Yeni kışla

12.7K 558 38
                                    

~ Asena ' ın ağzından ~

                    1 hafta sonra
Ohh be ! Sonunda kurtuluyorum burdan. Bu hastanede 2 hafta kaldım ama yetti yani. Bir insan gün geçtikçe
daha da mı sıkılır bir yerden ? Neyse Asena unutalım bunları şimdi önümüze bakalım. Off ! Abimde bir şey imzalıcak bir saattir gelmedi. Heh sonunda geldi .
- Hadi bakalım kuzu taburcun için hiçbir engel kalmadı artık.
- Hele şükür .
- Efendim?
- Yok birşey hadi gidelim.
Tam çıkacakken son kez odaya baktım.
- Elveda hastane kokusu , sıkılmak
Hoşgeldim barut kokusu , eğlence
- Hadi bakalım rivrivci ( geveze) hadi
- Off ! Tamam be .

Hastaneden çıkıp annemin yanına geldik . Ona bir taksi ayarlayıp havalimanına gönderecektik. Anneme kalsa buraya taşınmayı bile düşündü de zor ikna ettik. Taksi gelmişti.
- Hadi bakalım sultanım görüşürüz.
Abimde anneme sarıldı.
- Hadi bakalım sıpalar kendinize iyi bakın.
- Aslında benim bir şeyim yoktu kendime iyi de bakıyordum hep bu çirkin yüzünden geldin buralara kadar.
- 1. olarak ben çirkin deil ( abime öldüresiye bakışlar attım) 2. olarak anneciğim benim gibi en büyük hayali şehit olmak olan birine bu söylediğin garip değil mi ?
- Sen sus eşşek sıpası neymiş en büyük hayaliymiş . Ben o kara toprağa bir canımı daha veremem.
O sırada taksici korna çaldı. Abim bağırdı.
- Patlama be !
- Neyse yavrularım ben gidiyim hadi baybayy.
Sonra abim le arabaya gittik. O beni kışlaya bırakçaktı ordan da kendi karakola gitçekti.

Ve işte yeni kışla... Gerçekten diğerinden daha büyük ve ihtişamlıydı. Canım bayrağım, gökyüzünün kızıl süsü her zamanki yerindey di. Eğitim alanı da daha da büyüktü , sağ tarafta çardaklar bile vardı. O sırada can yanıma geldi.
- Hoşgeldiniz komutanım , geçmiş olsun.
- Sağol can , hoşbuldum.
- Alıyım komutanım.
Bavulumlarımı ona verip kışlaya geçtik.
- Can direk odama geçelim ben sonra kışlayı gezerim.
- Tamam komutanım.
Sol tarafı incelemeye dalmış bir şekilde yürürken bedenim büyük bir cüsseye çarptı. Kafamı yukarı kaldırınca iki çift kahverengi gözle karşılaştım . Bu kim miydi ? Tabii ki Alparslan komutan.
- Oo ! Asena hanım teşrif etmişler.
Ona hâla sinirliydim bu yüzden hiç cevap vermedim. Susmak bazen en iyi cevaptır.
- Hoşgeldin başbelası .
Nee! Bana.. Ba.bana başbelası ha ! Kimse baş belası diyemez ama karşımda komutan vardı.
- Hoşbulduk.
Bu hoşbuldukta en ufak samimiyet , içtenlik yoktu. İnsan bir özür diler onca şey yaptın ya. Hödük, odun. Kalas yontulmamış kalas hıh !

Sonra Canla beraber hızla içeriye girdik.

~ Alparslan ' ın ağzından ~
Odam da uyumuş kalmışım. Her tarafım ağrıyordu. Gözlerimi ovuşturarak kalktım. Yüzümü yıkadıktan sonra saaten baktım 5 'ti.
Daha içtimaya 1 saat vardı. Aklıma spor salonuna gitmek geldi. Eee ! Elimizdekini değerlendirelim değil mi?
Üstüme sportif bir şeyler geçirip aşağı indim. Spor salonunda Asena , ahmet , temel vardı. Asena dikkatimi çekti, kum torbasını yumrukluyordu. Kadın dediğin narin , çıtkırıldım, süslü birşey olur bu farklıydı. Asena onca şey yaşamıştı yine ayaktaydı, doğaldı
ve hiçte narin değil yani ayı gibi yumrukluyor torbayı. Yanına gittim.
- Yavaş onun da canı var.
Önce bana baktı sonra torbaya baktı. Göz devirip devam etti. Bana hâla kızgındı bunu fark edebiliyordum.
Sonra bende ağırlık kaldırmaya karar verdim ve kaldırmaya başladım. Görüyordum alttan altan bana bakıyordu. Sonra barfiks demirinin oraya gitti . Oha ! Barfiks mi çekicekti!
- Oha barfiks mi çekicen ?
Bana küçümseyen surat ifadesiyle bakarak eldivenlerini giydi.
- Dikkat et zordur.
Bunu üzerine güldü ve barfiks çekmeye başladı. Baya iyi çekiyordu.
Sonra yanıma geldi .
- Özür dilerim komutanım ama karşınız da karate birincisi duruyor.

~ Asena ' ın Ağzından ~
Son kapağımıda koyup odama çıktım.
Kısa bir duş uzun bir rahatlama...
Telefonum çaldı. Arayan Emir di. Buraya geldiğini en yakın arkadaşının düğünü olduğunu söyledi. Yarın buluşabilir miyiz diye sordu bende kabul ettim. Emir benim kuzenim, mimarlık okuyo son sınıf . Kendisini çok severim çok sevimli saygılı bir çocuk bende 3 yaş küçük . O sırada kapım tıklatıldı.
- Gir !
- Komutanum çay demledum gelunda sizde içun . İçinuz açilur.
- Tamam karadenuzli geleyrum.

Çay ocağına indim. Kendime bir çay aldım. Off ! Çok basıktı. Zaten 2 hafta boyunca hastanede kapalı odada kaldım daha da çekemem.

Kendimi dışarda ki banka attım. Çayımda yudumlayıp karşıdaki dağları seyretmeye başladım. O sırada biri yanıma oturdu. Alparslan.

- Beni affetmicek misin artık ?
Cevap vermedim.
- Ohoo ! Asena sende uzattın bak zaten ben çok pişmanım.
Hiddetle arkamı dönüp.
- Komutanım sizin açınızdan başkasının açısından bu basit bir şey olabilir ama benim açımdan  bu kadar basit değil siz benim hayallerimi benden koparmak isteniz benim hayallerimi... Ben hayallerim için burda her şeyi göze alırken siz benden bunları ayırmak istediniz. Ama değil bu kadar kolay degil canımı alın üniformamı almayın...

Sonra boş bardağımı da alıp içeri geçtim...

Vee yeni bölüm...
Bu bölüm biraz asenanın tripleriyle geçti ama heyecanlı bir bölüm geliyor...

Bir Bordo Bereli Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin