Enigmatic

-8-

İnanamıyorum hikaye 1K olmuş bu benim için büyük bir sevinç! Okuyan herkese çok çok teşekkür ederimm!!!

Havanın yeterince soğuk olduğunu birbirine çarpan dişlerimden anladım ve hemen içeriye girdim. Biraz ısınmak adına üzerimdeki hırkaya daha sıkı sarıldım. Sanırım bunun pek bir yardımı olmayacaktı.

"Hırkayı daha fazla çekiştirmen ne yazık ki seni ısıtma miktarını değiştirmiyor kedicik!"

"Farkındayım ama kıpırdayacak kadar sıcak hissetmiyorum!"

"Beni çok yoruyorsun.." bolca sitem barındıran sesiyle birlikte kendini oturduğu koltuktan kaldırmayı başardı. Paytak adımlarını koridora oradan da odasına taşıdı.

"Gelirken dolaptan soğuk bir şeyler getirirsen seni daha çok seveceğim!"

"Beni hep sevdiğin gibi sev! Daha çoğuna ihtiyacım yok!"

"Gerizekalı."

Mabel ve Dylan'ın tipik tartışmaları ne kadar hoşuma gitse de sonunda abartılan laflar yüzünden çıkan küçük kavgaları beni her zaman ortada bırakıyordu ve bu hiç hoş değil. Gerçekten.

'Bella sence hangimiz haklıyız?'

'Önce ben sordum!"

"Hayır ben!'

'Söylediklerimi tekrarlama!'

'Nasıl Mabel haklı! Kız olduğu için onu seçiyorsun haksızlık bu!'

'Nasıl Dylan haklı! Seni hep güldürdüğü için onu seçiyorsun!'

Ve her kavgada daha değişikleri ortaya çıkan birçok saçma nedenleri var.

Ama bugün onların saçma kavgalarını kaldıramayacak kadar yorgun hissediyorum kendimi. Tyler bana sarıldıktan sonra beni orada bırakıp gitmesi gerektiğini söyledi. Ben ne yapacağımı şaşırmış bir şekilde yolun ortasında kaldıktan sonra cebimden telefonumu çıkartıp Mabel'i aramıştım. Mabel neşem yerine gelsin diye Dylan'ı aramıştı. Ve şimdi sonuç olarak Dylan'dayız.

"Patlamış mısırlar hazır kızlar! Dylan yere dökmesin lütfen film izlerken kendini kaybediyor bildiğiniz gibi." Angelina'nın söylediklerine gülerken elinde tuttuğu patlamış mısır kaplarına uzandım.

"Anne bizimle film mi izleyeceksin!" Dylan'ın yerinde duramaz hali benim gülmeme sebep olurken Angelina çoğu zaman bundan rahatsız olduğunu dile getiriyordu.

"Senin saçma filmlerini izleyecek vaktim yok benim önemli işlerim var." Saçma dediği filmler üzerine bize dönüp tatlı bir gülümsemeyle "Üzerinize alınmayın kızlar." Dediğinde tebessüm ettim. Dylan ile annesi atışarak salondan çıkmaya başladıklarında Mabel benim yakınıma doğru gelmeye başladı. Bu kızın merakı beni öldürecek bir gün!

"Eee Tyler ne dedi?"

"Mabel kaç defa anlatacağım üzgün olduğunu söyledi. Sarıldı birkaç defa sonra hemen yanımdan ayrıldı."

"Hadi ya! Acaba ne işi var diyeceğim ama her zamanki boş işlerinden biri olduğu kesin."

Ona kafamı sallarken aklımda hala bir sürü soru vardı.

"Bugün çocuk seni korurken çok yakışıklı gözüküyordu! Tanrım Bells! Çok yakışıyorsunuz! Seni kolundan tutup götürdüğü yerde o kadar şekerdiniz ki görmen gerekiyordu!" Mabel neşe ile ellerini çırparken bir yandan anlatmaya devam ediyordu. Sahi dışarıdan nasıl gözüküyorduk acaba?

"Gerçekten mi?"

"Evet gerçekten! O, o kadar korumacıydı ki seni kolundan tutup çekti götürdü! İnanamıyorum! Tyler'ı birkaç masa devirdikten sonra anca sakinleştirebildik! İnanabiliyor musun?" Bilmediğim ne kadar çok şey vardı öyle benim.