13 ~Dondurma Yenecek~

2.8K 195 44
                                    

"Ben vefat, ben ölü, ben şoketto!" Önümde bavuluyla duran beyni olmadan beyin cerrahı olan abime baktım. Oy oy oy benim salağım mı gelmiş?

"Ya benim deniz gözlü yakışıklı abim! Benim Oğuz abişim gibi sevdiğim beyni olmayıp beyin cerrahı olan abim!" Abimi kolundan tutup içeri çektim. Tabii bizim köylü elindeki bavulu içeri girir girmez dengesizlikten yere düşürüp bana bakmaya başladı. Kapıyı hızla örtüp karşısına geçtim.

"Beyin cerrahı olmama rağmen bir tek senin beynini çözemediğim tek hücreli canlı, geldiğim zaman bir kere düşmesin şu bavul!"

Abimle sevgi içeren konuşmalarımızı canım annem duyup yanımıza geldi. Geldiği gibi beni abimin yanından çekip sarılması bir oldu, o benim abim aney! O benim yakışıklı, sarı saçlı, mavi gözlü abim! Herkesin istediği türden olan bir abim!

"Oğlum çok özlemişim seni." Annem geri çekilirken hafifçe yana itip kendim sarıldım abime.

"Asıl ben çok özledim ben! Eh anne, hakkın yenemez seninde. Sonuçta bu kadar yakışıklı iki abi doğurmuşsun bana Allah razı olsun senden." Abim ufak bir kahkaha patlatıp benden ayrıldı. Bir gün okuluma gel yakışıklı.

"Kızım sen okula geç kalmayacak mısın? Hadi çık git okuluna."

"Sende gel yakışıklı." dedim gülerek.

"Dolunay, koş git annem okuluna." Anneme dönüp üzgün emojili bakışlar gönderdim. Ama o anlamadı beni, sanırsın matematiğim!

Kapının yanından okul çantamı alıp apartmandan çıktım.

"Günaydın prenses." dedi Eren gözlerini üzerimde gezdirirken. "Oğuz abin erkenden büroya gitti bende seni bekleyeyim dedim."

Gözlerimi şüpheyle kısıp Eren'e yaklaştım. O gün yaptıkları şaka malum, ya şimdi benzerine kurban gidersem? Kaldırmaz lan kalbim, geberirim oracıkta doktor abim bile kurtaramaz.

"Soru bir, Sinan abimin geldiğinden haberin var mıydı yakışıklı adam?" Eren bana kafayı yediğimi işaret eder gibi bakıp gülümsedi.

"Yakışıklı adam ha?" dedi bana bir adım yaklaşırken. "Sanırım sevdim bunu." Birkaç adım daha yaklaştığında aramızda olan mesafe kapandı. Bu çocuk neden hep böyle yapıyordu? Ayıp ayol, nasumluyum ben!

"Orada dur kaçak! Sana bir soru sordum." dedim elimi iki yana sallarken.

"Var var, konuştuk kapıda." Gözlerini gözlerime sabitleyip tek eliyle saçımı okşamaya başladı.

"Şimdi bu bittiyse seni öpenilir miyim bayan?"

"Ay ay ay, izin almasını biliyormuş bu medeni öküz!" Birkaç adım geri gidip alaycı bir şekilde gülümsedim.

"Öpemezsin canım, abim görecek şimdi zaten gebermek istemiyorum bu genç yaşımda senin yüzünden. Hadi koş geç kalacağız yoksa okula."

"Bugün kırsak mı?" dedi meraklı gözlerle bana bakarken. Valla bunu bekliyordum bende, olur lan kıralım. Hep okul mu bizi kıracak?

"Olur kız kıralım!" dedim Eren'in göğsüne yalandan bir yumruk atarak.

"Yalnız bana fazla yaklaşma dondurma aşığı bayan, aşırı toz tatlılığımdan bana olduğundan daha fazla aşık olabilirsin."

"Lan ben sana dondurmadan daha çok aşığım vicdansızın oğlu!" Ups, dışardan söylenen ve sıçıp sıvazlatan bir cümle.

"Demek öyle." dedi Eren beni belimden tutup kendisine çekerken. "Aslında bende öyle düşünüyorum." Dudaklarıma kayan bakışlarını fark edince geri çekilip yürümeye başladım.

"Yürü Bay Taş, gidiyoruz." dedim ilerlerken. O da bana yetişip elimi tuttu.

"Nereye Bayan Dondurma?"

"Orası bana kalsın." Belki tahim edersiniz, dondurmacıya götüreceğim kız Eren'i! İçindeki dondurma nefreti bize engel değil ama sevsin işte ben sevgilimle dondurma yemek istiyorum. İsteyemez miyim hem ayol, hakkım yok mu vicdansızlar?

...

Dondurmacıdan vazgeçip Eren'e iki tane magnum aldırdım. Şu an Eren oturduğu kumum üzerinde elindeki dondurmayla bakışıyor, ben ise dondurmamı afiyetle yiyordum. Hiç kaçar yolu yok, yenecek o dondurma!

"Eren hadi, yenecek o dondurma!" dedim kendiminkini bitirmek üzereyken. "Kırk yılın başı senden bir şey istiyorum, hadi."

Eren sinsice sırıtıp elinde tuttuğu dondurmayı iki yana salladı.

"Bunu yememi mi istiyorsun prenses?" Başımla onayladığım anda tek kaşını kaldırıp dudaklarını araladı.

"Ben bunu yiyeceğim ama bir şartla." Meraklı bakışlarımı Eren'in üzerinde gezdirirken tekrardan sırıttı.

"Minik bir öpücük?"

"Pis fırsatçı!" dedim koluna vururken. "Bu nana yapılır mı vicdansızın oğlu?"

"Yapılır." Bir saniye gençler, ben buna ne yapacağımı biliyorum.

"Tamam lan, ye onu söz sana." Eren başıyla onaylayıp dondurmayı ağzına yaklaştırdı. Besmele çekip az bir şey ısırdı.

"Oh oh, yarasın koçuma!"

..

Eren, zor olsa bile dondurmasını bitirip bana yaklaştı.

"Ben sözümü tuttum, sıra sende." dedi daha fazla yaklaşırken. Bende ona biraz yaklaşıp tam dudağımdan öpeceği sırada yanağımı çevirdim.

Zafer Dolunay'ın!

Ve şoketto!

Sinan

Sevgili Manyak |Tamamlandı.| (DÜZENLEME)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin