M: (şaşırarak) Ba-Barış ba-bana mı?
Z: (sözünü keserek) Evet aptal. Barış sana aşık.
Melis büyük bir hışımla sınıftan çıkar. Barış'ın yanına gider.
B: Merhaba Me...
M: Bana doğruyu söyle! Sen bana mı aşıksın?
B: S-se-sen ne-nerden öğrendin?
M: O çok güvendiğin sevgilin söyledi. Gerçi hala sevgiliyseniz.
B: Ze-Zeynep mi?
M: Evet ama sorumun cevabını ben hala alamadım.
B: Asla da almıyacaksın.
M: Sen bana aşıksın değil mi?
B: Öyleysem bile ne önemi var. Sen zaten Aksel'le çıkmıyor musun?
M: Evet ama...
B: Çık hayatımdan Melis. Yeter artık. Gözümün içine baka baka yapma bunu.
M: Barış ben...
B: Eminim çok üzgünsündür.
M: Hayır.. Yani şey evet ama ben sana başka birşey söyliyecektim.
B: Söyleme. Neden mi? Artık benim için hiçbir önemi yok çünkü.
Barış oradan uzaklaşır. Melis ise arkasından ne kadar "Barış dur" diyerek bağırsada Barış durmaz ve okuldan çıkar. Telefonunu eline alır ve Zeynep'e mesaj atar.
B: "Sahile gel"
Z: "Dersteyim"
B: "Önemli"
Z: "Tamam geliyorum"
Zeynep bir bahane uydurarak sahile Barış'ın yanına gider.
Z: Barış ben...
B: Zeynep neden?
Z: Bir anlık kızgınlıkla çıktı ağzımdan. Yemin ederim çok üzgünüm.
B: Ben sana güvenmiştim.
Z: Barış ben gerçekten...
B: Melis seni bu kadar kızdıracak ne dedi?
Z: Bana kör olduğumu Kerem'in benle oynadığını söyledi.
B: Haklı.
Z: Bencede. (Şaşırarak) Ne?
B: Bence Melis haklı.
Z: Ne demek bu?
B: Bahsettiğimiz Kerem Sayer'se herşey beklenir. Daha önce yapmadığı şey değil. Ya tekrar sana oyun oynuyorsa...
Z: Hayır. Kerem yapmaz.
B: Zeynep kafana gelirken taş falan mı düştü?
(Zeynep'in kafasına Kerem nasıl düşsün ama dimi? :D )
Z: Hayır yapamaz.
B: Kerem Sayer'den bahsediyoruz. Bir daha düşün.
Zeynep'in aklına dün gece sahilde konuştukları gelir. Bir anda Barış'ın haklı olabileceğini düşündü.
Z: Barış... Bak... Ben... Gerçekten... Çok özür di-dilerim.
B: Zeynep seni nasıl affedebilirim bilmiyorum. Çünkü bunu bilen iki kişi vardı. Sen ve Kerem.
Z: Sana o anki sinirle söylediğimi demiştim.
B: Ne olursa olsun bunu söylememen gerekiyordu. Ben bir daha Melis'in yüzüne nasıl bakıcam?
Z: Bak sana yardım edicem. Ne istersen yapıcam.
B: Ne istersem mi?
Z: Ne istersen.
B: (gülerek) Imm... Bir düşüneyim.
Z: Barışş....
B: Tamam tamam affettim.
Sarılırlar.
Z: Barış benim bir işim vardı. Şimdi hatırladım. Ben gitsem iyi olucak.
B: Bırakıyım istersen.
Z: Yok gerek yok. Yani şey yakın zaten ben giderim. Sağol.
B: Peki sen bilirsin. Görüşürüz.
Z: Görüşürüz.
Zeynep, Barış'ın yanından ayrılır ve telefonunu eline alarak Kerem'e mesaj atar.
Z: "Acil konuşmamız lazım"
K: "İşim var"
Z: "Önemli olmasa istemezdim"
K: "Yarım saat sonra bizim eve gel"
Z: "Tamam"
Zeynep bir taksiye atlar ve Kerem'in evine gider. Zeynep zile basar. Çok geçmeden Nurgül kapıyı açar.
N: Buyrun.
Z: Kerem evde mi?
N: Evet efendim.
Zeynep içeri girer.
N: Kerem Bey'in odası şu tarafta.
Z: (gülümseyerek) Sağol.
Zeynep Kerem'in odasına doğru yol alırken duyduğu sesler üzerine olduğu yere çivilenir.
BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ BİR GÜN YENİ MUTLULUKLAR (ZeyKer)
FanficSeveceğiniz ve heyecan duyacağınız bir hikaye. Keyifle okumanız dileğiyle :)