-7-

2.5K 117 2
                                    

Hikayelerimi okuyan herkese çok teşekkür ederimm beni çok mutlu ediyorsunuz. Çok duygulandım

Yürüyoruz. Nereye gittiğimizi bilmiyorum. Bir ara sokağın yanından geçerken çokta nazik olmayan bir hareketle beni sokağa yönlendirdi. Ve sonra kolumu bıraktı. Beni kafede kurtarmış sayılırdı aslında sayılmazdı da. Tabi benim açımdan anlatılan kişinin kendisi olduğunu biliyor muydu emin değilim. Bu kadar derin düşüneceğini sanmıyorum. Elinde tuttuğu sigara paketinden bir tane çıkartarak ağzına sıkıştırıp paketi cebine soktu. Yanımda mı içecekti şimdi de?

Yan yan ağzına sıkıştırdığı sigara baktım. Sigarayı yakmak için herhangi bir şey yapmadı ağzında bekletiyordu. Ona baktığımı fark edince o da aynı şekilde yan yan bana bakmaya başladı. Sigarayı ağzından çekip parmakları arasına sıkıştırdı.

"Ne bakıyorsun?"

Şuana kadar konuştuğumuz hiçbir diyalogda kabalığını yeni tanıştığı birine -ki burada bu ben oluyorum- karşı gizlemiyordu. Acaba tanıdığı insanlara da böyle miydi? Benimle böyle konuşmaya devam ederse ona cevap vermeyeceğim. Sigarasına tekrar bir bakış attıktan sonra kafamı önüme eğip yanında yavaş yavaş yürümeye devam ettim.

"Yakmayacağım."

Gülümsememi gizlemek için kafamı kaldırmadan başımı salladım. Neden yakmayacağını sormak istedim ama alacağım 'Sana ne?' cevabından korkuyorum. İstemsiz gülümsemem biraz daha genişlediğinde yüzümü saçlarımın arasına saklamaya çalıştım. Benim düşündüğümle onun düşündüğünün çok farklı olduğunun farkındaydım. Sadece benim gibi düşündüğünü hayal ederek mutlu olmak istiyorum.

"Sevmediğini biliyorum."

İçimden attığım kahkahalarla birlikte artık yüzümü acıtan bir gülümsemeyle başımı kaldırdım. Ona baktığımda umursamazca etrafa bakınıyordu. Dayanamayarak bir kahkaha attım. Kendime engel olamıyordum. Birisinin sizi düşünmesi fikri bile güzel gelirken bunu onun yapması beni daha mutlu etmişti. Belki de ilk defa böyle bir şey olduğu içindir.

Şaşkın şaşkın bana bakarken ne olduğunu merak etmiş gibi duruyordu. Neden güldüğümü bende bilmiyordum.

"Sen benim sevmediğimi nereden çıkarttın?"

"Yani.. Öyle gözüküyor."

Ona aksini kanıtlamak için bir sigara yakmak çok istedim ama maalesef doğruyu söylüyordu.

"Kokusundan hoşlanmıyorum."

Yavaşça kafasını salladı. Çokta umurunda değildi. Sigarayı parmakları arasında tutmaya devam etti. Nereye gittiğimiz hakkında hiçbir fikrim yoktu. Tyler pişman olduktan sonra eve gelecekti her zaman yaptığı gibi gönlümü almaya çalışacaktı. Ty geleceği için değil de eve gitmem gerekiyordu.

"Senin işin yok mu?"

"Var."

Konuşmayı devam ettirmek için hiçbir çaba sarf etmemesi sinirimi bozuyordu. Sanki ben onunla konuşmaya can atıyormuş gibi gözüküyordum. Tamam, belki birazcık ama bu onu merak ettiğim içindi.

"Neden gitmiyorsun?"

"Gidiyoruz."

Kafamı salladım ve yol boyunca konuşmamaya karar verdim. Onun çalıştığı yere bende mi gidecektim yani? Aynı yere gittiğimiz için gidiyoruz dedi belki de. Her söylediği sözden her yaptığı hareketten bir anlam çıkartmam saçma. O bunları düşünerek hareket etmiyor ama ben onun bir hareketini saatlerce düşünebiliyorum.

Adımlarını hızlandırdığında ona yetişmekte güçlük çekmeye başladım. Onun aksine ben, adımlarımı normal hızına düşürüp yürümeye devam ettim. Sonuçta beni yanında istemiyorsa zorla onun yanında duramazdım değil mi? Önüme çıkan ilk ara sokaktan dönecek ve biraz uzatma bir yol olsa da eve dolaşarak gidecektim. O nereye istiyorsa gidebilir.

EnigmaticHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin