Sabah telefonuna gelen mesaj sesi ile uyandı Myung Hee. Tanımadığı bir numaradan geldigini gördüğünde az çok kim olduğunu tahmin etmişti.
Yine de doğrulamak icin gelen mesaji açtı.
"Dün gece ki sohbet fazlasıyla güzeldi. Uzun zamandır bu kadar keyifli bir sohbette bulunmamıştım. Telefon numaranızı vermenizden dolayı mesaj atma cesaretini gösterdim.
Uygunsanız kahvaltıyı birlikte yapalım.
Tomas.."
Saat henüz 9'a ulaşmışken ve dün gece fazlasıyla bu adamı çekmişken mesaji görmezden gelmeyi isterdi.
Ama yapamazdı. Ne olacaksa hızlıca olmalıydı. Üstelik bu firsat ona altın tepside sunulmuş gibiydi.
Gece yarısı araştırılmasını istediği bu üç kızın kaba taslak bir özgeçmişi sabah masasında gören Tomas heyecanlanmıştı.
Uzun zaman sonra bir işi bu kadar üstün körü yapacaktı.
Elinde ki kağıtları fazla incelemeden büyük bir kahkaha ile masasına bıraktı.
Anlatılan masalın doğruluğuna çoktan inanmışken birde tehit etmiş ve herhangi bir şüphesi kalmadığında Myung Hee'ye mesajini göndermişti.
"Bu gece..O kızları evimde görmek istiyorum. Anlaşıldı mi..?"
Evi olarak bahsettigi şey gerçek evi değildi tabiki de.
Yanında uzun yıllardır çalışan ve bu iste fazlaca tecrübe edinecek zamanı bulan sağ kolu bu aceleci tavırlara ne demeliydi..?
Tomas'in bu tavırlarına karşılık o biraz daha beklemekten yanaydı. Ve bu konuda başkanını uyarmak istedi.
"Fazla aceleci davranmıyor musunuz sizce..? Biraz daha araştırsaydık.."
Keskin bir bakış, adamin tüm iyi niyetini sömürmeye yetmişti.
"Isimi senden ogrenecek değilim. Bu gece onları istiyorum dediysem konu kapanmıştır."
Gıcık verici üslubu denecek tüm sözleri bilinmez bir yere yollamıştı. yaptığı en büyük hataya ayak basmasının bir diğer sebebi bu tavrı olmuştu.
Myung Hee'nin kişiliği Tomas'ın gözlerine sihirli bir perde gibi inmişti.
Gelen mesajın haberini kızları uyandırıp verdikten sonra Kris'e eski bir telefondan mesaj attı. kris haberleşmek için bu telefonu onlara verirken bu kadar hızlı bir yanıt geleceğini düşünmemişti.
"Beklediğimden daha çabuk bir dönüş oldu."
"Ne yapmalıyız.." Myung Hee Kris'ten alacağı cevabı az çok bilse de yinede sormuştu.
"Sanırım Baekhyun'lar buraya gelmeden kaçırılmış olacaksınız kızlar.."
Kris'in şakası pek güldürmezken Soo Yun bir an için üzüldü. Sabah uyandığın da Baekhyun'dan gelen mesajı görmüş sevinmişti. çünkü Baekhyun yaklaşık 2 saat sonra kalkacak uçakla geleceğini yazmıştı. Bunun mutluluğunu içinde en saf bir şekilde hissederken Kris'in dediklerine bir anlık üzülmeden edememişti.
yinede hemencecik toparlandı.
Bu oyun çabucak bitmeliydi.
"Tabi gerçek bir kaçırılma olmayacak..Neyse sizin için bıraktığım gözlüğü biriniz mutlaka taksın. İçine kamera yerleştirdim. Konum bellirlemek için GPS de var. Olur da takip işimizde bir aksilik olursa diye bu yüzden mutlaka takın birde sizinle iletişim kurmam icin takacağınız kulaklık mutlaka cebinizde olsun. Her duruma karşı hazırlıklı olun.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökkuşağı《 Baekhyun 》 Tamamlandı
FanficSoo Yun yine bütün arkadaslarindan daha hızlı bir şekilde yapbozunu tamamlarken yüzünde ki tebessüm yapbozunun onun gibi kücük elleri olan biri tarafindan bozulduğunda yerini somurtmaya bırakmıştı. "Yaa Baekhyun bunu yapmaman gerektiğini bilmiyor...