36.Bölüm

4.1K 133 15
                                    

Merhabalarr...

Uzun bir aradan sonra yeniden sizlerleyim.

Beklettiğim için özür dilerim fakat benimde kendime özel sebeplerim vardı.

Hikayeye devam ediyorum fakat bunu hikayenin gidişatına göre bitirip bambaşka bir kurgu üzerine yeni bir hikayeye başlamak istiyorum.

Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.

Herkese iyi okumalar :)

Oturduğu yerde kaldı Zeynep. Arda Zeynep'e, Zeynep Arda'ya bakıyordu. Zeynep birden ayaklandı. Birkaç saniye duraksadı ve hızlı adımlarla içeri girdi. Telefonunun çaldığını farketti ve kim olduğuna bakmadan açtı.

Z: Alo.
K: Güzelim?
Z: Ke-Kerem?
K: Zeynep iyi misin?
Z: E-evet iyiyim.
K: Sesin kötü geliyor.
Z: Yo-yok birşeyim.
K: Gelmemi ister misin?
Z: Şe-şey. Yok, yok. Sakın. Yani gelme. Gerek yok.
K: Sen de hemen yat. Yorguna benziyorsun.
Z: Hı hı. Hemen yatıyorum.
K: Birşey olursa...
Z: (lafını keserek) Hemen seni arıyorum.
K: (güler) İyi geceler.
Z: Sa-sanada.

Zeynep neden bu kadar endişelendiğini bilmese de sakinleşmeye çalıştı. Aslında sebebi az çok belli değil miydi? Kerem, Arda'nın evinin önünde olduğunu duysa ilk önce Arda'yı bir güzel döver. Ondan sonra da geldiği yere kargoyla geri yollar. Neyse ki ucuz kurtulmuştu Zeynep.

Sabah
Kerem, erkenden uyanmıştı. Akşam Zeynep'te bir haller olduğunu anlamıştı fakat üstelememişti. Bu sabahta onu alıp kahvaltıya götürecekti. Hızlıca üstünü giyinip Zeynep'i almak için yola koyuldu.

Zeynep Ev
Zeynep sabah, akşam olanları unutmuş bir şekilde uyandı. Sonuçta onun bir sevgilisi vardı ve eski sevgilisi yüzünden Kerem'le arası bozulsun istemiyordu. Ilık bir duş aldıktan sonra kıyafetlerini giydi. Saçlarını düzeltirken telefonundan gelen mesaj sesiyle irkildi.

"Seni aşağıda bekliyorum Gölyazı Elması."
Kerem

Suratına tatlı bir gülümseme takınarak aşağı indi.

D: Günaydın kuzum.
Z: Günaydın annecim.
D: Hadi gel. İki parça birşey ye.
Z: Kerem bekliyor. Biz yeriz dışarıda birşeyler.
D: Sen çok alıştın bu sıralar böyle dışarıda kahvaltılara falan.
Z: Yaa kızma Demet Sultan.
D: Hadi hadi. Ağaç ettin çocuğu.
Z: Ben kaçtım.

Zeynep dışarıya çıkar çıkmaz kapının önünde iki çocuk gördü. Bu anlayacağınız üzere anormal birşey değil. Fakat bu iki çocuk birbirine delice buruyorsa ve bu çocukların adı Kerem ve Arda'ysa bu durum oldukça anormal. Zeynep ilk önce bu durumun şaşkınlığıyla birşey yapamadı fakat kendine gelir gelmez olaya müdahele etti.

Z: Napıyorsunuz siz ya? Delirdiniz mi!
K: Zeynep sen karışma.
A: Aynen Zeynep. Sen karışma.
K: Bak hala Zeynep diyor.
Kerem, Arda'nın suratına yumruk atacakken Zeynep onu durdurur.
Z: Kerem, Arda. Yeter bir durun. Ne olduğunu biri bana açıklayabilir mi?
K: Bu senin kapının önünde ne arıyor? Biri bana açıklayabilir mi?
A: Zeynep benim eski sevgilim. Konuşmaya geldim ama senin ki kıskanç çıktı.
K: Zeynep senin neyin oluyor?
Arda şaşkın şaşkın Kerem'e bakar.
K: Söyle.
A: Eski sevgilim.
K: Ben Zeynep'in nesiyim?
A: (ukala bir şekilde) Sevgilisi.
K: O zaman seni paşa paşa burdan kovuyorum.
A: Ama Zey...
K: (sözünü keser) Zeynep'te öyle diyor. Değil mi hayatım?
Z: E-evet.
A: (Kerem'e dönerek) Şimdi gidiyorum. Fakat sen ne kafar engellersen engelle Zeynep'le konuşacağım. Okey?
Arda, Kerem ve Zeynep'in cevap vermesine fırsat vermeden oradan uzaklaştı.
K: Ne işi vardı onun burada?
Z: Be-ben bilmiyorum Kerem.
K: Evini nerden biliyor?
Z: Ne bu? Soru cevap mı oynuyoruz?
K: Evet, oynuyoruz! Ama sen kural ihlali yapıyorsun.
Z: Ya almış kendini Gölyazı'ndan gelmiş buralara. Kaç aydır konuşmuyoruz. Telefon numarası bile yok. Üstelik beni aldatmış biri. Şimdi söyle ben sorduğun soruların cevaplarını nerden bilebilirim?
K: Haklısın. Be-ben özür dilerim yani üzerine geldim biraz.
Z: Hadi eve gel de pansuman yapalım şu yaralarına.
K: Gerek yo..
Z: (lafını keserek) Gerek var. Hadi!
Zeynep ve Kerem, Zeyneplerin evine girerler. Zeynep kapıyı vurur ve kapıyı Demet açar.
D: Kerem, ne oldu sana böyle? Siz gitmemiş miydiniz?
Z: Kerem'e kapı çarpmış annecim.
D: Biraz fazla çarpmış.
Zeynep, annesine imalı bir şekilde öksürür.
D: Hadi geçin içeri.
İçeri geçerler.
D: Ben çıkıyorum. Geç bile kaldım. Siz de çok oyalanmayın. Sanada geçmiş olsun Kerem oğlum. Yaralarına Zeynep bir güzel pansuman yapsın. İki parça ekmek yeyin. Sofra hazır. Sonra da hemen okula.
Z: Tamam annecim. Ben seni geçireyim.
Demet ve Zeynep kapının önüne gelir.
D: Nolmuş kızım öyle çocuğa?
Z: Akşama anlatırım annecim. Hadi görüşürüz.
D: Görüşücez bakalım.
Demet ayakkabılarını giyer ve evden çıkar. Zeynep'te Kerem'in yanına gider. Koltuğa oturur.
Z: Burada uslu uslu otur. Ben malzemeleri alıp hemen gelicem.
K: Okey.
Zeynep çok geçmeden elinde pamuk ve tentürdiyotla gelir.
Z: Şimdi biraz canın acıyabilir.
Zeynep, pamuğa tentürdiyotu döker ve Kerem'in yarasına hafifçe bastırır.
K: Uff...
Z: Çok acıdı mı?
K: Birazcık.
Z: Sen şimdi bana anlat bakıyım. Arda'yı neden dövdün?
K: Arkadaşın kaşınma vakti gelmiş. Bende kaşıdım.
Zeynep pamuğu yaranın olduğu yere iyice bastırır.
K: Aaahhhh.
Z: Anlatacak mısın?
K: Tamam teslim oluyorum.
Z: Hadi anlat bakalım.
K: Ya dedim ya işte. Senin kapının önünde görünce iyice delirdim. Bir de ileri geri konuşunca bende kendimi tutamadım işte.
Z: Seni fena benzetmiş yanlız.
K: A-anlamadım?
Z: Öyle ama o senden daha beter olmuş.
K: Hııı...
Z: Tamam bitti. Hadi elini yüzünü yıka. Sofraya oturalım.
K: Lavabo ne tarafta?
Z: Koridorun hemen sağında.
K: Tamam.
Zeynep mutfağa geçer ve son hazırlıkları tamamlar. Kerem ise elini yıkar ve mutfağa döner. Sessiz sessiz yaklaşır ve Zeynep'in yanağına bir öpücük kondurur.
Z: Hadi bakalım. Yemeğimizi yiyelim.
K: Tamam annecim.
Z: Keereemmm.
K: Zeyneeeppp.
Z: Otur artık istersen. He canım?
K: Tamam oturuyorum.
İkisi bir güzel kahvaltılarını yaparlar. Gayet keyifli sohbetler ederek kahvaltı sofrasını toplarlar. Biraz gecikmiş olmanın verdiği telaşla evden çıkarlar ve okula varırlar. El ele okula girdikten sonra Cihan Hoca'nın basamaklarda herkesi topladığını görür.

C: Evet arkadaşlar. Bu yeni öğrencimiz Arda. Okulumuza Gölyazı'ndan geldi. Zeynep gibi. Umarım iyi anlaşırsınız.

Cihan Hoca konuşmasını bitirir bitirmez Arda, Kerem ve Zeynep'in yanına gider.
A: Ben size demiştim. Benden öyle çabuk kurtulamazsınız.
BÖLÜM SONU

YENİ BİR GÜN YENİ MUTLULUKLAR (ZeyKer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin