35.Bölüm

4.7K 150 9
                                    

Geç geldiği için özür dilerim fakat bu sıralar oldukça yoğunum.

Voteler ve yorumlar oldukça azaldı. Eğer devam etmemi istemiyorsanız söyleyin. Bende hikayeyi en kısa sürede final yaparım.

İthafene de devam etmiyorum. Çünkü yorumlar istediğim gibi değil. Ben sizden öneri ve şikayet istiyorum. Desteğini esirgemeyenlere de çok teşekkür ediyorum.

Eğer bu bölüm vote ve yorum istediğim gibi olmazsa bu hikayeyi bitirip aklımda olan başka bir hikayeye başlamak istiyorum. Onunda konusu ZeyKer. Lütfen görüş bildirin.

İyi okumalar.

Bu Arda'ydı. Yani Zeynep'in Gölyazı'ndaki sevgilisi. Eski desek daha iyi olur. Çünkü Arda, Zeynep'i aldatmıştı. Hemde yakın arkadaşıyla. O an onu gördüğünde dünya durdu Zeynep için. Kerem ise Zeynep'in bu hareketine anlam veremedi. Aynı zamanda elini sıkıyor, aynı zamanda da şaşkın ama bir o kadar da kızgın bir şekilde çocuğa bakıyordu.
K: Zeynep, iyi misin?
Z: Kerem beni eve götür.
K: Güzelim kim bu?
Z: Nolur eve gidelim.
K: Tamam hadi.
Zeynep ve Kerem etrafındaki meraklı gözlere ve Arda'ya aldırmadan arabaya doğru ilerledir. Kerem, Arda'nın yanından geçerken "Seninle sonra görüşücez." dedi ve ilerlemeye devam etti.

Zeynep Ev
K: Zeynep, o çocuk kim?
Z: Sevgilim.
K: Na-nasıl yani?
Z: Sevgilimdi. Gölyazı'dayken sevgiliydik.
K: Neden ayrıldınız?
Z: Beni aldattı.
K: Çüş!
Zeynep, Kerem'e sert bir bakış atar.
K: Ya-yani şey... Senin gibi bir kıza bu yapılır mı?
Z: Yapılıyormuş demek ki.
K: Adı ne?
Z: Arda.
K: Okey.
Z: Sakın Kerem. Aklındaki şeyi yapmayacaksın.
Kerem şaşkınca Zeynep'e bakar.
Z: Onu dövmeyeceksin.
K: Zaten dövmeyeceğim.
Z: Dövdürtmeyeceksin de.
K: Onu bana mı koruyorsun?
Z: Saçmalama. Olmuş bitmiş birşey için gerek yok.
K: Benim güzelime kim hata yaparsa bedelini öder.
Zeynep, Kerem'e sarılır.
Z: Ya bu hatayı yapan sen olursan?
K: Bende kendimi dövdürttürürüm.
Z: Yaa dalga geçme.
K: Geçmiyorum.
Z: Doğruyu söyle ne yaparsın?
K: Kendimi köprüden atarım.
Z: Kereeemmm...
K: Tamam tamam. Tabiki özür dilerim ve durumu açıklamaya çalışırım.
Z: Arda'ya birşey yapmayacaksın!
K: Zeynep ben...
Z: (lafını keser) Yapmayacaksın dedim!
K: (nefes vererek) Tamam.
Z: Söz mü?
K: Zeynep..
Z: (lafını keserek) Söz mü dedim!?
K: Söz.
Z: Güzel. Benim şimdi işim var sende doğru eve git.
K: Ne işiymiş o?
Z: Duş alıcam.
K: (sırıtarak) Şimdi mi?
Z: Evet.
K: İstersen yardım edebilirim.
Z: Kereemmmm..
K: O zaman ben kaçıyım.
Z: Bencede.
Kapıya doğru ilerlerler.
K: Seni seviyorum Gölyazı elmasım.
Z: Bende seni kas hayvanım.
Kerem, Zeyneplerin evinden çıkar. Zeynep ise kendini duşa atar. Vücudunda hissettiği her ılık damla da biraz daha ferahlar.

Akşam
Zeynep duştan çıktığı gibi kendine ayatağına attığı için uykuya dalmıştır. Zar zor uyanarak saate baktığında saatin 19:30 olduğunu görünce hemen ayağa kalkar. Elini yüzünü yıkar ve odasına geri döner. Yarın Matematik sınavı olduğunu hatırlayınca kitaplığına doğru defterini almak için yönelir. Defterlerinin arasında eski günlüğünü bulur. Bu günlüğü 2 sene öncesine aitti. Yani Arda ile sevgili oldukları zamana ait. Onunla yaptığı herşeyi not ettiği bir defterdi. Defterlerinin arasından onu aldı ve okumaya başladı. Her sayfasını çevirdikçe eski hatıraları geliyor, aynı zamanda burukça gülümsüyordu. Herşey ona göre ne kadar da iyiymiş. Ta ki aldatılana kadar. Zeynep o güne geldiğinde defteri kapattı ve yatağının altına attı. Yeni günlüğünü çıkararak birşeyler yazmaya başladı.

Az önce eski yazdıklarımı okudum. Ne kadar da salakmışım! Kendimi onun beni sevdiğine inandırmışım. Halbuki ne kadar da belliymiş beni sevmediği. Ama Mecnun'a dağları deldiren o meşhur aşk(!) kör etmiş gözlerimi. Bu sıralar çok düşünüyorum. Ve şimdi yine düşünüyorum. Arda'yı sevmiş miydim? O sıralar bunu sorsalar şüphesiz "Evet" derdim. Ama şimdi duruyorum. Onun yaptıkları aklıma geliyor ve "Kesinlikle hayır." diyorum. Beni aldatan birini neden sevdim ki? Hani düşünüyorum demiştim ya. Şimdi bir kez daha düşünüyorum. Peki ben Kerem'i seviyor muyum? Bu sorunun cevabı "Kesinlikle evet.". Kalbim uçmayı yeni öğrenen kuşlar misali kanat çırpıyor Kerem adını duydukça. Oysa Arda'da böyle hissetmiyordum. Sadece kendimi kandırıyor ve onu sevdiğimi sanıyordum. Şimdi anlıyorum ki bu sadece bir anlık heves ve hoşlantıymış. Peki Arda beni buldu. Ben şimdi ne yapacağım? Ona nasıl davranacağım? Bu soru karşısında kalbim de beynim de bozuk bir bilgisayar gibi kapatıyor kendini. Ve ben yine kendimle baş başa kalıyorum. Çareyi yine yazmakta arıyorum.

Zeynep, defterini kapatıp çekmecesine koydu ve kendini yatağına attı. Boş boş tavana bakmaya başladı. Gözleri ne kadar dolsa da ağlamaya yemin etmiş gibi ağlamıyordu Zeynep. Ağlamamak içinde elinden geleni yapacaktı. Kendini topladı ve temiz hava almak için balkonuna çıktı. Köşedeki meşhur sarı sandalyesine oturdu ve yıldızları izlemeye başladı. Bir süre sonra üşüdüğünü farketti ve titremeye başladı. Yerinden kalkıp odasına gidecekti ki evin önünde Arda'yı görünce kılını bile kıpırdatamadı.
BÖLÜM SONU

YENİ BİR GÜN YENİ MUTLULUKLAR (ZeyKer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin