2

4.7K 387 576
                                    

-Neden böyle bakıyor?

-Nefes alabilir mi?

-Bilmem.Sana bakıyor Taehyung.

-Beni seviyor çünkü.

-Çekilin hemen beşiğin başından!

Hobi kardeşlerini kovup kutsal saydığı görevini yerine getirmek adına beşiğe yapıştı.Ne olursa olsun kardeşini korumalıydı.

Dünyada olduğu bir saat içerisinde çok iyi anlaşmışlardı.

Minik parmağını hemen uykuya dalabilen kardeşine doğru yaklaştırmaya başladı.Kalbi heycanla atıyordu.Ona ilk defa dokunacaktı.

Tam yanağına ulaşıyordu ki kulaklarını sağır edebilecek kadar yüksek bir ciyaklama duyuldu.Seokjin hızlıca beşikteki bebeği kucağına alıp bağırdı.

-Hoseok neden böyle yapıyorsun!

Ameliyattan biraz önce çıkmış annesine durumu açıklamaya çalışsada bir işe yaramayacağını anladığında büyük kardeşinin yanına oturdu.

-Ne yapıyorsun?

-Sanane.

-Jungkook doğduğu için sevinmiyor musun?

-Başka bir baş belası için neden sevineyim ki?

Namjoon kapıyı açıp ellerindeki çikolatalarla daldı.

-Size çikolata aldım!

Minik Jimin heyecanla ayağa kalktı.Çikolataya bayılıyordu.Poşeti yırtarcasına açıp bütün kardeşlerine dağıttı.

Namjoon bir sandalye çekip oğlunun başına oturdu.Harika bir bebekti bu.Yeniden Seokjine bir öpücük verdi.Onunla birlikte bir aile kurmak ilk tanıştıklarından beri hayaliydi.

Seokjin ise hem Jungkookla hem de minik ikizleriyle ilgilenmeye çalışıyordu.

-Jimin ellerini mendile sileceksin Taenin tişörtüne değil!

-Ben hallederim.

Namjoon Taenin elinden tutup yanlarında getirdikleri çantadan yedek bir tişört aldı.Giydirdiğinde göbeğinde büyük bir delik olduğunu fark etti.

-Bunu da mı kestin Tae?

Taehyung göbeğiyle oynarken babasına cevap verdi.

-Ama çok eğlenceli ve beni daha güzel yapıyor.

Karşısındaki çocuğun tatlılığına gülmeye başladığında oda ona katıldı ve gülmeye başladı.Saçlarını karıştırıp yeniden odaya girdiler.

-Bu gece refakatçi bulmamız lazım.

-Tamam ben kalırım.

-Çocuklar?

-Yoongi bakar.

-Namjoon o daha 16 yaşında.

-İnanılmaz küçük.

-Evi yakar.

-Ne yapacağız o zaman?

-Bilmem.

İkisininde gözleri Yoongiyi bulduğunda en sonunda elindeki telefonu bırakmış odadan çıkma işlemlerine girişmişti.Geri geri gidiyordu ki arkasında dikilen Jimine çarptı.

Jimin minik ellerini Yoonginin popsuna koyup abisini yeniden hastane odasına ittirdi.

-Ben yapmam.

-Yoongi tek yapman gereken annenin yanında durman.

-Ama hepsinde ben kaldım ve hepside geceleri cırlıyor!Bu da cırlayacak!

Eliyle uyuyan Jungkooku gösterdiğinde Hoseok sinirle dikilip kardeşinin başına geçti.

-Onun bir adı var.Jungkook.

-Ya burda kalacaksın ya da kardeşlerine bakacaksın Yoongi.

Gözlerini yumdu ve bir süre düşündü.Bebek cırlaması duymak istemiyordu.

-Kardeşlerime bakıcam.

Sonuçta üç çocukla ilgilenmek ne kadar zor olabilirdi ki.

Seokjin her ne kadar diken üstünde kalsada kabul etmişti.Evi yakmamaları için dua ediyordu.

Namjoon koltukta uyumakla uyamamak arasındaydı.Seokjin ile Jungkook çoktan uyumuştu.Bu iyi birşeydi.Jungkook fazla sorun çıkaran bir bebek değildi.

En azından Taehyung gibi değildi.

Amaçları Hoseok ile Yoongiye yeni bir kardeş vermekti.Fakat Seokjinin ikiz doğuracağını öğrendiklerinde çok korkmuşlardı.

Hoseok zaten küçüktü Yoongide sorumsuzdu asla iki bebeğe birden bakamazlardı.

Zordu ama başarmışlardı.

Namjoon bu bebeklerin ne kadar sorunlu olacağını doğumda anlamıştı.

Önce Jimin doğmuştu.Normal ikizlere göre en fazla on dakika sonra da Taehyung doğmalıydı.Ama kafası sıkıştığı için yarım saat sonra doğmuştu.

Hayatında hiç o kadar korkmamıştı.

Kafası iyice ağırlaşırken odanın içini bir ses doldurdu.Ayağa kalkıp minik Jungkooku nazikçe kucağına aldı.Seokjinde uyanmıştı.

-Birdaha çocuk istersen kafanı asfalta sürte sürte öldürürüm seni Namjoon.

Namjoon güldü ve Jungkooku susturmaya çalıştı.Ama bir türlü susmuyordu.

En sonunda garip birşey oldu.

Koltuğa oturmuş susması adına telefondaki aile fotoğraflarını gösteriyordu.

Hoseokun fotoğrafı geldiğinde susuyordu.Diğerlerine geldiğinde ağlamaya devam ediyordu.

Bu ilginç olay ikisini de bir süre güldürdü.

Jungkook o gün Hoseokun fotoğrafına bakarak uyuya kaldı.

Yoongi gece on ikide çoktan uyuması gereken kardeşlerine korku filmi seyrettiriyordu.

Hoseok korkudan ağlarken uyuya kalmıştı.

Jimin başını ikiz kardeşinin omzuna koymuş neredeyse uyuyacaktı.

Taehyung ise cin gibiydi.En sevdiği karakter herkesi kesip biçen adam ve hortlayan nineydi.

Ne zaman normal bir sahne çıksa mızmızlanıyor, korku sahnelerinde canlanıyordu.

Yoongi onun bu özelliğini sevmişti.

Yerdeki bitmemiş pizza kutularından bir dilim ağzına attı.En sonunda film bittiğinde uyanık olan sadece ikisiydi.

Hoseoku odasına götürme gereği duymadı.Koltuktaki kırlentlerden birini başının altına koyup ona karşı günlük abilik dozunu doldurdu.

Jimini mecbur kucağına alıp peşindeki Taehyungla yukardaki odalarına çıktı.

Taehyungu yatırıp odadan çıkacaktı.

-Hikaye okumayacak mısın?

-Niye?

-Annem hep Jiminle bize hikaye okuyor.

-Ama Jimin uyudu o yüzden şansını kaybettin.İyi geceler Taehyung.

Kapıyı kapatıp iki kişilik büyük yatağa girdi.Onlar yokken kendi yatağında falan yatıcak değildi.

Üstelik burası fazla rahattı.

Bakıcılıkda da iyi bir iş çıkardığını düşünüyordu.

Merdiven pervazından bir tanesini kırmaları,yemek yapmaya çalışırken tencereyi yakmaları,salata görevini ona verdiği için Jiminin parmağının kesilmesi,birbirlerini bıçaklama girişimlerinden ve Hoseoku soğukta üstünde birşey olmadan terk etmesinin haricinde.

Gayet iyi bir iş çıkarmıştı.

BANGTAN FAMİLY¹✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin