İyi okumalar ‹•.•›
•~~~~~~~~~~•
ALÇİN SOYKIRAN
"Kalk kız, bücürük." homurdandım ve kolumu deşen eli çektim. "Git başımdan." tekrar kolumu deşmeye çalışınca dikeldim. "Ne? Kalktım oldu mu?" gözlerim hâlâ kapalıydı. Gözlerimi açmaya çalıştım. Baktım açılmıyor, bende elimle göz kapaklarımı kaldırdım.
"Canım abim benim. Alarm gibisin yemin ederim. Kolumu matkap gibi deşmeye çalışmasaydın daha iyi olacaktı." deyip yataktan kalktım. Dolabımdan rastgele kıyafet aldım ve banyoya girdim. Dakikalar içinde duşumu alıp çıkmıştım. Tişörtümü de hızla başımdan geçirdim. Saçlarımı da kurutmaya başlamıştım.
Telefonumu şarjdan çektim. Saat sekize geliyordu. Şimdi çıksam ancak yetişirdim. "Annemler neden kalkmıyor ki? Aç aç çalışmaya gidiyorum. Hem sen niye gidiyorsun ki?" diye homurdandım abime.
"Senin umursamadığın okulu ben umursuyorum ve gidiyorum. Tabii bir kaç saat sonra." göz devirdim. "Harika, ben çalışırken gidiyorsun. Aman ne güzel." güldü. "Kafeye gelirim bücür. Bana atar yapma. Şimdi de kafeye gidiyorsun çünkü geç kalacaksın. Uç hadi."
Gidip beline sarıldım. "Tişörtün yok mu senin, Kıtlıktan çıkamadın mı? Buz gibi olmuşsun." Güldü. "Yok, çıkamadım, öyle olmuş." diye hepsine cevap verince göz devirdim. "Git hadi be, böyle sarılınca üzüldüm şimdi." Geri çekildim.
"Anneme vicdan yap kalkınca, kızın aç aç gitti kafeye, yolda öldü mü kaldı mı hiç takmıyorsun falan de." deyip yanağını öptüm ve hızla aşağı indim. Ayakkabılarımı giyip çıktım. Peşimde polis var gibi koşturmaya başladım. Hâl böyle olunca dakikalar içinde gelmiştim.
Nefes nefese kafenin kapısını açtım. Kasanın arkasına giderken nefes almak için mücadele veriyordum kendi içimde. "Yataktan kaçar gibi, bu ne hâl kız?" cümlenin çıktığı kişiye, Erkin'e döndüm. Dik dik baktığımı görünce güldü. "Alt tarafı beş gün kızım. Gece mal gibi oturacağına kadar git uyu da böyle olma." göz devirdim. Kafesi bilmiyorsun tabi sen. Oturmuyorum, dövüşüyorum.
"Aman be! Geldim işte. Sen sevgiline bak, daha o gelmemiş. Zeynep var, Selen var." göz devirdi. "Saydıklarının üçü de saat onda geliyor. İş başı zamanı hani?" dedi sorarcasına.
"Bizde karga sıçmadan kafede nefes alıyoruz. Kabul et. Senin gibi biri için daha gece." sırıtıp başını salladı. "Üst kat senin bebeğim. Bence çok konuşma." kötü kötü ona baktım. "Hayır ya! Her hafta başı Selen alıyor. Ben Çarşamba günü alıyorum." duvarda asılı olan kağıdı gösterdi.
Kağıda göz gezdirdim. "Hassiktir. Patron napıyon sen ya?" büyük bi kahkaha koptu. "Seni Pazartesi günleri üst kata verdim işte. Kötü mü oldu?" patronun sesini duyunca yavaşça arkamı döndüm. "Ama olmadı ki bu! Erkin niye sabit Cuma alıyor?" gülerken cevap verdi.
"O erkek Alçin. Ayrıca onun gibi bir üşengeç üst kata bakar mı?" sinirle Erkin'e baktım. "Hocam Zeynep çok çalışkan, üşenmez o hiç. O geçsin. Lütfen." diyerek masum masum baktım. "Seni bu bakışların için bile kovabilirim." hemen konuştum. "Allah korusun. Yazdıysa bozsun hocam. Başka alan yer yok." dediğimde Erkin ve patron büyük bir kahkaha attı.
"Tamam, Zeynep alır o zaman. Hadi, iyi bakın buraya." dedi ve gitti. "Bu adamı seviyorum ya. Halden anlıyor falan. Nasıl da Zeynep'e attı Pazartesi'yi. Şuan anan za diye bağırasım geldi." dediğimde kıkırdadı. Bende yeni gelen müşterilere bakmaya gittim.
(◣_◢)
İşler yoğunlaşınca aldığım siparişleri Erkin'e bağırıp söylüyordum. Zeynep ve Hande gelmişti. Selen biraz daha geç gelmişti. Siparişi yazdım. "3 bira hazırla Erkin, bir tanesi bardakta olsun. Buz koy." diye seslenip diğer masaya geçtim. Siparişlerinin alındığını söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YERALTI'NIN MAZOŞİST'İ
Teen FictionYAYINLANMA ARALIĞI BELLİ DEĞİL •~~~~~~~~• "Sadist ve mazoşist kız Alçin. Öfkesini insanlardan çıkartan Alçin. Hep sinirli olan Alçin." ~~~ Elimi kalbine getirdi, eli, elimin üzerindeydi. "Burası, burası çok kırık. Parçalandı. Göğsüme batıyor. Ama şu...