"Bu orada kullanacağımız kimlikler. Soo Yun sen benim kız kardeşim olacaksın. Baekhyun ise senin nişanlın olacak. Kusara bakmayın kimliğimi ayarlarken böyle bir aile geçmişi yazmıştım şimdide altını doldurmam gerek."
Lay uzun bir konuşma sonrası kimliklerimizi uzatmıştı. Operasyonun böyle oyunları içereceğini tahmin etmemiştim açıkçası. Bu da beni şaşırtmıştı.
Zaten bu geçen iki günde baya şaşırmıştım. Ve artık etraftakiler bu ifademe alışmışlardı garipsemiyorlardı.
Baekhyun ve Lay aniden gelişen operasyonumuza bir günde hazırlanmıştı. Şuan ise uçağa binmek icin havaalanına giderken son kontrollerin üzerinden geçiyorlardı. Baekhyun silahları kontrol ederken Lay bize kabaca operasyonu anlatıyordu. Arabayı süren Chen bize havaalanına kadar eşlik edecekti.
"Evet. Basit bir operasyon olsada hayla somut bir delil kazanmış değilim. Adamlar güven konusunda son derece titizler. Geçen gittigimde anlaşmamızı yapacaktık aslında. Bu da elimde bir delil oluşturacaktı. Ama şirket başkanı değişik bir adam. Bu seferde kız kardeşini göreyim diye tutturdu. Ona iyi bir imaj çizmeliyiz."
"Ya çizemezsek." Endişeli sesim arabadaki herkes tarafından fark edilmişti. Baekhyun silahıyla ilgilenmeyi bırakıp bana kısa bir bakış attı. Lay ise donuk bakışlarla beni süzdü. Chen bile yoldan gözlerini ayırıp dikiz aynasından bir kaç saniyeliğine bana bakmıştı.
Bana bakmayan tek kişi Kang Dae idi. Ama onunda aldığı derin nefeslerden kızdığını anlıyordum.
Haklı sayılabilirdi. Yaklaşık iki gündür başının etini yemiştim. Bu operasyonda başarılı olup olmayacağım hakkında bolca konuşmuştum. Üstelik karamsar tavırlarımla oluşturduğumuz grubu da kötü etkiliyordum.
"O zaman B planı devreye girer."
"O nedir..?"
"Başkanın diğer insanlarla yaptığı gizli anlaşmaları evinde ki o gizli kasasından almak. Ki bu denildiği kadar basit değil. Yoksa şimdiye kadar yapmıştım."
"Oh! Yani diyorsun ki onu kandırmamız gerek."
"Yani. Güven vermen gerek. Biraz paraya düşkün biri gibi davransan yeter. Ben zaten işin büyük bir kısmını hallettim. Bu son adım diyebiliriz."
"Peki." Anladığımı belirtir şekilde kafada sallamıştım.
"Kang Dae sende bizi koruyacaksın. Merak etme oradan bir arkadaşımız da bu operasyonda bize destek olacak. Onunla birlikte bizi koruma işini üstleneceksin. Başaracağından eminim."
"Teşekkür ederim Hocam. Elimden gelenin fazlasını yapmaya özen göstereceğimden emin olabilirsiniz.."
Lay ve Kang Dae kısa bir sohbetle anlaşmıştı. Halbuki biz Baekhyun'la iki gündür bunun muhabbetini yapıyorduk. Ve iki gündür bir diğer başının etini yediğim kişi; Baekhyun'du.
"Ama-"
"Yeter. Daha fazla olumsuz birşey duymak istemiyorum." Tam yine içimden geçirdiğim belki milyonda bir gerçekleşecek ihtimal için ağzımı açmıştım ki Baekhyun silahıyla uğraşan elini bana uzatıp ağzımı kapadı.
Böyle temaslara gerek yoktu. Sus diyince susabilirdim. Yani belki susabilirdim. Susmaya zorlardim kendimi.
İçimde beni çılgına çeviren konuşma hissi varken susabilirmiydim emin değildim açıkçası. Bu konuşma isteği beni bile şaşırtıyordu.
Şuan için biraz da olsa susmayı başarmıştı. Neyse ki içimden konuşabiliyordum.
~~~
Yaklaşık 3 saat süren hava yolculuğumuz bana sanki günler gibi gelmişti. Bu nasıl oldu derseniz;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökkuşağı《 Baekhyun 》 Tamamlandı
FanfictionSoo Yun yine bütün arkadaslarindan daha hızlı bir şekilde yapbozunu tamamlarken yüzünde ki tebessüm yapbozunun onun gibi kücük elleri olan biri tarafindan bozulduğunda yerini somurtmaya bırakmıştı. "Yaa Baekhyun bunu yapmaman gerektiğini bilmiyor...