12. Bölüm |Abartılı ve Sahte|

552 22 1
                                    

İyi okumalar :*

~~~~~~~~~~~~~•

ALÇİN SOYKIRAN

Konuşma seslerini duyunca her zaman olduğu gibi homurdandım. Bu rutin haline gelmişti. Gözlerimi açtığımda, Hazar'ın siyah tişörtüyle karşılaştım. Başımı çevirdim ve bize bakıp sırıtan Ebru ve Kerem'le karşılaştım. "Ne yaptınız? Yada neden yine tekrar buradasınız?" Ebru güldü.

"Yine yan yanasınız bakıyorum da. Akşam öbür odada yatmayacak mıydın?" göz devirdim ve ayağı kalktım. Hazar hala öküz gibi uyuyordu. "Film izlemiştik ve ışıklar da gidince korktum. Bu kadar." Kerem gözlerini kaçırdı. "Sigortaları, Ebru kapattırdı." gözlerimi kısıp ona baktım.

"Ve sende buna göz yumdun, öyle mi?" elini ensesine götürdü. "Yüzüme çin işkencesi yaptı, yoksa itiraz ettim ben." göz devirip odadan çıktım ve tuvalete girdim. Elimi yüzümü yıkayıp çıktım ve film izlediğimiz odaya girdim. Sırt çantamdan pantolonumu ve yarım tişörtümü alıp  giydim. Saçımı elimle düzeltip telefonu koltuğun yanından aldım ve salona geçtim.

Renan'ın yattığı koltuğun köşesine oturdum. Saçı dağılmış, bir eli karnının üzerinde dururken, diğer eli de başının altındaydı. Saate bakmak amacıyla telefonumu açtım. Ona geliyordu. Kafeye biraz geç gitsem sıkıntı olmazdı. Altay, dün Renan'ın çok yorulduğunu söylemişti. Koltuktan kalkıp Hazar'ın odasına ilerledim.

"Dana gibi yatma da kalk artık Hazar." Kerem'i duyunca güldüm ve içeri girdim. "Hazar, dikişim patlamış." dedim korku dolu bir sesle. Hızla doğrulup bana baktı. "Nasıl?" dudağımı ısırdım sırıtırken. "Kalk diye demiştim." sinirle nefesini verdi. "Sen aptal mısın? Ben dün ne dedim sana Alçin?!" diye bağırdı. Yanına oturdum. "Hazar ama kalkmıyorsun sabah. Başka çarem kalmıyor." 

Ebru el çırptı. "Ay siz çok güzelsiniz." dediğinde Hazar'la aynı anda, "Ebru!" diye bağırmıştık. Kerem de güldü. "Zamanlamanın alası," dik dik ona bakınca ellerini kaldırıp odadan çıktı. Ebru da arkasından gitti. "İnsan gibi uyan desen uyanıyorum zaten. Neden beni korkutuyorsun?" kolumu boynuna sarıp yüzüne baktım. "Özür dilerim, ama bir şey soracağım." başını salladığında dudaklarımı yaladım. "Ebru ve Kerem dediği zaman neden kalkmadın?" sırıttı.

Cevap vermeyip hareketlenince bende kollarımı çektim. "Cevabımı alamadım." umursamadan odadan çıktı. Bende yatak başlığına yaslanıp bacaklarımı kendime çektim. Sağ elimin baş parmağı ağzımda, tırnağımla oynarken telefonuma gelen mesajla ekranı açtım.

Gönderen: Küçük Sürtük
Kahvaltını yaptın mı?

Anlamsız mesajına baktım. Sonra cevabını bekletmeden yazdım.

Gönderilen: Küçük Sürtük
Hayır da, noldu bunu sordun?

Bu kızı anlamadığım kabak gibi ortadaydı. Ne yani, sen mi yaptıracaksın kahvaltımı? Güldüm kendi kendime. O sırada da tırnağımla oynamaya devam ediyordum.

Gönderen:Küçük Sürtük
O değil be! Yemekten bahsetmiyorum. Hazar'la öpüştünüz mü, diyorum. Ne yapayım ben senin yemek yemeni. Önemli konu bu!

YERALTI'NIN MAZOŞİST'İ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin