalım Asena dayanıklı çıktın aferin .
Alparslan komutana belli etmemeye
çalışsamda benim de ferim atmıştı.
- Saolun komutanım.
- Bidaha arkadaşlarının şınavlarını üstlenmezsin.
××××××××××××××××××××××××××××××××
Onca şınavdan sonra bir banyo yapıp
rahatlamıştım. Çay ocağına indim.
Çayımı alıp bir masaya geçerken diğer masada elinde trabzon sporun takım fotoğrafına bakan bir asker gördüm.
- Laz uşagi misun da ?
- Trabzonli misun ?
- Hayat bizi 61 kenara.
- Vayy uşağum neresunden ?
- Maçka sen neresundensun ?
-  Yukarı köy valla komitanum sizin
Trabzonli olduğunuzu bilseydum baştan yaninuza gelirdum.
- Her zaman uşağum her zaman.
- Bize her yer Trabzon.
- Bize her yer Trabzon.
Kahlahalarımla boğuşurken bir çift gözle karşılaştım . Bana sinirle bakan bir komutan Alparslan Komutan.

Ya ben anlamıyorum. Ben ona ne yaptım ?