Peki Bu Ayı

12.6K 534 99
                                    

Medya = Çağlar Ertuğrul ( Dağ filmlerinden) Alparslan olarak seçtiğim ünlü oyuncu.
~Asena'ın ağzından ~
Kendimi boşlukta gibi hissediyordum.
Sanki hiçbir organım çalışmıyordu. Duyduklarım gerçek miydi ? Yoksa bir rüyada mıydımda uyanamıyordum ?
Onu bunu bilmem ama şu an çok pis ağlıyordum... Bana böyle bir kişiliği kimse yakıştıramazdı... Hak etmiyordum... Ve işte ağzıma gelen çıkıyordu
- Sen bana bunları söylemessin kimse söyleyemez... Ben ki böyle kızlardan nefret eden yeri geldimi ağzıma geleni sıralayan , hayatımda asla yer aldırmayan kişiyim. Senin sevgilin dediğin kişiler , hastanedeki abim, dün gelen kuzenim di... Keşke bana sorsaydın hiç yargılamadan konuşuyorsun... Ama olmaz sen Alparslan komutansın... Ne dediysen o dur har hurt insanlara bağırarak hayat geçmez bazen insanları dinlemen gerekir. Bana karşı geldiğimden beri kötü olabilirsin fakat asla beni kişiliğimle namusumla yargılayamazsın. Heleki yargıladığın kişini daha önce hiç sevgilisi olmamışsa ve bunu kendine hayat felsefesi haline getiren biriyse.

Sonra kafamı hiddetle kaldırıp ona baktım hâla ağlıyordum ama azalmıştı. Alparslanın yüzüne baktım çok korkmuş ve şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.
- Ase..sena ben..ben özür...
- Hayır sakın benden özür dileme çünkü ben benden her özür dileyeni affetseydim kuzenimle 1 senedir küs olmaz ve hayatımda bir çok rest çektiğim insan olmazdı.

Sonra arkama bakmadan timin yanına koştum...

××××××××××××××××××××××××××××××××
~ Alparslan' ın ağzından ~
Ve işte hakanla çay ocağında oturruyorduk. Her şey çok hızlı gelişmişti kışlaya gelir gelmez ben hakanı zorla buraya getirmiştim. Yarım saattir burda oturuyorduk ve hakana her şeyi anlatmıştım. Hakan dikkatle bana bakıyordu sonunda sessizliği yine hakan bozdu.
- Oğlum sen salaksın!
- Evet.
- Oğlum sen gerizekalısın.
- Evet.
- Oğlum sen malsın.
- Oha! O kadarda değil .
- Tamam abi de yani bir kıza böyle bir şey söylenir mi ?
- Biliyorum , biliyorum.
- Oğlum bide bu kızın daha önce hiç sevgilisi olmamış valla bu devirde böyle kız zor bulunur.
- Abi biliyorum sen bunları tekrarlayıp iyice sinirimi bozma sen bu kızı ben nasıl affettiricem onu düşün.
- Valla benim bile engin bilgilerim burda duruyo Alparslan bilmiyorum.
- Off ! Hakan ben ne yapıcam. Bu kız beni nasıl affedicek.
- Bişi dicem sen niye bu kızı bu kadar önemsiyon ne güzel işte istemiyordun. Yoksaa..
- Saçmalama Hakan burdan sana bir uçarım görürsün.
Muzipçe bana gülüyordu. Yok ya !
Ben... Ben Asenayı sevicem öylemi ?.. Saçma... Bir anda aklıma geldi . Evet bu şekilde affettirebilirdim.
- Buldum lan buldum.
- Ne buldun Alparslan çıldırtma adamı.
- Abi bak ben bunun instagramını incelemiştim öncede  orda ne yapmam gerektiğini buldum.
- Nasıl ne yapcan ?
- Oyalama beni kapanmadan gitmem gerek.

××××××××××××××××××××××××××××××××
~ Asena ' ın ağzından ~
Kışlaya geldiğimizden beri yatakta kollarımı bacaklarımı açmış bir şekilde uzanıyordum. Bir tek duş almak için kalkmıştım bu yataktan okadar . Sabahtan beri yaşanan olayları düşünümüştüm. Bi ara uyumuşum sonra biraz kitap okudum çoğunlukla tavana baktım. Offf! O sırada kapı çaldı.
- Komutanım
- Söyle çaylak.
- Komutanım dışarıda size gelmiş bir kutu var.
- Ne , ne kutusu ben bir şey beklemiyordum ?
- Bilmiyorum komutanım.
- İyi , neyse odaya getir.
- Komutanım benim çok işim varda..
- Tamam tamam ben alırım.
Ayağa kalktım. Postalımı üstüne siyah atletimi giydim. Ve aşağıya indim.

Gerçekten büyük bir kutuydu . Açınca şok üstüne şok oldum kocaman , dev oyuncak ayı...

Ben , ben bunu küçüklüğümden beri çok istiyordum ama hiçbir zaman olmamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben , ben bunu küçüklüğümden beri çok istiyordum ama hiçbir zaman olmamıştı. Bunu bana kim aldı abim kuzenim ?
Hemen kutunun arkasında bank vardı ayıma sarılmış bir şekilde banka oturuyordum ki arka tarafta birini gördüm. Alparslan...

- Peki bu ayı , bu ayıyıda yanına alır mısın ?
Tam hayır anlamında kafamı sallıyordum ki elinde ki double frambuazlı çikolatalı pastayı gördüm.
- Bu.. Bu double fram...
- Evet frambuazlı, çikolatalı pasta.
Sonra kafamı çevirdim etrafa baktım ve
- Sadece pasta için...
Güldü.
- Tamam , tamam.

Pastayı hunharca yedikten sonra Alpasrlana baktım bana trene bakan inek gibi bakıyordu. Uyan anlamında elimi salladım ani bir şekilde uyandı.
- He.. Şey Asena bak ben çok üzgünüm ne olur beni affet.
Kafamı eğip aşağı bakıyordum ki Alparslan eliye burnumu sildi. Ben ona bakarken
- Burnun çikolata olmuş.
Sonra burnumu ben sildim.
- Şey bu pastayı yerken kendimden geçerimde.
- Farkettim.
Sonra ayağa kalktım ve ellerim ceplerimde ilerledim daha sonra ilerdeki dağlara bakmaya başladım . Alparslan yanıma geldi.
- Asena bak ne olur beni affet çok üzgünüm ve senin bana küs kalmana ben.
Yüzüne baktım.
- Benim sana küs kalmama sen ?
- Dayanamıyorum.
Sonra büyük bir nefes aldım.
- Tamam , tamam bilmiyordun sonuçta bende biraz abarttım. Seni affediyorum.
Ona baktım gözlerinin içi gülüyordu.

Sonra bana sıkıca sarıldı ben neye uğradımı şaşırmışken o bana dahada sıkı sarılıp beni etrafında döndürmeye başladı...

Bir Bordo Bereli Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin