30. Bölüm Part2 |Lanet Gece|

248 13 4
                                    

İyi okumalar ‹•.•›
hilalmelike01 kusura bakma adaşcım ithaf atamadım ama bu bölüm sana :)
•~~~~~~~~~~~•

YANKI DENİZ SOYKIRAN

İki sene içerisinde hayatım çok zordu. Bembeyaz dört duvar arasında kalmak, benim için gördüğüm işkenceden beterdi. Kafamdaki sesler artık çok nadir beni buluyordu. Onlarla bir anlaşma yapmıştık.

Annemden babamdan çok, Alçin'i özlemiştim. Bu yüzden oradan çıkar çıkmaz onun evinde olmamın sebebi buydu. Ama gördüğüm kadarıyla burada da çok şey değişmişti. Alçin şuan Hazar'la konuşmuyordu. Hatta tanımıyor gibiydi. Alçin iki sene önce Hazar'la beraber trafik kazası geçirdiği için hafızasının bir kısmı silinmişti. Bana anlatılana göre de Alçin ailesinden sadece Renan'ı ve beni hatırlıyordu. Buradakiler ve Hande dışında herkesi unutmuştu sanırım. Tam emin değildim.

Trafik kazasının başlıca sebebi motora arkadan bir arabanın çarpmış olmasıydı. Hazar'ın anlattığı kadar o sıra Alçin'le kavga ediyordu ve bunun sebebiyle hızlı gidiyordu. Böylece dengesini sağlayamayıp şarampolden yuvarlanmışlardı. Hazar'ı da gelirken son anda elimden almışlardı.

"Alçin," dedi Ulun. "Hazar'ı tanımadığına emin misin?" gözlerini tavana dikti ve düşündü. Dudaklarını da büzmüştü aynı zamanda.

"Kafede seni görmüş olabilir miyim?" dedi duvara yumruk atan çocuğa.
"Evet, evet. Görmüş olabilirsin." dedi sinirle Hazar.

"Allah allah! Ne kızıyorsun be? Tanımak mı zorundayım sanki?! Egoiste bak." göz devirdi Alçin.

Hazar bir bana bir de Kutlay'a baktı. "Bu kız benim tişörtlerimi çalarken siz yanındaydınız! Yardım edin bana, ölür giderim."

Alçin kaşlarını çattı. "Ben ve tişört çalmak? Kaç sene öncesinden bahsediyoruz?"

Hazar ellerini saçlarından geçirdi ve öyle durdu. "Hatırlıyor musun?" diye sesini yükseltti. "Evet?" dedi sorarcasına kardeşim.

"Ama kimin tişörtleri?" Hazar kendini gösterdi.

"Benim!"

ALÇİN SOYKIRAN

Neden bahsediyordu bu çocuk? Ben Emre'nin tişörtlerini çalmıyor muydum?

"Ha?"

"Hay ebesini kaşıkladığımın hafızasını sevdiğimin kızı."

Çocukla bakıştım bir süre. Ben bunu cidden bir yerlerden hatırlıyordum.
"Sen üniversiteden arkadaşım falan mıydın?"

Hazar olduğu yerde ileri geri yürüyüp duruyordu. "Arkadaşım diyor şimdi de. Tövbe estağfurullah. Sevgilindim kızım sevgilin! Ne arkadaşı?"

Gözlerim kocaman açıldı. "Yirmi beş senelik hayatımda sevgilim olmuş ve benim haberim yok mu? Oha!"

Herkes bu tepkime güldü. Oğuz konuştu. "Hazar, o seni hatırlarsa ne olacak biliyorsun değil mi?"

Hazar gözlerini kapatıp iç çekti. "Biliyorum. Beni hatırlasın da yüzüme bakmasın."

Hazar gözlerini açtı tekrar. "Video, Alçin! Aman, yıllar öncesi, sen ben."

Hazar duvardan uzaklaşıp önüme çöktü. "Sen Kafes'e kaç yaşında başladın?"

"On altı?" dedim soru sorar gibi.

"Senin dokuzuncu maçın kiminleydi?"

Aklıma isim yada bir sima gelmiyordu. "Aklıma gelen tek şey kahverengi saçları ve ela gözleri olan biri."

YERALTI'NIN MAZOŞİST'İ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin