*KUZEY*
Kaybettiğim idda sonucu araba yıkamak zorunda kalmış ve arabadan daha çok ıslanmıştım. Bu sırılsıklam halimle otobüse binince herkes bana uzaylı görmüş gibi bakmıştı. Ama benim adımda Kuzey ise Su'dan bunun hesabını sorardım.
Eve doğru ilerlerken bana bakan insanlara en sonunda dayanamayarak "Ne bakıyorsunuz?" diye çıkıştım ve yoluma devam ettim. Ablamın arabasını evin önünde görünce ilk defa anahtarımı aldığıma sevindim. Bir de ablama bu ıslak halimi açıklayamazdım. Kapıyı arkamdan kapatınca içerden sesler geldiğini duyup, merakıma engel olamayarak o tarafa ilerledim. Tanıdık bir ses "Nasıl emin olabilirim ki ben bir şizofrenim." demesiyle önce ablamın eve davet ettiği hastalarından biri sandım. Ama sesi o kadar tanıdıktı ki kim olduğunu görmek için içeri ilerledim. Gördüğüm kişiyle şok yaşadım. Acaba gözüme su kaçmıştı da yanlış mı görüyordum. Belki de doğru görüyordum ama kulağıma su kaçmıştı da yanlış duyuyordum. Yok yok bu kadar saçma düşündüğe göre kesin beynime su kaçtı.
Ablam beni fark edince Hayal'de bakışlarını benim olduğu yere çevirdi. Bizim tanıştığımızdan haberi olmayan ablam "Hoşgedin Kuzey. Sizi tanıştırayım Hayal, kapıda dikilen şahıs benim kardeşim Kuzey. Kuzey, bu güzel bayanda Hayal." diyerek bizi tanıştırdı. Daha önceden tanıştığımızı hatta benim yakın arkadaş olduğumuzu sanmamı çaktırmayarak "Ben şahıs o, güzel bayan vay be şimdi böyle mi olduk abla?" diyerek takıldım. Ablam gözlerini deviriken Hayal'in yanına gidip elimi uzattım. Ne yaptığımı anlamaya çalışır gibi yüzümü inceliyordu. Sonumda elimi sıkınca "Memnun oldum." dedim gülümseyerek. Doğal olarak ne yaptığımı anlamıyordu. "Bende." diye mırıldandı oyumuma ortak olarak.
Sırrını öğrendiğim için ona kızacağımı falan sanıyordu herhalde. Ya da şizofren olduğu için dalga geçeceğimi. Sadece biraz kızgındım. Bana daha önce güvenmeyip söylemediği için. Ama anlıyordum onu. Korkuyordu. Sırf onu rahat edebilmesi için geçmişteki tanışmamızı sıfırlamak istemiştim. Sanki bu ilk tanışmamız gibi olursa geçmişi sorgulamazdık ikimizde.
O suçlu bir şekilde bana bakmaz, bende onu suçlu görmezdim böylece.
*HAYAL*
Ne yaptığını anlayamıyordum. Acaba konuştuklarımızı duymamış mıydı da böyle gülümseyebiliyordu? Peki neden daha önceden tanıştığımızı saklıyordu? Öykü abla "Kuzey neden ıslaksın?" diye sorunca daha önce nasıl fark etmediğimi merak ettim. Kuzey "Kıyafetlerimi çıkarmaya üşenerek böyle girdim banyoya." diye cevap verince sessizce güldüm. Onun bu espirili hallerini özlemiştim. Öykü abla "Bir de benimle dalga geçiyorsun. Çabuk üstünü değiş hasta olacaksın." diyerek oteritesini konuşturdu. "Tamam ablaların en güzeli." diyerek uzaklaşan Kuzey'in arkasından gülümseyerek baktım.
Daha sonra kendimi toparlayarak ayağa kalktım. "Şey ben gitsem iyi olur. Daha sonra görüşürüz." diyince Öykü ablada ayaklanıp "Kuzey seni evine bıraksın o zaman." dedi. Tam itiraz edecektim ki itiraz kabul etmeyeceğini belirten bakışlarıyla susmak zorunda kaldım. "Kuzey! Hayal'i evine bırakır mısın?" diye seslendi. Kuzey "Tamam. Giyinip geliyorum." diye karşılık verince sorularımı yalnız kalınca sorabileceğim için sevindim.
Birkaç dakika sonra Kuzey yanımıza gelince direk ablasına yönelerek elini uzattı "Arabanın anahatarı lütfen." dedi ciddi bir şekilde. Öykü abla "Senin arabana ne oldu?" diye sorunca havada kalan elini saçlarının arasından geçirirken "Bir arkadaşa verdim." diye cevap verdi. Öykü abla başıyla onaylayıp çantasından arabanın anahtarlarını aldı ve Kuzey'e uzattı. Kuzey ise sırıtarak anahtarı alıp çıkışa yöneldi. Öykü ablayla vedalaştıktan sonra bende peşinden gittim.
Arabaya bineli birkaç dakika olmuştu ama ikimizde konuşmuyorduk. En sonunda dayanamayarak "Neden tanışmıyormuşuz gibi davrandın?" diye sordum. Bakışlarını yoldan ayırmadan "Çünkü tanışmıyorduk. Daha yeni tanıştık ve ben iyi arkadaş olabileceğimize inanıyorum." diye cevap verince şaşırmıştım. Sanırım eski konuları açmamak için sıfırdan başlayacaktı arkadaşlığımız. Onun bu anlayışlı haline gülümsemeden edemedim. "Bu arada yüzüne ne oldu?" diye sordu merakla. İstemsizce elim yüzümdeki çiziğe gitmişti. "Kaza geçirdim." diye açıklama yaptım. Artık ondan bir şeyler saklamak istemiyordum.
Kuzey arabayı durdurup bana döndü. Endişeli bakan gözleriyle yüzümü tarayıp "Nasıl? Nerde? Kimle? İyi misin?" diye sorularını sıralayınca gülümseyerek "İyiyim." diye cevap verdim. Diğer sorularına cevap verip o anı tekrar yaşamak istemiyordum. Polise ve Öykü ablaya anlatırken yeterince zorlanmıştım zaten. O da beni zorlamayarak başıyla onayladı ve arabayı çalıştırdı.
Kuzey'in en sevdiğim yönü buydu, anlatmak istemezsem beni zorlamıyordu ve kararlarımı sorgulamıyordu.
Hayal olup olmadığı önemli değildi.
Ona güveniyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*Hayallerimin Arasında*
RomansaBir adım sonra hiçliğe karışacaktım. Bir adım sonumu belirleyecekti. Gözyaşlarım gözümden intihar ederken onlar kadar cesur olup o bir adımı atmak üzereydim "Dur!" sesini duymamla bir an da gelen cesaretim geri gitmişti. Arkama dönmedim ama hareket...