Seokjin o kadar çok korkuyordu ki.Taeyi nefret ettiği o odaya götürürlerken ona bakamadı.Kafasını hıçkırarak ağlarken Namjoona yasladı.
Namjoon ise ağlamamak adına gözlerini yukarıya çevirdi.
Jiminin çoktan gözleri şişmişti.O biliyordu.Bütün suç kendisindeydi.
Hobie her gelene gözyaşlarıyla sorular soruyordu.Çok korkuyodu.Taeye birşey olmasın diye bildiği tek duayı sürekli okuyordu.
Yoongi ise bir kenarda ağlamamak için kendini sıktığından kıpkırmızı bir şekilde tırnaklarını kemiriyordu.Aptal kardeşine birşey olursa ne yapardı?
Jungkook sanki herşeyi anlamıştı.Durmadan ağlıyordu.Seokjin ona bakamıyordu bile.Bir hemşirenin kucağında gözyaşlarını döküyordu minik bebek.
Jimin gerçekten çok kötü hissediyordu.Bacaklarının onu daha fazla taşıyamayacağını anlayınca bir sandalyeye çöktü.Kalbine bütün olanlar çok fazla geliyordu.
Seokjin bir yandan ağlıyor,bir yandan konuşmaya çalışıyordu.
-Birşey olmayacak değil mi Namjoon?Taemiz iyi olacak.
Güçlü durmaya çalışan Namjoon Seokjinin saçlarını okşadı.
-Herşey iyi olacak Jin.
Gözlerini kapattığında süzülen damlalar söylediklerini yalanlıyor gibiydi.Gerçekten iyi olacak mıydı?
❤
O gün ameliyathanenin önünde altı kişi gözleri kızarmış tek bir kişi için dualar ediyorlardı.
Hepsi yorgun ve bitkindi.Seokjin Taehyungunun da yorulduğunu hissediyordu.O fazla yatmayı sevmezdi ki?Kalkması ve yeniden garip şeyler yapması gerekti.
Jimin kafasının Yoongiye yaslamıştı.O kadar çok ağlamıştı ki gözyaşları tükenmişti.
Hoseok yere oturmuş,dizlerini kendine çekmiş sessizce ip gibi gözyaşlarını döküyordu.
Herkes kendi kafasında konuşurken kapı açıldı.Hepsi bir umutla doktora baktı.
-Oğlum iyi mi?
Seokjin herkese yalvarabilirdi.Zar zor konuşmuştu.
-B pozitif kana ihtiyacımız var.
Sessizce gözlerini kapattığında bir yaş daha süzüldü gözlerinden.
-Jimin.Onlar ikiz.Aynıdır değil mi Jin?
Namjoon iyi çıkarmaya çalıştığı sesiyle konuştu.
Jimin uzaktan onları izliyordu.Annesi çaresizce konuştu.
-Onlar çift yumurta ikizleri.Kanları farklı.
Yoongi dayandığı duvardan ayrıldı.
-Benimki uyuyor.Lütfen ne yapmanız gerekiyorsa yapın.Lütfen.
❤
Yoongi fazla beyaz olduğundan hemen moraran kolundaki iğne çıktığında yataktan kalktı.
Herkes rahatlamıştı.
Doktor gelip Taehyungun iyi olduğunu söylediğinde herkes sevinçten ölmüştü.
Jimin hariç.
O sadece uzaktan gülümsemişti.Vicdanı onu rahat bırakmıyordu.
Birkaç saat daha morarmış gözaltlarıyla o sandalyede oturdu.Sonunda Tae çıkmış odasına yerleşmişti.
Yüzüne bakamıyordu bile.Utanıyordu.Katil gibi hissediyordu.Doktor son kez kontrol edip çıktığında babasının arkasına sindi.
-Şimdilik iyi.Birkaç hafta burda kalması lazım.
Seokjin gözleri parlarken konuştu.
-Yanına gidebilir miyiz?
Doktor kalabalık aileye baktı.
-Şimdilik sadece bir kişi girebilir.
Jimin kafasını kaldırdı.Babasının arkasından çıktı.Yanına gidip nazikçe annesinin elini tuttu.
-Ben gidebilir miyim?Ne olur ben gidiyim anne.
Seokjin gözlere çoktan dolmuş Jimine baktı.Ona kıyamazdı ki.Tebbesüm ederek başını salladı.
Birkaç dakika sonra Jimin,kendisine büyük gelen hastane elbiseleriyle yere değmeyen ayaklarını sarkıtmış kardeşinin başındaydı.
Minik eli onunkini kavradı.Utançla birkez daha yüzüne baktı.Daha fazla kendini tutamayıp ağlamaya başladı.
-Özür dilerim Tae.Çok özür dilerim.Hepsi benim hatamdı.Eğer fıskiyede oynamak aklıma gelmeseydi böyle olmazdı.Ben gerçekten üzgünüm.
Kafasını onun eline yaslayıp hıçkırarak ağlamaya başladı.Yavaş yavaş kendini sakinleştirmeye çalıştı.
Taenin yorgun sesi odayı doldurdu.
-Ağlama Jimin-ah.
-Taehyung?
-Kendini suçlama.Sen hiçbirşey yapmadın.
-Taehyung uyandın!
-Tabiki uyanacağım.Bensiz sen ne yaparsın?