33.Bölüm

5.6K 161 29
                                    

Zeynep kalp atışlarının sesini duyuyordu. Belki de hayatında ilk kez böylesine heyecanlanıyordu. Tüm cesaretini toplayıp spor salonuna girdi.
Z: Kerem?
K: Burdayız güzelim.
Z: Evet sizi dinliyorum.
K: Esra'nın söylemek istediği bazı şeyler varmış.
E: Ben sizi ayırmak için yalan söyledim. Şimdi gidebilir miyim?
K: Yanlış hatırlamıyorsam birşey daha söyleyecektin.
E: (ukalaca)Özür dilerim. Şimdi oldu mu?
K: Güzelim Esra'yı affettin mi?
Z: Madem hatasını anlamış. Affedelim bari.
K: Şimdi gidebilirsin Esra.
Esra kendinden emin ama bir o kadar da korkak bir şekilde spor salonundan çıkar. Zeynep hemen Kerem'in boynuna atlar.
Z: Seni çok özledim.
K: Seni seviyorum.
Zeynep haftalardır hasret kaldığı Kerem'in kokusunun içine çeker.
K: Şimdi inandın mı bana?
Z: Ben sana zaten en başından beri inanıyordum. Sadece...
K: (lafını keserek) Korkuyordun.
Z: (gülerek) Aynen öyle sevgilim.
Zeynep Kerem'in yanağına küçük bir buse kondurur.
K: O zaman bu akşam hazır ol güzelim.
Z: Niye?
K: Bir kerede sormadan kabul etsen ölürsün dimi?
Z: Tamam. Sormadım farzet.
K: Aferin. Uslu gölyazı elması ol bakalım.
Z: (gülerek)O ne ya öyle. Uslu çocuk ol gibi.
K: Hadi sen şimdi sınıfına git. Akşama nasıl olsa beraberiz.
Z: Seni seviyorum.
K: Seni seviyorum.
Kerem, Zeynep'i kendine çeker ve dudağına yapışır.
K: Hadi git yoksa sınıfa değil başka yere götürürüm seni.
Z: (kızmış gibi yaparak) Kereeemmm.
K: Zeyneeppp.
Z: Akşama sorarım bunun hesabını.
K: Seve seve.
Zeynep pişmiş kelle gibi sırıtarak sınıfa girer. (Hocanın adı Mustafa)
M: Zeynep.
Z: Hocacım.
M: Sen tuvalete gittiğine emin misin kızım?
Z: Aaaa o nasıl laf öyle hocam?
M: İlk kez lunaparka giden çocuklar gibi sırıtıyosun.
Z: Hocam ağlayalım mı yani?
M: Aman aman gül. Birşey demedim.
Zil çalar.
M: Bak gördün mü yine kaynattın dersi!
Z: Valla benim suçum değil hocam.
M: Deli kız.
Mustafa Hoca sınıftan çıkar.
Y: Zeynep hayatımızı kurtarsın. Az kalsın patlayacaktım sıkıntıdan.
Z: Ne demek. Görevim.
Y: Sende heralde tuvalete gittiğin için bu kadar mutlu değilsin.
Z: Saçmalama Yağmur.
Y: Ee anlat o zaman. Çatlatma adamı.
Zeynep, Yağmur'a olayı baştan sona kadar anlatır.
Y: Vay pis şıllık. Sizi ayırmak için yapmış demek.
Z: Aynen öyle. Ama ben yedim mi? Tabiki hayır.
Y: Hayret Kerem'de ayrı kalmak istedeğin için sana kızmamış.
Z: Aslında bende şaşkınım. Hatta bu gece bana hazırlanmamı söyledi.
Y: Demek ki kızmamış.
Z: Çıkar yakında kokusu.
Z: Aynen canım.
Y: Ben bir Can'a bakayım. Sonra yine konuşuruz.
Z: Tamam.

Akşam
Zeynep, siyah diz üstünde sade bir elbise giymiştir. Sade ama gayet de şıktır. Telefonuna gelen mesajla irkilir.
"Aşağıda seni bekliyorum Gölyazı elmasım."
Mesaj Kerem'dendi. Zeynep, koşarak aşağı indi. Siyah süet ayakkabılarınıda giyerek dışarı çıktı.
K: Vay vay vaaayyy.
Z: Çok mu kötü oldu? Sen bekle iki dakika hemen değiştirip geliyorum.
Zeynep arkasını dönmüş gidecekken Kerem kolundan tutar.
K: Saçmalama Zeynep. Çok güzel olmuşsun.
Z: Tamam o zaman. Nereye gidiyoruz.
K: (sırıtarak) Sürpriz.
Z: Sen ve şu meşhur süprizlerin.
K: Aynen öyle. Hadi atla.
Zeynep ve Kerem arabaya binerler. Zeynep biraz endişelidir. Çünkü Kerem ona ayrı kalmak istediğini söyleyince kızmamıştır. Sessizliği Kerem bozar.
K: Zeynep iyi misin?
Z: Hı hı.
K: Emin misin?
Z: Evet. Eminim canım.
K: Biliyor musun? Senin aklından neler geçtiğini okuyabiliyorum.
Z: Neler geçiyormuş aklımdan bakalım?
K: Benim sana kızıp kızmadığım.
Z: (endişelenerek) Ha-hayır. Senin bana kızmadığını bi-biliyorum.
K: O kadarda emin olma küçük hanım.
Kerem ani bir frenle arabayı durdurur. Zeynep karanlıkta etrafına baktığında geldikleri yeri görünce büyük bir şaşkınlık yaşar.
BÖLÜM SONU

YENİ BİR GÜN YENİ MUTLULUKLAR (ZeyKer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin