-12-

2.2K 103 10
                                    

..

Ve sonra huzur geri geldi.

"Bu kadar emin olamazsın," dedi, sesinde endişeden eser kalmamıştı.

Bir kaşımı kaldırdım ve dudaklarımın aynı tarafıyla güldüm.

"Var mısın iddiasına?"

Derin bir iç çekip en değerli bebeklerimin başını çeken kitabımı tekrar yerine koydum. Defalarca bitirmeme rağmen hala ilk günün heyecanıyla alıp bitirmişim gibi hissediyorum.

Elim küçük kitaplığımdaki diğer kitaplara gideceği sırada telefonuma gelen mesaj sesi bütün dikkatimi dağıttı. Yavaş adımlarla dağınık yatağımın içinden bulduğum telefonu elime alıp mesaj simgesini çekip görüntünün gelmesini bekledim.

Ty.

'Hazırlan birkaç saat sonra bir şeyler yapalım.'

Hasta olduğum haberi ona kadar gitmemişti sanırım. Henüz.

Ellerimi ekranda kaydırıp hasta olduğuma dair bir şeyler yazmaya başladım.

'Hey hey! Sen iyi misin? Yanına geleyim hastaneye gidelim? Olur, mu?' arka arkaya gelen mesajlara gözlerimi devirip cevap yazacağım sırada telefonum çalmaya başladı. Melodisi kulağımı tırmaladığı için sessize alıp bir süre bekledikten sonra meşgule attım. Konuşacak halde değilim sadece bütün gün yatıp dinlenmek istiyorum.

'İyiyim. Dünden bu yana daha iyi oldum. Dışarı çıkmayı hiç düşünmüyorum. Başım çatlıyor kemiklerim ağrıyor, daha sonra bir şeyler yaparız.'

Cevap vermesini beklemeden telefonu yatağa fırlattım. Kütüphaneme biraz daha bakındıktan sonra benim için en uygun yerin sıcak yatağım olduğuna karar verip rastgele fırlattığım telefonumu bulup yatağa geri geçtim. Yorganımı omzuma kadar örttükten sonra Wattpad'e girip birkaç hikâyeye baktım. Telefonum elimden yavaş yavaş kaymaya başladığı sırada ne olduğunu bile anlayamadan kendimi en güvenli yere, uykunun kollarına bıraktım.

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama telefonumdan gelen bildirim sesleri uykumu bölmeye yetti. Hangi akılla bakılmayan bildirimlerin bakılana kadar tekrar ötmesini ayarladım bilmiyorum tek bildiğim telefonumu duvara fırlatırsam babamların bana yeni bir telefonu asla almayacakları.

Uykulu gözlerimi aralayıp telefonumu tek elimle aramaya başladım. Yorganı havalandırdığımda telefonun yatakta olmadığını gördüğüm an kan hücrelerim beynime doluşmaya başladılar. Ya ekranı patladıysa? Ya içinde o kadar resim varken bozulursa kırılırsa? Bana asla telefon almazlar. Başucu hizamda telefonumu görmemle endişem biraz yatışmış olsa da ekran kısmının yere bakıyor olması beni biraz endişelendirdi. Telefonumu yavaşça kaldırdığımda tek bir çizik bile olmayan ekranına bakıp zaferle gülümsedim. Kilit tuşuna basacağım sırada ekran aydınlanırken yeni bir bildirimi de beraberinde getirdi.

'Mabel.'

Kızım iyi ki uyanınca haber ver dedik. İnsanların vücudunun dörtte üçü su, seninkinin dörtte dördü uyku! Yeter uyan artık!

Ne kadar sevgi dolu bir mesaj! Çok şanslıyım böyle arkadaşlarım olduğu için çok!

Dylan'dan gelen mesaja da baktıktan sonra mesaj bildirimlerinden farklı bir bildirim görünce gözlerim istemsiz olarak kısıldı. Değişik bir isimden arkadaşlık isteği ve sonrasında gelen mesaj. Bildirimin üstüne tıkladığımda açılan sayfaya bakıp kimin istek gönderdiğine tıkladığımda birden çok gelen istekleri o sırada fark ettim. Diğerlerinden daha tanıdık olan ismi gördüğümde kısa süreli bir kalp krizi geçirdim.

EnigmaticHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin