*SU*
Öykü ablayla olan tanışmamız, beklenmeyen şekilde iyi geçmişti. Ben olsam kefeye ilk girdiğimde attığım kötü bakışlardan sonra kaçar giderdim. Neyse ki öyle bir şey olmamıştı. İşi olduğu için erken gitmeseydi kefeden iki yakın arkadaş olarak çıkacaktık neredeyse.
Ayağımla, bardağıyla oynayan Kuzey'in bacağını dürtüp bana bakmasını sağladım. Soran gözlerle bana bakınca "Çizimim bitmedi." dedim anlamasını bekleyerek. Ama o anlamak yerine kaşlarını kaldırıp devam etmemi beklermişçesine baktı. Ne hemen mimiklerinden ne dediğini anlayacak duruma gelmiştim. "Çizimimi bitirebilmem için bir model ihtiyacım var." diye açıkladım fakat anlamamakta ısrara eden -ya da anlamazlıktan gelmeyi tercih eden- Kuzey kaşlarını daha fazla kaldırmaktan başka bir şey yapmadı. "Bilerek yapıyorsun değil mi? Söyletmek için? Tamam, istediğin gibi olsun. Sayın Kuzey lütfen çizimimi bitirmem için modellik yapmaya devam eder misiniz?" diye alayla sordum. Ayağa kalkıp elini bana uzatınca onun yaptığı gibi kaşlarımı kaldırıp ona baktım. "Size modellik yapmaktan onur duyarım hanımefendi. Size eşlik etmeme izin verir misiniz?" diye sordu. Yapmacık kibarlığına kıkırdayarak uzattığı elini tutup oturduğum yerden kalktım. Onun gibi yapmacık bir kibarlıkla "Tabi ki." diye cevap verdim. Kuzey, hesabı öderken ben çoktan arabamın rahat koltuğuna kurulmuş onu bekliyordum. Ablasının arabasıyla geldiği için Öykü abla gidince arabasız kalmıştı. Kefeden çıkıp yanımdaki koltuğa kurulunca tereddüt etmeden ileri atıldım. Ani hareketimle Kuzey "Yavaş!" diye uyardı ama tabi ki onu dinlemeyecektim.
Kısa sürede evimin önüne gelince arabadan ilk inen Kuzey olmuştu. Bende peşinden inince "Kızım sen deli misin? O nasıl araba kullanıştır ya? Daha önce de arabana binmiştim ama o zaman böyle manyak değildin." diye söylenmeye başladı. Omuz silkip "Sana özel. O zaman abim de vardı." diye cevap verdim. Gözlerini devirmesine aldırmayıp anahtarımla kapıyı açtım. Evde kimsenin olmadığını biliyordum bu sefer. Kuzey elindeki poşette olan kıyafetleri giymek içi odama giderken ben koltuğa kurulmuştum bile.
Anneme özel melodinin telefonumdan yükselmesiyle aramayı cevapladım. "Söyle annelerin en mükemmeli." diye açtım telefonu. Evi batırdığımdan beri bana tavır yapıyordu ve bende gönlünü almaya çalışıyordum. "Eve gittiysen haberin olsun mutfağın kapısı kilitli. Sonra beni arayıp neden açılmıyor bu kapı diye meşgul etme." deyip kapadı telefonu. Şaşkınlıkla kapanan telefona bakarken annemin neden diğer anneler gibi olmadığını merak ettim. Kadın mutfağın kapısını kilitlemiş resmen ya. "Telefonunu düşünce gücüyle çalıştırmaya mı çalışıyorsun?" Kuzey'in sesiyle telefonuma bakmadan vazgeçip "Aynı pozu tekrar verebilir misin?" diye sordum Kuzey'in saçma sorusunu duymazdan gelerek. Çok dağınık biri olduğum için çizim defterim hala salonda bıraktığım yerdeydi. Onu kucağıma alırken Kuzey'de aynı pozu vermiş çizim yapmamı bekliyordu. Kurşun kalem kağıdın üzerinde dans edermişçesine ilerlerken kendimi arabamdan sonra en huzurlu hissettiğim yerin tam da şu an olduğunu anladım.
Kafası ve gövdesinin yarısı haricinde biten çizimi koltuğun diğer ucuna fırlatınca Kuzey "Bitti mi?" diye sordu. Başımı iki yana sallayıp "Hayır ama bugünlük yeter." diye cevap verdim. Omuz silkip üzerini değişmek için tekrar odama giden koridorda gözden kayboldu. Bugün Kuzey'in sinirimi bozmaması oldukça ilginçti.
Tekrar salona gelince "Ben gidiyorum o zaman." dedi. Ona kapıya kadar eşlik ettim. Tam kapıyı kapatacaktım ki Kuzey buna engel olup aralık duran kapıdan kafasını uzattı ve dudaklarını ben daha ne olduğunu anlayamadan sol yanağıma bastırdı. Ben olayın şokunu üzerimden atamamışken "Görüşürüz sevgilim." deyip kaçmıştı bile. Nihayet kendime gelebildiğimde uzaklaşan Kuzey'in arkasından ismini sinirle haykırdım. Geri dönüp, uzaktan öpücük atması gergin olan sinirlerimi daha fazla germişti. Bu çocuk beni sinir etmek için mi gelmişti bu dünyaya? Daha önemlisi ben ne zamandır bu kadar şom ağızlı olmuştum ya? Daha demin bugün iyi anlaştığımızı söylerken şimdi onu öldürme planları kuruyordum. Sinirimi üzerimden atmanın tek yolu abimle konuşmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*Hayallerimin Arasında*
RomansBir adım sonra hiçliğe karışacaktım. Bir adım sonumu belirleyecekti. Gözyaşlarım gözümden intihar ederken onlar kadar cesur olup o bir adımı atmak üzereydim "Dur!" sesini duymamla bir an da gelen cesaretim geri gitmişti. Arkama dönmedim ama hareket...