-11-

2.6K 115 11
                                    

Zayn

Elimdeki küçük yiyecek paketini sehpaya bıraktıktan sonra yavaşça yerimde doğrulup bomboş ve karanlık olan eve baktım. Her zamanki tek ses benim hareketlerimdi. Yapayalnız, tek başıma, sessiz ve ıssız. Arada bir uğrayan birkaç arkadaşım dışında burada kimsem yok, ailemden uzak yaşamak her zaman hayalim olmuştu ama bu kadar yalnız olacağımı hiç düşünmemiştim. Bazı zamanlar birkaç haftalığına onlar görmeye yanlarına gitsem de eve döndükten sonra onların varlığını çok özlüyorum. Gelen mesaj sesi evde kısa süreli yankı yaptı. Çocuklara bugün pek iyi olmadığımı mesaj attıktan sonra telefonu geri koydum. Bugün tek istediğim biraz yalnızlığımla baş başa kalmak.

Yavaş adımlarla odama geçtim. Sonunda bir ışığı açıp etrafı aydınlatmasına izin verirken buna alışamayan gözlerimi reflekse birlikte biraz kıstım. Bir yandan ağzımdaki son lokmalarımı çiğnerken diğer yandan gerinip saatlerdir aynı şekilde oturan bedenimi esnetmeye başladım. İnce tshirtümü değiştirmeden deri ceketimi giydim. Birkaç şey almak için markete gidip geleceğim için üşüsem bile bu beni kendime getirmekten başka bir şey yapmaz. Evden çıkarken sigara yakıp yakmamak arasında kaldım. Hemen gidip geleceksem pek bir problem olmazdı evde de içebilirdim.

Hızlı adımlarla markete gidip daha yavaş yürüyerek evin yoluna girdim. Sokakta birkaç kişi gördüğümde duraksadım. İki çocuk bir kıza doğru yürüdüğünde kızın yüzünde buradan bile fark edilecek bir endişe vardı. Hemen sonrasında çocuklardan bir tanesi kıza sıkıca sarıldığında oraya doğru hareket etmeye başladım. Nedensiz bir şekilde ayaklarım beni oraya yönlendirmişti. Kızın ağzından tiz bir sevinç çığlığı duyunca yerimde durdum. Tanıyordu demek ki.

Yönümü değiştirip eve geri döndüm. Bana ne oluyorsa artık insanlar birbirlerine sürpriz yapabilirler. Herkes benim gibi yalnız değil sonuçta.

Salona geçip paketinden çıkarttığım sigarayı yaktım ve televizyonu açtım. Yaklaşık yarım saat sonra çalan kapıyla gözlerimi izlemediğim televizyondan ayırıp kapıya yöneldim.

"Heeyy! Hadi hala hazır değilsin!"

"Daha erken gelirsiniz diye beklemiştim açıkcası." Cebimden telefonu çıkartıp attığım mesajın saatine baktıktan sonra konuşmaya devam ettim. "Yaklaşık kırk beş dakika önce mesaj atmışım."

"Evet, biraz gecikmeli oldu ama aslında buradaydık arkadaşımızı gördük konuşmaya dalmışız, hadi çıkalım." Nereden geldiğini anlamadığım bir şekilde içimden arkadaşlarının o gün kafede gördüğüm kız olmasını diledim sokaktaki çocukların Jose ve Stef olduğunu düşünürsek kız çok fazla yüzünü görmediğim kafedeki kıza benzeyebilirdi ve sanırım benziyordu. Aslında daha önce pek çok kez karşılaştık hatta bir keresinde bana çarptığı için özür bile diledi ama kafasını hiç kaldırmadan utancını belli edercesine hızlı adımlarla yanımdan geçip gitti. Buralarda bir yerlerde yaşıyor olmalı.

"Hm arkadaşınızı da çağırsaydınız." Gerçekten cinsiyet öğrenmek için harika bir soru öyle değil mi?

"Gelmezdi ki o hem seni de tanımıyor."

"Ben onu tanıyor muyum?" Tanrım! Ne kadar çok soru soruyorum.

"Dostum sadece arkadaşımızlaydık tanıyıp tanımadığını bilmiyoruz." Bu sefer Stefan konuşmaya dahil olunca beklentili gözlerimi ona çevirdim.

"Arkadaşınızı merak ettim belki bizimle takılıp bir şeyler yapmak ister kız arkadaşı yoksa ona bu gece için güzel bir şeyler ayarlardık." Neler diyorum ben böyle?

Çocuklarda şaşırmış olacak ki bir süre ifadesiz kaldıktan sonra Joseph'in kahkahası evde yankılandı. "Dostum! Eğer ille bir şeyler yapmak istiyorsan ona bir erkek bul! Bella kız!"

EnigmaticHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin