Asena'nın ağzından
Helikoptere binmiştik şimdi. Uzun bir yolculuk bizi bekliyordu. Heyecanlı değildim ama içimde ki korku beni öyle gösteriyordu. Bir an önce her şey planladığımız gibi olsa. Olucak ta Türk askeri istediği olmadan bir işin peşini bırakmaz bu böyle biline. Apo duy sesimi, hisset içimdeki öfkeyi kini şehit ettiğin kadar kan akıtmaya, ağlattığın ana, evlat, yar kadar canını acıtmaya geliyorum.
Hilal'in Ağzından
Bir adamın bağırışıyla gözlerimi aralamaya çalıştım. Garga sesi bile bu sesin yanında bülbül sesi gibi kalırdı. Seçebildiğim süliet kaba sakal kirli saç iğrenç dişler... Kafasını bana uzatmış sırıtıyor. Hemen kafamı geri çekip debelenmeye başladım. Apo şerefsizi bana bakıyordu. Üstüne bide takım elbise giymiş ,ulan takım elbise senin neyine haysiyetsiz insan müsfettesi.
-Savcıı , savcııı ! Nasıl rahatın yerinde mi ? Üzdü mü benimkiler seni ! Seni nasıl misafir edeceğimize karar veremedik valla. ( tekrardan iğrenç kahkaha) Neyse bu kadar boş söz yeter. İşimize bakalım.( odada dolanmaya başladı) Al bunlar senin.Yatağın üstünde 3,4 tane açık seçik abiye tarzı gece elbisesi vardı. Bunlar neydi Allahım nasıl bir oyunun içindeydim ben. Gözlerimi kırpmadan Apoya bakıyordum. Korkumu zerre belli etmemeliyim. Serefsiz ah bi kendin güvensen ahh beni bi bağlarımdan çözsen bak sana neler yapıyorum bu elbiseleri teker teker giydiririm sana. Bana dönerek,
- Tabi anlamadın sen ne olduğunu. Ben sana açıklayayım. Ben senin bağlarını çözücem sende bunları giyiceksin. Akşama misafirlerimiz var. ( iğrenç sırıtış) Şimdi ağzını açıyorum akıllı dur yakmıyım canını.Yavaşça geldi ve ağzımdaki bağı söktü. Sonunda ağzım açılmıştı dur sen dur çenemle beynini yiyicem senin hayvan herif.
- Napıyorsun lan sen ne diyorsun bana. Ne giymesinden bahsediyorsun. Bırak lan beni bırak dedim sana.
- ohooo Savcı hanım sende baştan böyle yapıcaksan külahları değişiriz valla.
- Değiş ya değiş, değişsene bak neler oluyor şerefsiz o******u çocuğu bırak beni dedim sana .
Hiddetle bana yaklaştı ve tokat attı. Dudağım patlamıştı galiba kan tadı geliyordu. Canım çok yanmıştı. Canım çok yanıyor dayanamıyorum kurtarsın artık biri Allahım nolur yardım et nolur.
- Bana bak Akşam Araplar gelicek diye daha fazla bir şey yapmadan beni delirtme senin buracıkta her yerini morartırım. Sana giy diyorsam giyiceksin. Yoksa ben zorla giydiririm hoş ( saçımın bir tutamıyla oynuyordu ki kafamı sertçe çektim) bu benim daha çok hoşuma gider ama.
- Şerefsiz pislik tamam tamam giyicem rahat bırak beni.
- Ha şöyle ya yola gel.
Ellerimi çözüp giyinmem için verdiği sürede odada illaki işime yarıycak bir şeyler bulurdum o nedenle kabul etmiştim giyinmeyi. Yavaşça ellerimi çözdü bacaklarım tutmuyordu sanki zar zor kalktım. Aslında belinde silah olmasa boynuna atlayıp gebertmiştim de işte sen silahına güven pislik.
- Şimdi seç birini üstüne hangisi uygunsa bir de topuklu ayakkabı mı ne ondan aldık bak hangi numara uygunsa banyoya gir giy . Acele et.
- Ne demek banyoya gir çık dışarı odada giyinirim ben.
- Sen beni aptal mı sandın lan. Burda arkamdan iş çevirmeyi planladığını anlamıyorum mu sanıyorsun. Gir şu banyoya adamın canını sıkma seni bekliyorum istersen banyoda yapabilirsin ama acele et.
Neyse en azından banyoda bir şeyler bulurdum belki. Elime gelen en kapalı kıyafeti aldım gerçi bu bile açıktı bu pisliklerin yanında bunu giymek istemiyordum. Altınada bir siyah topuklu banyoya geçtim. Gördüğüm görüntü beni şok etmişti. Resmen bomboş bir banyo içerdeki tüm eşyaları götürmüşlerdi duş başlığını bile sökmüşlerdi kullanabileceğim hiçbir şey yoktu sinirden ağlıycaktım. Şimdi hızlıca çıksam silah vardı anlaşıldı bu elbiseyi giymekten başka şansım yok galiba.Asena'nın Ağzından
İndiğimizde hava yeni kararmıştı. Buluşmanın yapılacağı otelin yakınında bir otelin çatısına inmiştik. Helikopter bizi bırakıp gitti. Haber bekliyorduk. Hava hafif esiyordu üşütücek şekilde değildi ama yalnız titretiyordu. Bizimle gelen mitten kızın ismi Sedaydı. Fazla sohbet etmemiştik. Aslında iyi kızdı ama yol boyunca uyumadığı zamanlar Alparslanı süzmesi hiç hoşuma gitmemişti. Ben de biraz uyumuştum ama Alparslan gözünü kırpmadan beklemişti yol boyunca. Ah Alparslan Ah şu aklında oynaşıp duran tilkileri bir yakalayabilsem kuyruklarından. O sırada Alparslanın telefonu çaldı. Cezaevinde Haşmen'in başında bekleyen asker arıyordu. Bizim de duymamız için hopörlöre alıp telefonu açtık pür dikkat onu dinliyorduk.
- Komutanım.
- Söyle Cafer.
- Komutanım Haşmen konuştu tüm bildiklerini anlattı mı emin değiliz ama iddasına göre bildiği her şeyi söyledi. Aponun tezgahını çökertmemiz için gerekli bilgiler elimizde siz ordaki operasyonu hallederken biz burdan diğer operasyonu yöneteceğiz. Verdiği bilgilere göre Suriye sınırında önemli mühimmat olan kampları var. Bu akşamki hedefimiz onlar.
- Tamamdır aslanım yolunuz açık kılıcınız keskin olsun.
- Emredersiniz komutanım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Bordo Bereli Hikayesi
Action-Adı ne ? dedi Alparslan komutan -Asena o an sessizlik oldu.kız mıydı ? ... -ben buraya ölmeye geldim ve beni yolumdan kimse vazgeçiremez...