14

2.7K 235 58
                                    

Yoongi hiç odasından çıkmamıştı.Sürekli sarı saçlısını düşünüyoru.Onun parlayan gözlerini,minik burnunu hayal ediyordu.

Yapabileceği tek şey buydu.Ağlamak ve hayal etmek.Elleri telefonuna gitti.Onun numarasını buldu.Korkakça görüntülü arama tuşuna bastı.

Açtığında parlayan gözlerini görmek istiyordu.Ama Cho Hee ağlıyordu.Yine.

-Ne oldu?

Yoonginin sesi o kadar bitkin çıkmıştı ki o bile kendini duymakta zorluk çekmişti.

-Annemle babam...

-Sana birşey mi yaptılar!

-Hayır!Annemle babam boşanıyor Yoongi.

Minik gözlerini yumdu.

-Sakın üzülme bu en iyisi tamam mı?

-Artık çok yoruldum.

-Biraz daha sabret.Sınava çok az kaldı ve benim çok güzel bir fikrim var.

-Ne?

-Oraya geleceğim.Seuldan üniverste kazanmam imkansız Cho Hee.Orda kazanacağım ve senin yanına geleceğim.

Cho Hee birden gülmeye başladı.Akan gözyaşları mutluluk yaşlarına dönüştü.

-Sen ciddi misin?

-Hiç olmadığım kadar.Merak etme.Yeniden sarılmamıza çok az kaldı.

Hoseok ve Min Soo parktaki taşlara oturmuş,ayaklarını boşluğa bırakmışlardı.

-Sen neden hiç gülmüyorsun Min Soo?

-Gülüyorum.

-Ama eskiden çok güzel gülüyordun.Şimdi güldüğün zaman gözlerin parlamıyor ki.

-Annemle babam sürekli kavga ediyor Hobi.

-Benimkiler de bazen ediyor.Birşey olmaz.

-Öyle değil.Büyük kavgalardan.

Min Soo'nun gözlerinden inci gibi bir yaş tam Hoseokun kalbine düştü.Uzanıp kollarını ona doladı.

-Ben seni korurum Min Soo.Sen ağlama yeter.

-Hem noldu biliyor musun?Annem beni alıp gideceğini söyledi.

Korkuyla geri çekildi Hoseok.Elleri onunkini kavradı.

-Hiçbiryere gidemezsin!Beni bırakıp gitmezsin değil mi?

-Gitmem Hobi.Merak etme.

-Seni çok seviyorum Min Soo.

-Bende seni Hobi.

Seokjin çalan kapıya hızlıca koştu.Birkaç gündür gözlerinin altı morarmıştı.Kendini hiç iyi hissetmiyordu.Kapıyı açtı ve Min Soo'nun annesini gördü.O da aynı Seokjin gibi gözüküyordu.

-Merhaba.

-Seokjin seni tanımak çok güzeldi ama artık görüşmesek daha iyi.

-Ne?Neden?

-İçeri girebilir miyim?

-Tabiki.

Kadın etrafı kollayıp kendisini salona attı.

-Birkaç gündür kocanla konuşmuyorsun biliyorum.

-Nerden-

-Çünkü herşey benim yüzümden oldu.

Seokjinin kafası karışmıştı.Beklentiyle kadına baktı.

-O mesajları gördün değil mi?

-Evet.

-Onları atan benim kocamdı.Sana söyleyemedim.O sizin gibilerden nefret ediyor.Bu yüzden seni Namjoonun kuzeni olarak tanıttım.

-O da kıskandı ve-

-Evet.Çok özür dilerim Seokjin.

Gözlerini kapatıp derince nefes aldı.Kafasındakı bir problem uçup gitmişti en azından.

-Sorun değil.Ama artık görüşmesek daha iyi gibi.

-Teşekkür ederim.

Son kez sarılıp gönderdi onu."İnsanlar fazla garip" diye geçirdi içinden.

Merdiven başından yeni uyanmış Jungkook göründü.Merdivenlerden inemiyordu hala.

-Anne gel.

-Geliyorum!

Tae ve Jimin ne yapacaklarını bilmiyorlardı.Fazla,çok fazla sıkılıyorlardı.

Jungkookla oynamak artık çok sıkıcıydı.Ne zaman oyuncaklarını alsalar ağlamaya başlıyordu.

-Jimin bedava yemek nerde yiyebiliyoruz düşünsene.

-Evde,okulda bide anneannemlerde.

Taehyung heyecanla yataktan indi.

-Hadi anneanneme gidelim!

-Annem yollamaz ki.

-Niye yollamasın.Evleri hemen arkamızda.

-Sürekli evi dağıtıyorsunuz diyip yollamıyor ya.

-Olsun ben ikna ederim onu.

Jimin omuzlarını kaldırıp indirdi.

-Ama senin fikrindi.

-Tamam!

Aşağıya inip Jungkookla ilgilenen annelerinin yanına oturdular.

-Anneanneme gidebilir miyiz?

-Hayır.

-Ama anne!

Jimin kurabiye yemeyi gerçekten istiyordu.Üstelik anneanneleri sürekli onlar için jelibon stokluyordu.Bu yüzden Taehyungu destekledi.

-Hem o bizi özlemiştir de.Lütfen anne!

-Evi dağıttığınız duyarsam öldürürüm sizi.

Bunun evet demek olduğunu bilen ikizler sevindi.İkisi de annelerinin yanağına öpücük kondurarak kapıya koştular.

Hoseok ve Min Soo parktan ayrılmışlardı.İkisinin de yüzü asıktı.Min Soo üzgün Hoseoku hiç sevmediğinden onu neşelendirmeye çalıştı.

-O gün yediğimiz yemek ne güzeldi dimi?

-Hı hı.

Gülmeyince o da somurtup önüne döndü.

-Sen gülmeyince çok boş oluyor onu fark ettim Hoseok.

Bu Hobiyi gülümsetmeye yeterdi.

-Sen gülmeyince hep canım sıkılıyor.

-Hep güliyim mi o zaman?

-Hep!

-Tamam.

Yeniden güzel gülümsemesin dudaklarına yerleştirince Min Soo ellerini çırptı.

-Geri geldin işte!

Hoseok onun tatlılığına dayanamayarak sarıldı.Mutluydu.Fazla mutlu.

BANGTAN FAMİLY¹✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin