4. Bölüm|Birde Sevmiyorum Diyorsun|

738 34 5
                                    

İyi okumalar ‹•.•›

•~~~~~~~~~~•

YANKI DENİZ SOYKIRAN

Başımın dürtülmesiyle homurdandım. Yan dönüp uyumaya devam ettim. "Kalksana göt, dersin yok mu senin?" uykum açılınca doğruldum ve esnedim. "Bağırsaklarını gördüm amına koyayım. Öküz gibi esniyorsun." göz devirdim. O sırada tekrar esnedim. "Uzay, senin o kırmızı saçlarını yonarım. Şeytan tiplemeli orangutan çükü." bana sen nerenin yaratığısın der gibi baktı.

"Dualarımız seni kurtarmak için. Şimdi kalk ve şurada olan kapıdan içeri gir. Çişini yap ve çık. Çünkü vaktimiz yok." deyip bir elini omzuma koydu, diğer eliyle de tuvalet kapısını gösterdi. Kolunu omzumdan ittim.

"Siktir git Uzay. Dün için hâlâ deli oluyorum ve uyuzluk yapma." deyip tuvaleye girdim. Çişimi yapıp dişlerimi fırçaladım ve çıktım. Hızla üzerimi değiştirdim. Aklıma gelenle sinirle Uzay'a baktım. "Ulan gerizekalı benim dersim öğleden sonra. Ben niye kalkıp giyindim?" büyük bir kahkaha attı.

"Benim de aynı saatte. Gel masalı kantine inelim. Açım ben." dediğinde aklıma Alçin geldi. Hazar'ın ne yaptığını tam söylemediği için bilmiyordum olayı. Aklıma geldikçe sinirlenirken başka şeyler düşünmeye çalıştım. "Hadisene gı. Gidelim artık." başımı salladım ve odadan çıkıp kapıyı kapattım. Kantine indiğimizde hemen sıraya girdim. Araya kaynarken istediklerimi ve Uzay'ın yediği şeyleri alıp masaya çöktüm.

Tostumdan bir ısırık aldım. Çiğneyip yuttum ve konuştum. "Senin yüzünden Alçin'le konuşamadım." tostunu tepsiye koydu. "Bak bende abiyim, değil mi?" göz devirdim. Yine aynı şeyleri söyleyecekti.

"Evet biliyorum. Onu seviyor gibi davranıyorum, kardeşten fazla olacağını düşünüyorum, o da beni seviyor. Benimle uyuyor diye hemde. Sevmemde sıkıntı yok çünkü kan bağımız yok. Onu sevmiyorum. Önce bunu kafana sok. Abisiyim ve o benim tek kardeşim. Alçin'e yakın olmam normal değil mi sence?"

Derin bir nefes verdi. "Onu biraz serbest bırak o zaman. Her gittiği yere gitme. Arkadaşları yok mu, onlarla takılsın biraz. Seni çağırırsa da meşgul olduğunu falan söyle." nefesimi seslice dışarı verdim. Telefonum çaldı.

"Bak, arıyor değil mi? Açma." istemeye istemeye sessize aldım. Çalmaya devam ederken ekranı masaya gelecek şekilde koydum. "Neden açmadığımı söylesene." ağzını şapırdattı. "Kızı boğma. Uyanamadım dersin ve geçersin. Eve gittiğin zaman da onunla uyuma." göz devirdim.

Tekrar çaldı. "Açma dedim, bırak çalsın." bir kaç dakika boyunca aynı konuda tartışmıştık ve telefonum susmamıştı. Bu sefer mesaj gelmeye başladı.

Gönderen: Kardeş Yavru: Baksana şu lanet telefona!
Ne diye aldılar onu sana, süs diye mi?!
Yahu baksana!
Uyanık olduğunu biliyorum. Muhtemelen de kahvaltı yapıyorsun. Yemiş bile olabilirsin.
Öküz! Huu?
Hani arayacaktın? Dakikalardır seni bekliyorum?
Yankı, sana sesimle çarparım. Sonra tekrar tekrar çarparım!
Şu kodumun telefonunu açsana!
Deniz?
Açmayacak mısın?
Korkmalı mıyım?
Tamam, görürsen ararsın.
Sonra,
Görüşürüz. Umarım ki.

YERALTI'NIN MAZOŞİST'İ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin