-10-

2.2K 120 7
                                    

"Abla sen yanıyorsun!"

Kulağımı patlatacak kadar yüksek çıkan sesle birlikte gözlerimi hafifçe aralamaya çalıştım. Hava bir anda neden bu kadar sıcak oldu? Üstümdeki ince mont bana yazın kavurucu sıcağında kullanılan battaniye gibi gelmeye başladı. Ağır ve çok fazla sıcak.

Kafamı yaslamış olduğum ellerimden yukarıya yavaşça kaldırdım ve bana megafonla bağıran Belinda'ya baktım. Elinde megafon yoktu ama neredeyse varmış gibi bağırıyordu. Yağmur durmuş geriye yerlerdeki çukurlara birikintiler bırakmıştı. Üzerimde sadece kendi montum vardı. Yanımda kimse yoktu. Zayn nereye gitti?

"Sen iyi misin? Annem anahtarlarını evde unutmuş olduğunu söyledi bende koşarak geldim."

"N-ne?"

"Ne ne? Annem seni aramış açmamışsın telefonunu ama çocukların yanından çıkarken konuşmuşsunuz en son bende okuldan çıkıp anca gelebildim. Ve sanırım bir saat önce anneme mesaj atmışsın. 'Kapıda kaldım.' Diye."

Annem beni mi aramıştı? Telefonum kapalı benim şarjım bitmişti en son. Nasıl olur da anneme mesaj atmış olabilirdim? Yoksa gerçekten hava çok soğuktu ve benim beynimin belirli bir kısmı ellerimle beraber buz mu tutmuştu?

Cebimden yavaşça telefonu çıkarttığımda şarjının hala yüzde bir de beklediğini gördüm. Kapanmamıştı. Hemen mesajlara girdim çünkü en son hatırladığım kadarıyla kimseye mesaj atmamıştım. Zaynle konuşmuştuk ne konuştuğumuzu hatırlayamıyorum ama üzerindeki ceketi bana vermişti. Mesajların yüklenmesini beklerken bir anda ekran karardı ve telefonum kapandı. Bu zamanı mı bulmuştu yani kapanacak? Sinirle cebime geri gönderdim telefonu.

"Kalk hadi eve girelim ateşin çıkmış daha fazla ateşlenmeden bir şeyler yapalım da hasta olma."

Belinda'nın yardımıyla birlikte oturduğum yerden yavaşça doğruldum her tarafım tutulmuştu. Üzerimdeki elbiseler bile bana ayrı bir yük gibiydi. Ben ilk basamağı çıkmaya çalışırken o hızlı davranıp benim için kapıyı açmıştı. Odama gitmeye çalışırken bir yanda da düşünmeye çalıştım ama aklımda sadece siyah zemin üzerinde uçuşan küçük balonlar vardı. Hepsi tek bir yöne doğru uçuşuyor. Gözlerimi kapatınca geçeceğini düşündüğüm balonlar bu seferde kapalı olan gözlerimin arka planında yer aldılar.

Çok geçmeden odama girip montumu çıkarttım. Pamuklu pijamalarımı giyemeden kendimi yatağıma attım. Ve yatağım beni o büyülü dünyaya kısa sürede çekmeyi başardı.

-_-

Sadece mesaj atacağım bunda utanılacak bir şey yok, hem konuşmuş bile sayılırız.

Yaklaşık yarım saatten beri Zayn'in sosyal ağ hesaplarından bir tanesini bulmuş ona akşam yanımda olup olmadığını mesaj atmak için cesaret toplamaya çalışıyorum. Elim son defa mesaj yazmak için gittiğinde alacağım tepki en fazla cevap vermemesi yolda gördüğünde yüzünü çevirmesi Jim ile konuşmaması olur, en iyi sonuç ise ters bir şekilde cevap vermemesi.

Terden ıslanmış ellerimi pijamalarıma sildikten sonra parmaklarımı son kez klavyenin üzerindeki tuşlara götürdüm.

'Selam.' Ve çoktan gitmiş olan mesaja baktım. Selam mı? Neden konuşmaya can atıyormuş gibi selam yazdım sadece ne istediğimi söyleyip çıksam olmaz mıydı? Şimdi onunla konuşmak istediğimi düşünecek ne kadar aptalım! Tamam belki biraz konuşmak istiyor olabilirim ama bu şuanda ona sapıklık yaptığım gerçeğini değiştirmez.

'Selam.' Gelen bildirimle yerimden sıçradım. Tamam tamam çok iyi çok çok iyi. Hiç değilse olumlu sonuç aldım. Şimdi sanki onu saatlerce bulmaya çalışmamış gibi rahat davranıp soracağımı sorup bir daha mesaj atmayacağım.

EnigmaticHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin