-29-

447 17 8
                                    

Tyler

Her şey o kadar saçma geliyor ki... Benim için tek doğru olan şey Bella. Onu istemekten, onu düşünmekten, onunla hayal kurmaktan kendimi alamıyorum. Bana gülerek bakması, ellerini boynuma sarması, kafasını omzuma koyması onun için hiçbir şey ifade etmese de benim onun için atan kalbimi durdurmaya yetiyor. Duygularını içinde yaşayan bir tipim ve bunu senelerdir bastırmaya çalışsam da başarılı olduğum pek söylenemez çünkü o olmadan yapamıyorum. Çok denedim başka kızlarla buluştum, sohbet ettim, yemek yedim, öptüm ve hatta ileri gittim. Ama hiçbiri Bella'nın bana sarılması kadar bile iyi hissettirmedi. O Zayn denen adamdan nefret ediyorum. her şeyi bozdu, bütün düzenimi bozdu. Ben Bella'nın başkasına sarılma düşüncesini bile kaldıramazken o karşımda duygularımı hiçe saydı... Benim masum Bella'mın aklını karıştırdı ve onu yıkık halde bırakıp defolup gitti. Şu geçirdiğim bir ay hayatımın en güzel günleriydi ve Bella benim yanımda kendini garip bir şekilde iyi hissediyor gibi duruyordu. Bu beni olabilecek her şeyden daha çok mutlu ediyordu. Onu o kadar fazla seviyorum ki... Bugün kafede hiç yapmamam gereken bir şey yaptım. Artık kendime engel olamıyorum kahretsin! Onu öpebileceğimi düşündüm herkesin içinde. Böyle bir şeyi neden düşündüğümü bilmiyorum ama onun gözlerine bakınca zaten düşünmeyi unutuyorum. Her şeyi unutuyorum. Kim olduğumu, nerede olduğumu ne yaptığımı. Aslında bu kadar ileri gitmemiştim hiçbir zaman sadece o çocuk çıktığından beri Bella'yı daha fazla sahiplenip ondan korumaya çalışıyordum sanırım bilemiyorum ya da sana bana özel kalmasını sağlamaya çalışıyorum. Kafe de yaptığım yanlışın ardından soluğu yine onun yanında almak istiyordum. Dylan'ın da attığı mesajdan sonra hemen evlerine gitti ve beklemeye başladım. Sonunda kapıyı açıp koltuklara oturduğumuzda aslında ne diyeceğimi de çok bilmiyordum. Onunda ne konuşacağımdan çok emin olmadığını görünce sadece ona daha açık davranmam gerektiğini fark ettim ve açık olabildiğim kadar oldum. Saçını düzeltip yavaşça yanağına bir öpücük kondurdum ve ona yaklaştım. Bu bile kalbimi temposunu değiştirmişti. Sonunda yıllardır beklediğim andaydım. O ve ben. Sadece ikimiz. Aramızda kimse yok ve bize engel olacak kimse yok. Bu tarz şeyler için yeterince büyüyüz ve Tanrı'm ne saçmalıyorum ben! Beynim yine çalışmayı durdurdu sanırım. Kapalı gözlerini görünce kendime daha fazla engel olamadım. Onunla arkadaş kalamayacağım kesindi. Her türlü onu kaybedecektim neden denemekten vazgeçeyim ki? Doğru olmadığını söyleyen birkaç şey geveledi ağzında ama onu ikilemde bırakan tek doğru olmayan şey o çocuktu. Ve ben Bella'ya onu unutturmaya yemin ediyorum. gözlerimiz buluştuğunda bir an için kaldı ve ardından kendini daha rahat bıraktı. Tanrı'm o kadar güzel ki bense onun yanında zavallı gibi duruyorum. Eziliyorum güzelliği karşısında ve bundan kesinlikle rahatsız olmuyorum. Tekrar elimi yanağına götürdüm ve anlık gelen cesaretimle dudaklarımızı birleştirdim. Kalbimi ellerinin arasına almıştı sanki ve bana hiç acımadan sıkıyordu. Onu daha yakınımda istiyordum ama o benden çekiniyordu. Benden çekinmemesi gerekiyor ben onu asla üzmeyeceğim. Dudaklarını serbest bırakıp alnımı alnına yasladım ve senelerdir ağzımdan çıkmak her seferinde çıkmak için can atan o cümleyi kurdum. "Seni seviyorum." Gözlerini açmadı yan yana oturduğumuz koltukta hala aramızda mesafe vardı ve o bu mesafeden yararlanıyordu yoksa kendini bırakacaktı. İkinci bir hamle daha yapıp onu hızla kendime çektim ve kucağıma aldım. Yüzü hemen kızardı ve geri çekilmek istedi. Buna izin vermedim çünkü bir daha hiç bu kadar yakın olamayabilirdik. Önüne dökülen saçlarını ellerimle geriye itip yüzünün açılmasını sağladım. Benden kaçacak gibi duruyordu. Emin değildi hala. Haklıydı olamayabilirdi. Ama ben ondan emindim. Koltukta hafif kayınca dengesini kaybetti ve göğsüme düştü elleriyle kendini geriye itecekken ellerini tuttum ve onu kendime çektim. Böylelikle tekrar dudaklarımızı birleştirmemize hiçbir engel kalmamıştı. Onu tekrar öpmeye başladığımda ellerini bırakıp, ellerimi beline yerleştirdim. bunun üzerine kendini bana daha çok bastırdı ve ellerini saçlarımın arasına soktu. Tanrı'm! her an ölebilirim! Bunu gerçekten yaşadığımıza inanamıyorum. Biraz sonra öpüşüme karşılık vermeye başlamıştı. Bu beni daha çok heyecanlandırdı ve daha fazla kendime engel olamayacağımı fark ettiğimde dudaklarımızı ayırdım. Bella kapalı gözleriyle elleri hala saçlarımın arasında alnını alnıma yasladı. "Tyler yapma.." gülemeyecek kadar heyecanlıydım. Dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım hemen karşılık verdi. "Seni o kadar bekledim ki.." ellerini saçlarımda dolaştırmaya başladı nefesi hızlanırken. "Deme lütfen. Anlatma." Belindeki ellerimi kıpırdattım benden hafif uzaklaştığı sırada gözlerimi açtım. Göz göze geldiğimizle utançla kafasını omzumla boynum arasında bir yere soktu. Bu yaptığı beni huylandırdı ve ufak bir kahkaha attım. O ise boynuma sarılmıştı. Kafamı yana çevirip saçlarıyla alnının arasında bir yere öpücük bıraktım. Sonrasında bana sıkı tutunduğundan emin olup onu kucağımda odasına götürmek üzerine ayağa kalktım. Odasının kapısını ayağımla ittim ve yavaşça yatağına oturdum. Ben yatınca o da üstüme yattı. Ardından hareketlenip kolumun yanına düştü. Kolumu yüzünü daha rahat görebilmek için yastık gibi kullanarak kafasını yukarı kaldırmasını sağladım. Ona doğru dönüp yüzünü izlemeye başladım.

EnigmaticHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin